ABD yönetimi, koşulsuz destek verdiği İsrail'i korumak için İran, Yemen'deki Husiler ve Lübnan'daki Hizbullah tarafından fırlatılan füzelere karşı İsrail'de THAAD sistemini konuşlandırma kararı aldı.

İsrail’in halihazırda uzun menzilli Arrow, orta menzilli "Davud’un Sapanı" ve kısa menzilli "Demir Kubbe" olmak üzere üç hava savunma sistemi bulunuyor ancak bunlar, İran’ın son misilleme saldırılarında bazı füzeleri önlemede yetersiz kaldı.

Genel anlamda söz konusu sistemlerde, hedef tespit bölümünde kara ve denizde konuşlu radarlar ile uydu sensörleri, imha bölümünde fırlatma üniteleri ile önleme füzeleri ve tüm bunların koordinasyonu ile yönetimini sağlayan komuta kontrol merkezleri bulunuyor.

ABD'ye göre konuşlanma sürüyor, İsrail'e göre tamamlandı

İsrail ordu radyosu 12 Ekim'deki yayınında, ABD'nin İran saldırılarına hazırlık olarak THAAD hava savunma sistemini İsrail'e konuşlandırdığını duyurdu.

Pentagon da bu açıklamayı teyit ederek, ABD Başkanı Joe Biden'ın talimatı üzerine, İran'ın 13 Nisan ve 1 Ekim'de "benzeri görülmemiş saldırıları" nedeniyle İsrail'i güçlendirmek amacıyla bir THAAD bataryası ve ilgili ABD askeri personelinin gönderileceğini açıkladı.

THAAD sistemi

THAAD, Amerikan Lockheed Martin üretimi hem atmosfer içinden hem de atmosfer dışından gelen balistik füzeleri engellemek için tasarlanan, orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemi.

Sistem, yüksek irtifa koruması, batı ülkeleri ve İsrail tarafından kullanılan diğer hava savunma sistemleriyle entegre çalışabilmesi ve hedef tespit radarının uzun menziliyle öne çıkıyor.

Kısa ve orta menzilli balistik füzelere karşı tam, uzun menzilli balistik füzelere karşı kısıtlı yetenekleri olan THAAD, patlayıcı madde içeren başlık yerine imha için kinetik vuruş (Hit-to-Kill) teknolojisini kullanıyor.

Sistem terminal safhasındaki füzelere karşı etkili ancak atmosfer dışında yörüngede ilerleyen füzeleri de imha edebiliyor.

Yüksek manevra kabiliyetine sahip her bir THAAD bataryası, beş ana bileşenden oluşuyor: Önleyici füzeler, fırlatıcılar, radar, ateş kontrol ünitesi ve destek ekipmanları.

Bir THAAD bataryası 95-100 kişi tarafından işletiliyor, her biri 8 fırlatıcı taşıyabilen 6 adet tekerlekli araca monteli fırlatıcı ünite ile 48 önleme füzesi, bir hedef tespit radarı ve haberleşme teçhizatını içeriyor.

Sistemde kullanılan AN/TPY-2 radarı, hedef tespiti için X-band, 8-12 GHz arası radyo dalgaları kullanıyor ve yüksek hassasiyeti ile yüksek güç çıkışı sayesinde uzun mesafelerden küçük cisimleri tespit edebiliyor. Modüler tasarımıyla taşınması ve konuşlandırılması nispeten kolay.

Önleyici füzelerin her biri 900 kilogram ağırlığında, 6,17 metre uzunluğunda ve itici füze 34, vuruş başlığı ise 37 santimetre çapında, başlıkta kızılötesi güdüm sistemi de bulunuyor.

Füze saniyede 2,8 kilometre, ses hızının 8,2 katı hızla hedefe yöneliyor.

200 kilometre menzili bulunan sistem 150 kilometreye kadar irtifadaki hedefleri imha edebiliyor.

Sistem, ABD'nin Patriot ve Aegis gibi hava savunma sistemleri, F-35 savaş uçakları ve gemilerle entegre çalışabiliyor.

THAAD'i hangi ülkeler kullanıyor?

Sistemi halen ABD silahlı kuvvetleri ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) kullanırken Suudi Arabistan da tedarik için anlaşma imzaladı.

ABD, Mart 2022'de imzalanan 1,42 milyar dolarlık anlaşmayla 7 batarya tedarik etti. 8'inci batarya için Nisan 2022'de 74 milyon dolarlık anlaşma imzalandı.

Lockheed Martin, Aralık 2023 itibarıyla ABD Füze Savunma Ajansına (MDA) 800'üncü önleyici füzenin teslimatını yaptı.

BAE ile ABD arasında THAAD tedarikine dair ilk anlaşma Aralık 2011'de imzalandı ve BAE'de şu anda 2 batarya bulunuyor.

BAE'deki THAAD bataryaları, ilk defa Ocak ve Şubat 2022'de, Husiler tarafından, Al-Dhafra Hava Üssü yakınlarındaki bir petrol tesisine atılan ve Abu Dabi şehrinin kuzey doğusu yönündeki iki balistik füzeyi önledi, böylece sistemin muharebe koşullarındaki ilk kullanımı gerçekleştirildi.

Suudi Arabistan ise 2017'de, ilkinin teslimatı 2026 sonunda olmak üzere 2028'e kadar 7 batarya için yaklaşık 15 milyar dolarlık anlaşma imzaladı.

Anlaşma kapsamında 44 THAAD fırlatıcı ve 360 önleyici füzenin tedarik edilmesi öngörülüyor.

Ayrıca Lockheed Martin'le Şubat 2024'te imzalanan ortak üretim anlaşmalarıyla Suudi Arabistan, ABD dışında THAAD sistemi için parçalar üreten ikinci ülke olacak.

Demokrat Biden-Harris yönetiminin dış politika karnesi Demokrat Biden-Harris yönetiminin dış politika karnesi

Öte yandan ABD, THAAD sistemini, Kuzey Kore kaynaklı balistik füze tehdidine karşı 2017'den beri Güney Kore'ye konuşlandırdı.

Japonya'nın ise doğrudan THAAD sistemi konuşlanmamasına rağmen ülkede yerleşik AN/TPY-2 radarıyla sisteme entegre olarak sistemin balistik füzelere karşı korumasından faydalandığı değerlendiriliyor.

Balistik füzeler

Balistik füzeler, menzillerine göre, kısa menzilli, orta menzilli, uzun menzilli ve kıtalar arası olmak üzere dört sınıfa ayrılıyor.

Menzili 1000 kilometreden az olan balistik füzeler kısa menzilli, 1000 ila 3 bin kilometre olanlar orta menzilli, 3 bin ila 5 bin 500 kilometre arasında olanlar uzun menzilli ve 5 bin 500 kilometreden fazla menzilli olanlar kıtalar arası balistik füze olarak adlandırılıyor.

Bunlara ilave olarak son dönemde kısa ve orta menzilli füzelere, taktik balistik füzeler (350 kilometreden az menzilli) ve harekat alanı balistik füzeler (300 ila 3 bin 500 kilometre menzilli) olmak üzere iki alt bölüm daha eklendi.

Balistik füzeler, fırlatıldıktan itibaren önce itici yakıtla atmosfer dışına çıkarak yörüngede serbest hareket ediyor ve sonrasında tekrar atmosfere girerek hedefi imha etmek için terminal safha da denilen son safhaya geçiyor. Ancak menzili 350 kilometrenin altındaki füzeler atmosfer dışına çıkmıyor.

Balistik füzelerin hedefe yönelik seyrinin ilk safhası fırlatma safhası 3-5 dakika, atmosfer dışındaki hareketi yaklaşık 20 dakika ve hedefi imha eden atmosfere yeniden giriş, yani terminal safhası bir dakikanın altında sürüyor.

Terminal safhanın süresinin kısalığı nedeniyle tehdit oluşturan füzelerin erken tespiti ve vuruş kabiliyeti yüksek füze savunma sistemleri gerektiriyor.

İran balistik füzeleri İsrail'de askeri üsse isabet etmişti

İsrail'in, 1 Nisan'da Suriye'nin başkenti Şam'daki İran konsolosluğuna yaptığı saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general rütbesinde toplam 7 İranlı yetkili ölmüştü.

İran ise Şam'daki saldırıya karşılık olarak 13 Nisan'da İsrail'e yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırı düzenlemişti.

İsrail'in Hamas ve Hizbullah'ın üst düzey yöneticilerine yönelik suikastları devam etmiş, Hamas lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı General Abbas Nilfuruşan katledilmişti.

İran, Hamas ve Hizbullah yönetimine yönelik İsrail saldırılarına 1 Ekim'de İsrail'e onlarca balistik füze fırlatarak karşılık vermiş ve füzelerden bazıları İsrail'de askeri üsse isabet etmişti.

İran devlet televizyonu, İsrail'e yaklaşık 200 füzenin atıldığını ve hipersonik "Fettah 1" füzelerinin de ilk kez kullanıldığını duyurmuştu.

Uluslararası basında da Hizbullah'ın İsrail'e "Kadir 1" balistik füzesi, "Nur" seyir füzeleri, "Fadi 4", "Felak 2" ve "Katyuşa" roketleri de dahil olmak üzere birkaç yeni füze fırlattığı bilgisi yer almıştı.​​​

Editör: Islamist Agenda