Brüksel'de dün yapılan AB zirvesinde liderler, Gazze odağında Orta Doğu'daki gelişmeleri ele aldı.
Zirvenin ardından kabul edilen sonuç bildirisinde, "AB Konseyi, Hamas ve diğer terörist grupların, 7 Ekim 2023'te İsrail'e karşı gerçekleştirdiği acımasız terör saldırılarını en güçlü şekilde kınadığını yineler. İsrail'e ve halkına tam dayanışmasını ve desteğini ifade eder, İsrail'in güvenliğine ve bölgesel istikrara yönelik taahhütlerine tam bağlılığını bir kez daha teyit eder." ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, İsrail'in kendini savunma hakkını kullanırken uluslararası insancıl hukuk da dahil uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini her koşulda tam olarak yerine getirmesi ve Uluslararası Adalet Divanının (UAD) hukuki açıdan bağlayıcı kararlarına saygı göstermesinin gerektiği vurgulandı.
Bildiride, ABD Başkanı Joe Biden'ın ateşkes teklifine atıfta bulunularak, şu ifadelere yer verildi:
"AB Konseyi, derhal ateşkes sağlanmasına, tüm esirlerin serbest bırakılmasına, insani yardım akışında sürekli bir artışa, ateşkesin kalıcı olmasına ve krizin İsrail'in güvenlik çıkarları ile Filistinlilerin güvenliğini garantiye alacak şekilde sona ermesine imkan verecek ateşkes teklifinin koşullarının gecikmeden ve şartsız uygulanması çağrısında bulunur."
Refah'taki duruma değinilen bildiride süren saldırıların sivil nüfus üzerindeki sonuçları konusunda derin endişeye işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
"AB Konseyi, sivillerin hayatını kaybetmesinden üzüntü duyuyor. Başta çocuklar olmak üzere kabul edilemez sayıdaki sivil kayıpların yanı sıra yardımın Gazze'ye yetersiz girişinin yol açtığı feci düzeydeki açlık ve yakın kıtlık riskini büyük bir endişeyle izliyor. Tüm tarafları, sivillerin yaşamını korumak için mümkün olan her türlü adımı atmaya çağırıyor."
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) kritik rolüne dikkati çekilen bildiride, "UNRWA'nın Gazze'de ve bölge genelinde sağladığı hizmetlerin hayati önem taşıdığını vurguluyor ve bir BM kuruluşunu terör örgütü olarak etiketlemeye yönelik her türlü girişimi kınıyor." ifadesine yer verildi.
Bildiride, Gazze'deki Uluslararası Kızılhaç Komitesinin (ICRC) tesislerine zarar veren son saldırılar da kınandı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'teki duruma da değinilen bildiride, "AB Konseyi, Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da devam eden aşırılıkçı yerleşimci şiddetini güçlü şekilde kınıyor." ifadesi kullanıldı.
"Kudüs'ün ve Eski Şehrin özel statüsü ve karakteri, kutsal mekanlarının dokunulmazlığı ve tüm toplulukların yaşayabilirliği herkes tarafından korunmalı ve saygı duyulmalıdır." uyarısında bulunulan bildiride, İsrail'in Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimleri daha da genişletme kararları kınandı, bu kararları geri alma çağrısı yapıldı.
AB liderleri, bildiride iki devletli çözüme bağlılıklarını yinelerken Gazze'nin yeniden inşasına yönelik koordineli uluslararası çabaya aktif katkıda bulunma taahhütlerinin altını çizdi.
Gerekli reformları gerçekleştirmesi ve kurumsal kapasitesini geliştirmesi konusunda Filistin yönetimine destek sözü verilen bildiride, İsrail'e başta finansal konular olmak üzere Filistin yönetimini zayıflatan eylemlerini durdurması çağrısı yapıldı.
Bildiride, İsrail-Lübnan sınırının her iki tarafında artan yıkım ve sivillerin zorla yerlerinden edilmesi konusunda duyulan endişe dile getirildi.
AB Komisyonuna Lübnan ordusu ve Lübnan'daki BM Geçici Gücü (UNIFIL) de dahil olmak üzere AB'nin, Lübnan'a verdiği desteğin güçlendirilmesi konusunda çalışmaya devam etme çağrısı yapıldı.