Arap Birliği'nin 2-5 Haziran arasında 111. dönem oturumları çerçevesinde düzenlediği "Arap Ülkelerindeki Filistinlilerin İşlerini Gözetleyenler Konferansı" sona erdi.

Ürdün, Filistin, Mısır, Lübnan, Suriye rejimi, Arap Birliği Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), ve Arap Birliği Genel Sekreterliği heyetlerinin katılıyla düzenlenen konferansın bitmesinden sonra yazılı açıklama yapıldı.

Lübnan ordusu, "şüpheli çağrı cihazı ve telsizleri" imha ediyor Lübnan ordusu, "şüpheli çağrı cihazı ve telsizleri" imha ediyor

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini ve Kudüs'teki provokatif "bayrak yürüyüşünün" kınandığı açıklamada ayrıca Mescid-i Aksa'ya yapılan baskınlar ve aşırılıkçı dini partilerin liderlerinin Mescid-i Aksa'nın avlularında kurban kesme ritüelleri düzenleme çağrıları ve bunu yapmaları için fanatik Yahudi yerleşimcilere ve aşırılıkçılara nakit ödüller tahsis edilmesi de kınandı.

İİT'nin açıklamasında bunlar, başta Mescid-i Aksa olmak üzere Kudüs'teki İslam ve Hıristiyanların kutsal mekanlarının mevcut tarihi ve hukuki statüsüne zarar vermeyi amaçlayan, yasa dışı ve reddedilen girişimler olarak nitelendirildi.

Açıklamada, uluslararası topluma sorumluluklarını üstlenmesi ve fanatik yerleşimci gruplar ile İsrail güçlerinin Batı Şeria genelinde gerçekleştirdiği şiddet eylemlerine ve organize teröre son vermesi için İsrail'e baskı uygulamaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, Kudüs'teki Şam Kapısı'nda "bayrak yürüyüşü" yapılmasına izin verilmesini kınayarak, bunu dünya Müslümanlarının duygularına yönelik bir provokasyon olarak değerlendirdi.

Açıklamada, İsrail hükümet yetkilileri, milletvekilleri ve fanatik yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesi ve fanatiklerin İsrail güçlerinin koruması altında işgal altındaki Kudüs şehrinde provokatif bayrak yürüyüşü düzenlemesine izin verilmesinin kınandığı ifade edildi.

Bakanlığın açıklamasında, "Bu sistematik saldırılar, ilgili uluslararası kararlar ile Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsünün ve kutsallarının ihlalidir ve 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulması yoluyla adil ve kalıcı bir barışa yönelik çabaları baltalamaktadır." ifadesine yer verildi.

Kudüs'teki dini mercilerden "İslami Vakıflar, Din İşleri ve Kutsal Mekanlar Meclisi", "Yüksek İslam Konseyi", "Filistin Fetva Kurumu", "Kudüs Yargıçlar Mahkemesi" ile "İslami Vakıflar ve Mescid-i Aksa İşleri Daire Başkanlığı", yaptıkları yazılı açıklamada, fanatik Yahudi grupların Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını kınadı.

Fanatik Yahudi gruplar tarafından Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerin benzeri görülmemiş bir şekilde artmasının sonuçları konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, ihlallerin, "Kudüs'ün birleştirilmesi" olarak isimlendirdikleri kutlamalarının bir parçası olarak ve bir dizi iğrenç saldırı ve baskın yoluyla gerçekleştiği ifade edildi.

Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınların tüm dünyayı korkunç sonuçlar doğuracak bir din savaşına sürükleyebileceği uyarısında bulunulan açıklamada, bu durumun, İsrail devletinin kutsal mekanları korumaya yönelik hukuki ve uluslararası yükümlülüklerini, Müslümanlara ve kutsallarına karşı nefret ve şiddeti yaymaktan kaçınma yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçındığını gösterdiği aktarıldı.

Editör: Islamist Agenda