Ebu Gayt, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da düzenlenen İsrail'in Filistin topraklarına ve Lübnan'a yönelik devam eden saldırıları ve ateşkesin ele alındığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde konuştu.
Ebu Gayt, "Artık Filistin halkının başına gelen felaketleri ifade etmek için kelimeler yeterli değil. Gerçekler hem biz hem de tüm dünya tarafından biliniyor. Bu gerçekler çok zor ve utanç verici. Artık İsrail planı da gizli değil. Bu plan, Gazze'deki Filistin halkını yok etmek, zorunlu ya da gönüllü göçe zorlamayı hedefliyor." ifadesini kullandı.
İsrail hükümetinin ve destekçilerinin bugün yaptıklarının, bir arada yaşama ve barışın geleceğini yok ettiğini kaydeden Ebu Gayt, barışın adalet üzerine kurulduğunu, zulüm, katliam ve işkenceyle barışın olmayacağını aktardı.
Kendilerinin bölgedeki istikrarın güçlendirilmesini istedikçe İsrail'in barış imkanlarını tahrip ettiğini aktaran Ebu Gayt, hesap verebilirlikten yoksun olması ve uluslararası hukukun bulunmamasının, İsrailli liderleri kendi planlarını uygulamaya teşvik ettiğini söyledi.
"İsrail, Filistinlilerin bağımsız bir devlet umudunu öldürmeyi hedefliyor"
İsrail'in bir toplumu tüm kurumlarıyla yok etmeye çalıştığını ve gelecekte yeniden ayağa kalkma imkanını ortadan kaldırmak istediğini ifade eden Ebu Gayt, "İsrail, Filistinlilerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulması umudunu öldürmeyi hedeflemektedir. Biz de buradan duyan herkese söylüyoruz. İsrail'in bu istekleri hiçbir şekilde gerçekleşmeyecektir." diye konuştu.
Ebu Gayt, "İsrail Başbakanı Orta Doğu'da yeni bir harita çizilmesinden bahsediyor. Haritası kanla, bombalarla, suikastlarla, açlıkla ve mülteci kamplarının ateşe verilmesiyle çizilmiş hangi Orta Doğu?" ifadesini kullandı.
Bugün Gazze Şeridi'ndeki nüfusun yüzde 90'ının yüzde 10'luk bir alanda hayatta kalabilmek için gerekli en basit ihtiyaçlardan mahrum şekilde, ayrım gözetmeksizin gerçekleştirilen katliamlara maruz kalarak yaşam mücadelesi verdiğine dikkati çeken Ebu Gayt, şunları söyledi:
"İstediğimiz, onun için çalıştığımız ve vazgeçmeyeceğimiz Ortadoğu; merkezinde 4 Haziran 1967 sınırlarına tabi, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti olan bir bölge."
Arap Birliği Genel Sekreteri Ebu Gayt, konuşmasında İsrail'in Lübnan'da da sivillerin hayatına mal olan, kamu ve özel mülkleri tahrip eden ölümcül saldırılarına devam ettiğine işaret etti.
Lübnan'da zorla yerinden edilmiş kişilerin sorunlarının günden güne daha da kötüleştiğini ifade eden Ebu Gayt, İsrail saldırılarının yıllardır krizlerle boğuşan ülkenin omuzlarındaki yükü artırdığını kaydetti.
"İhtiyaç duyulan şey, iki devletli çözümün hızla hayata geçirilmesini sağlayacak bir yoldur"
Gazze ve Lübnan'da acilen ateşkes sağlanması gerektiğinin altını çizen Ebu Gayt, Filistin devletinin kurulmasına yönelik sahada sergilenen gerçek bir kararlılıkla en kısa sürede iki devletli çözümün hızla hayata geçilmesini sağlayacak bir sürecin gerekliliğini vurguladı.
Ebu Gayt ayrıca 1701 sayılı kararın tüm yönleriyle uygulanması esas alınarak Lübnan'da ateşkesin ve sınırın her iki tarafında güvenliğin sağlanmasının da gerektiğini ifade etti.
Bu konulardaki gecikmenin bölgede geniş çaplı infial olasılığıyla birlikte daha fazla kan akması anlamına geldiğini kaydeden Ebu Gayt, seçilen ve savaşı bitirme sözü veren yeni ABD Başkanı'nın en kısa sürede sözünü yerine getirmesini umduğunu aktardı.
Ebu Gayt, bugünkü zirvenin, tehlikenin dayanılmaz boyutlara ulaştığına dair bir mesaj niteliğinde olduğunu; Riyad Zirvesi'nin bu durumla başa çıkabileceğine güvendiğini dile getirdi.
