Dünya

AB Yüksek Temsilcisi: Gazze'ye yardımların girmesinin engellendiğine dair kanıtlar var

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "İsrail'in Gazze'de açlığı savaş silahı olarak kullandığı" ifadelerinin arkasında durarak, "Sınırdaki kontrollerin insani yardımların girmesini engellediğine dair pek çok kanıt var." dedi.

Borrell, ABD merkezli PBS televizyonuna konuk olarak Ukrayna ve Gazze'ye ilişkin soruları yanıtladı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) yaptığı konuşmada "İsrail'in Gazze'de açlığı savaş silahı olarak kullandığı" yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine Borrell, şunları söyledi:

"Gazze'de açlık olduğunu düşünüyor musunuz? Evet, Gazze'de açlık var. Yüz binlerce insan kelimenin tam anlamıyla açlıktan ölüyor, aralarında beslenme nedeniyle ölen çok sayıda çocuk da var. Eğer açlık varsa, neden açlık var? Bu insanları desteklemek için yeterli insani yardım girmediği için olabilir mi? Peki neden? Çünkü İsrail sınırı kontrol ediyor ve insani yardımın girmesine izin vermiyor. Yani mantıksal sonuçları bu, değil mi? İnsani yardımın gelmesini engelliyorsunuz ve insanlar açlıktan ölüyor, bu mantıklı bir sebep sonuç ilişkisi değil mi?"

Borrell, Gazze'ye yardım girişlerinin yetersizliğinin İsrail'in öne sürdüğü gibi Birleşmiş Milletler'in (BM) kapasite eksikliğinden değil, İsrail'in sınır geçişlerini kısıtlaması nedeniyle olduğunu vurgulayarak, "Sınırdaki kontrollerin insani yardımların girmesini engellediğine dair pek çok kanıt var. İsrail'in Gazze'ye yardımların girmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptığını söyleyebileceğini sanmıyorum." eleştirisinde bulundu.

İşgalci İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin ABD ve dünya kamuoyunun fikirlerinde değişiklik yaşandığı yorumunu yapan Borrell, "Giderek daha fazla insan, kesinlikle bir katliam olarak adlandırabileceğim bu durumdan endişe duyuyor." dedi.

Borrell, AB'nin bölgede iki devletli çözümden yana olduğunu belirterek, "Önceliklerimizden biri iki devletli bir çözüm arayışı ve Filistinlilere kendi topraklarına ve kendi hükümetlerine sahip olma hakkının tanınmasıdır. Elbette bu yaklaşımla uyumlu olabilecek bir lideri tercih ederiz." ifadelerini kullandı.

"Avrupa'yı güvence altına almak için NATO'nun alternatifi yok"

ABD ziyareti sırasında Ukrayna'ya destek paketinin Temsilciler Meclisi'nde bir an önce oylanmasına yönelik görüşmeler gerçekleştirdiğini anlatan Borrell, söz konusu paketin onaylanmaması halinde Rusya'nın Ukrayna'nın başkenti Kiev'e doğru ilerleyip burada "kukla hükümet" kurarak otoriter rejime geçişin riskinden bahsetti.

Borrell, askeri açıdan AB'nin Ukrayna'ya ABD kadar yardım sağlayamayacağının altını çizerek, ABD'nin desteğini kesmesi halinde herhangi bir ülke veya kuruluşun bunun yerini alamayacağını dile getirdi.

Basında yer alan AB'nin kendi güvenliğini sağlamak için NATO'dan bağımsız çalışmalar yaptığına ilişkin iddialara yanıt veren Borrell, "Rusya'nın neden olduğu bölgesel tehdit karşısında Avrupa'yı güvence altına almak için NATO'nun alternatifi yok." dedi.

"Ancak aynı zamanda Avrupalılar arasında, gelecekte kendi tarafımızdan daha fazla sorumluluk almamız gerektiği ihtimaline karşı, kendi kapasitelerimizi daha fazla geliştirmemiz gerektiğine dair artan bir his var." diye konuşan Borrell, bunun kötü bir fikir olmadığını söyledi.

Borrell, AB'nin güvenlik stratejisini güçlendirmesinin eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2024 seçimlerini kazanması ihtimaliyle alakalı olmadığını kaydederek, "Trump yeniden seçilirse, Trump'ı (o zaman) düşüneceğiz. Şu anda Biden'ı düşünüyoruz." ifadesini kullandı.