AA muhabiri, İngiliz The Economist dergisi ile YouGov araştırma şirketinin yaptığı "Filistin'de soykırım var mı?" başlıklı anketin ardından işgalci İsrail'e yöneltilen soykırım suçlamalarına ilişkin gençlerle görüştü.
ABD'de 18 yaş üstü katılımcılarla yapılan anketin sonuçları, ABD'de gençlerin işgalci İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığını düşündüğünü gösterdi.
Ankette, 18-24 yaş arası gençlerin, diğer yaş gruplarına kıyasla işgalci İsrail aleyhine açılan "soykırım" davasına daha çok destek verdiği tespit edildi.
Gençlerin en az yarısı "İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığına" katıldığını ifade ederken, bu sayı genel kamuoyunda yüzde 35'lerde kaldı.
Georgetown Üniversitesinde okuyan 20 yaşındaki John Zachariah, AA'ya, "Ben durumun kitlelerin haksız ırkçı bir şekilde öldürülmesi olduğunu düşünüyorum. Bu bir soykırım." dedi.
Georgetown'da okuyan 22 yaşındaki Marina Mcphaill, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail aleyhine açılan "soykırım" davasında aldığı ihtiyati tedbir kararlarına ilişkin, soykırım suçlamalarını haklı bulduğunu belirterek, İsrail'e karşı açılan davanın "adil" olduğunu vurguladı.
"Karar olumlu ancak yeterli değil"
Aynı üniversitede birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Kyndall Jackson, kararın "olumlu" olduğunu ancak "yeterli olmadığını, çünkü suçlamaların sadece suçlamada kaldığını" söyledi.
Jackson karar için, "Bu, olup bitenleri düzeltmek için bir şey yapılacağı anlamına gelmiyor. Kaybolan hayatlar için bir şey yapılabileceğini sanmıyorum." dedi.
Soyadını vermek istemeyen 21 yaşındaki Georgetown öğrencisi Justin, aynı fikirde olduğunu, İsrail'in soykırım yaptığına "kesin olarak inandığını" söyledi.
"Sanırım çoğu insan Holokost'un tarihteki en kötü soykırım olduğu konusunda hemfikirdir." diyen Justin, "Ama bu, soykırım konusunda hiçbir şeyin Holokost'u gölgede bırakamayacağı anlamına gelmiyor." görüşünü paylaştı.
Justin, "Şu anda yaşananlar halen devam ediyor. Bu yüzden 40 yıl sonra bugün hiçbir şey söylemeyen kişiler bunun bir soykırım olduğunu anlayacak ancak o zaman bu konuda bir şeyler yapmak için çok geç olacak." değerlendirmesini yaptı.
"Soykırım oldukça aşikar"
Soyadını vermek istemeyen 21 yaşındaki bir diğer Georgetown öğrencisi Caitlin de İsrail'in soykırım yaptığının "oldukça aşikar" olduğunu söyledi.
Caitlin, İsrail'in, Cenevre Sözleşmelerinin pek çok bölümünü açıkça ihlal ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Gazze'deki gazetecilerin çektiği videolarda sivillerin yaşadığı binaların bombalandığı, çocukların ayrım gözetmeksizin katledildiği, erkeklerin toplanıp soyularak yere diz çöktürüldüğü görüntüleri görüyoruz. Tüm bu insan hakları ihlalleri bütün dünyanın gözü önünde yaşanıyor ve ABD hükümeti, diğer pek çok Batılı hükümetle birlikte tüm bunlara rağmen İsrail'i finanse etmeye devam ediyor."
Amerikalı protestocular, İsrail'in Gazze'de "soykırım" yaptığına inandıklarını belirtti
Filistin'e destek için New York'taki gösteriye katılan ABD vatandaşları, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının açık bir "soykırıma dönüştüğüne" inandıklarını söyledi.
Kendisinin de Yahudi asıllı olduğunu belirten kadın protestocu, "Geçmişte halkımızın başına gelenlerin hatırasının şu anda soykırımı meşrulaştırmak için kullanıldığını düşünüyorum. Bu dilin İsrail Parlamentosu tarafından kullanıldığını ve İsrail Başbakanı'nın kendilerinden Tanrı'nın çocukları ve Filistinliler için başkaları diye bahsetmesinin başlı başına soykırım niteliğinde olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Adının Michael olduğunu söyleyen ve sosyal medyadaki görüntülerin İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığının delili olduğunu ifade eden New Yorklu aktivist, "Gazze'deki altyapıyı, tüm üniversiteleri bombaladılar. Bütün okulları vurdular, her şeyi yok ettiler. 13 binden fazla çocuğu öldürdüler, liste uzayıp gidiyor." dedi.
Baskı görmekten korktuğu için yüzünü maskeyle gizleyen kadın protestocu da "Videoları gördüm, insanların söylediklerini gördüm, biraz araştırma yaptım ve bunun (soykırımın) çok açık olduğuna şüphe yok." diye konuştu.
New York'taki Filistin protestolarına pek çok kez katılan, ismini vermekten çekinen siyahi Amerikalı da İsrail'in Filistinlilere karşı daha önce de "soykırım" uyguladığını ve diğer hükümetler müdahale etmediği sürece bunu sürdüreceğini belirterek, "Olup bitene dikkat ettiğinizde, dışarıdan baktığınızda, gördüğünüz tek şey nefret, cinayet ve koca bir halkı silme kararlılığıdır." dedi.
UAD'de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle işgalci İsrail aleyhine UAD'de dava açtı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak tarihlerinde Lahey'deki Barış Sarayı’nda yapıldı.
Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, alınan tüm tedbirler hakkında Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetti.