Bağımsız haber ve araştırmacı gazetecilik sitesi The Grayzone'un editörü ABD'li gazeteci Max Blumenthal, AA muhabirine, İsrail-ABD ilişkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Blumenthal, ABD'deki Kongre üyelerinin göreve yeni başladıklarında karşılaştıkları ilk tekliflerden birinin, AIPAC tarafından organize edilen ücretsiz İsrail gezisi olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
"Filistin meselesi hakkında çok az bilgiye sahip olan ve İsrail'i kutsal toprak olarak gören siyasetçilerin kampanyalarına büyük mali destek sağlanıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu siyasetçileri ziyaret ediyor ve onları destekleyen ağın 'büyük mafya lideri' olarak görünüyor. Diğer taraf hakkında pek bilgi sahibi olmayan bu siyasetçiler de Netanyahu'yu coşkuyla destekliyor. Çoğunun, Araplar ve Müslümanlar hakkında kökleşmiş ön yargılara sahip olması nedeniyle Washington'da AIPAC neredeyse sorgusuz sualsiz hareket ediyor."
ABD'deki iki ana parti olan Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin, AIPAC'in güçlü lobi faaliyetleri nedeniyle İsrail'e silah satışını durdurma kararı almasının neredeyse imkansız olduğuna dikkati çeken Blumenthal, silah endüstrisinden gelen fonların doğrudan Kongre üyelerine aktarıldığını, Pentagon'un bu üyelere düzenli brifingler vererek onları etkilediğini ve medyanın kontrolünü çeşitli yollarla sağladığını söyledi.
Blumenthal, ABD'nin İsrail'e silah ambargosu uygulaması durumunda zorunlu olarak ateşkesin yapılacağını ancak Washington'ın İsrail'i kontrol edemediğini aktararak, "Şu anda, özellikle Gazze'nin kuzeyinde sayısız insanın hayatı tehlikede. Demokrat Partide İsrail'in etkisinden bağımsız bir başkan adayının ortaya çıkması neredeyse imkansız. Birçok lider, AIPAC'in etkisinin ötesinde, İsrail'in taleplerini karşılamaz ve isteklerine meydan okursa, direniş liderlerinin maruz kaldığı türden suikast tehditleriyle karşı karşıya kalabilir." dedi.
ABD, İsrail'e silah tedarik ederek kendi yasalarını da ihlal ediyor
ABD'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e milyarlarca dolarlık silah tedarik ederek, İsrail'in hem uluslararası insancıl hukuku hem de ABD yasalarını ihlal etmesine zemin hazırladığını belirten Blumenthal, ABD'nin Gazze'deki savaş suçlarına ortak olduğunu ve bu soykırımın sorumlularından biri sayılabileceğini ifade etti.
Blumenthal, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın İsrail'e gönderdiği bir mektupta Gazze'ye günlük en az 350 tır insani yardım girişi talep etmelerine rağmen İsrail'in yalnızca 71 tırın geçişine izin verdiğini kaydetti. Blumenthal, ABD yasalarına göre insani yardımı engelleyen ülkelere silah tedarikinin kesilmesi gerektiğine değinerek, ABD'nin İsrail'e karşı bu konuda herhangi bir yaptırım uygulamayacağını düşündüğünü aktardı.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde Orta Doğu İnsani Meseleler Özel Temsilcisi olarak görev yapan Lisa Grande'ye, "ABD'nin, neden İsrail'e Gazze'ye insani yardım girişi için baskı yapmadığının" sorulduğundan bahseden Blumenthal, Özel Temsilcinin, "İsrail'in ABD'nin 'çok yakın müttefiki' olduğunu ve bu yüzden müdahale edemeyeceklerini" söylediğini anımsattı.
Blumenthal, Washington Post'un 1 Kasım'da bildirdiğine göre, Gazze'de ABD yapımı silahlarla gerçekleşen sivil ölümlerine ilişkin kanıtların raporlara yansıdığını hatırlatarak, "Bu raporlar somut kanıtlar içeriyor. Mesela Beyt Lahiya'da bir sığınakta yaklaşık 100 kişinin hayatını kaybettiği korkunç katliamda, ABD yapımı bombalara ait parça kalıntıları bulundu." diye konuştu.