Erbakan'ın Carter'ı mat edişi
Gelelim Türkevi ve Erbakan bağlantısına. Burayı dikkatli okuyun. Türkevi'nin binası 1977'de dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil döneminde alınmış. En çalkantılı dönem olan 1970'lerin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'di. Kıbrıs çıkarması sebebi ile ABD ile aramız bozulmuş, ambargo uygulayıp ilişkileri kesmişlerdi. Türkiye bakanları ve diplomatları ABD başkanları ile görüşmek için 20 gün kapısında bekliyordu. İşte İhsan Sabri Çağlayangil tam o dönemde Erbakan Hoca ile ilgili çok ilginç bir anısını anlatır. Pür dikkat okuyun:
'Amerika’ya gittim, Başkan Jimmy Carter’dan 10 dakikalık bir randevu için 20 gün bekledim, nihayet randevu alabildim. Odasından içeri girdiğimde Carter, odasında elleri arkasında, ayakta ve camdan dışarı bakıyordu, selam verdim, dönüp bakmadı bile. Anlaşılan azarlanacaktım, bana yüzünü bile dönmedi ve ben cesaretimi toplayarak daha önce ezberlediğim kısa metni konuşmaya başladım: 'Sayın Carter malumunuz uyguladığınız ambargo ekonomik olarak bizleri son derce zor durumda bıraktı, bunun kaldırılmasını istiham ediyoruz.' Carter hiç oralı değil ve ben son derece tedirginim.
O sırada Carter’ın masasının üzerinde duran 10 kadar telefonun, kırmızı renkli olanı çaldı. Telefonun kırmızı renkli olması önemli bir hat olduğunu düşündürdü. Carter telefonu aldı, ahizeyi kulağına götürdü. Birkaç saniye sonra yüzünde hayret ve endişe ifadesi belirdi. Telefonu kapadı ve bana doğru dönerek 'Sayın Çağlayangil böyle önemli bir konu ayaküstü konuşulmaz, isterseniz bunu akşam yemeğinde görüşelim.' dedi. Ve zoraki gülümsedi. Ben hemen anladım ki, bizim lehimizde ve bunların aleyhinde bir durum gelişmişti. Dedim ki 'Ne oldu sayın Carter? Beni adam yerine bile koymuyordun, şimdi de akşam yemeğine davet ediyorsun.' Carter dedi ki ‘Sizin geçimsiz ortağınız Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve arkadaşları bakanlar kuruluna baskı yaparak, ABD’nin Türkiye’deki tüm üslerine el koydular.’
Türkiye'nin politik ağırlığı
Tam o an için İhsan Sabri Çağlayangil şöyle diyor: 'Bir anda kendimi Carter’dan üstün gördüm. O ezik halimden hiç bir iz kalmamıştı. Göğsüm kabarmıştı. İlk kez Erbakan sayesinde Bakanlık zevkini tattım.' Anısı burada biter. Çağlayangil, Erbakan Hoca'dan aldığı özgüven, cesaret ile o yıllarda denge politikası uygulayıp girişimlerde bulunup bugün açılan Türkevi'nin yerini alabilmiştir. Bugün de o yere dev lobi ve kültürel faaliyet için Türkevi açılmıştır. Bitmedi! Çağlayangil birgün mecliste Erbakan Hoca ve partisine teşekkür etmiştir. Sebebini ise şöyle açıklamıştır: 'ABD ile bir sürü anlaşmalar yapıyoruz. Normalde devlet terbiyemiz gereği, biz altına imza attığımız her hususta üzerimize düşeni yaparken, ABD'nin vaatlerini yerine getirmekten hep imtina ettiğini biliyorsunuz. ABD'lilere ne oluyor diye sorduğumuzda da, hep Kongre'yi bahane ediyor ve bizi atlatıp duruyorlardı. Biz de şimdi yeni bir usul geliştirdik. ABD ile herhangi bir anlaşma yaptığımızda bekliyor ve onlar bir şey yapmazsa biz de yapmıyoruz."
Abdulbari Tatlıdede