Dünya

Avrupa Birliği, üyelerinin İsrail'le silah ticaretine göz yumuyor

AB'nin, UAD'de Gazze'de soykırım yaptığı suçlamasıyla yargılanan işgalci İsrail'le silah ticareti yapılmasını yasaklayan bir hükmü bulunmaması, üye ülkelerin İsrail ile bu alanda hem ihracat hem ithalat yapmayı sürdürmesinin önünü açıyor.

"Batı'nın İsrail'e silah desteği" başlıklı dosya haberin ikinci bölümünde AA muhabiri, AB'nin başkenti Brüksel'de konunun uzmanı İrlandalı Gazeteci-Yazar David Cronin'in görüşünü aldı.

UAD'nin ihtiyati tedbir kararlarına değinen Cronin, "Elbette bu kararların daha önce alınması gerekirdi. Bu, dünya çapındaki devletlerin İsrail'e, Filistinlilere yönelik soykırım eylemlerinde 'yardım etmeme' yükümlülüğünün olduğu yönünde çok açık bir işaret verdi. AB yetkilileri ve üye ülkelerinin yetkililerin de bu kararın farkında olduğu aşikar." diye konuştu.

Cronin, UAD kararının Avrupa ile İsrail arasındaki silah işbirliğine meydan okuyan davaların devamını getirebileceğini, bu nedenle bazı ülkelerde tedirginliğe sebebiyet verdiğini söyledi.

"Avrupa'nın İsrail ile silah işbirliğinin azalmış olabileceğini ancak yine de devam ettiğini vurgulamanın önemli olduğunu düşünüyorum" diyen Cronin, şöyle devam etti:

"AB'nin İsrail'le silah ticaretine yasak getirme yönünde aldığı bir karar yok. 2014'te İsrail Gazze'ye saldırdığında, AB Kırım'ı ilhak eden Rusya'ya silah ambargosu uyguladı ancak İsrail'e uygulamadı. Yani ortada çok açık bir çifte standart var. Çifte standart tanımı belki de yetersizdir. İsrail ile silah işbirliği AB'yi Gazze'deki mevcut soykırımın suç ortağı yapıyor."

Cronin, AB ülkelerinin İsrail'e silah transferi kadar ithalat da yaptığına işaret ederek, "Alman yetkililer, şu anda Gazze'de insanları öldürmek için kullanılan silahların çoğunu üreten, devlete ait bir İsrail silah şirketi olan Israel Aerospace Industries'in genel merkezini Arrow-3 balistik füze savunma sistemi alma amacıyla mayıs ayında ziyaret etti." dedi.

Silah ticaretinin iki taraflı işlediğini vurgulayan Cronin, "Almanya son 10 yılda İsrail'e çok sayıda silah transfer etti ancak Almanya aynı zamanda İsrail silah endüstrisinin de önemli bir müşterisi. Bu yüzden gerçekten iki yönlü bir silah ambargosunun uygulanması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Cronin, İngiltere'nin de İsrail ile silah ticaretinin sürdüğünü dile getirerek, "İsrail'in özel sektöre ait en büyük silah şirketi olan Elbit Systems'in İngiltere'de 10'a yakın farklı fabrikası ve ofisi bulunuyor. İsrail'in insansız hava araçlarının motorları Birmingham yakınlarında üretiliyor." dedi.

Filistin Eylemi (Palestine Action) adı altında mayıs ayında bir araya gelen aktivistlerin, bu fabrikaya sızarak bir binada yerleşme eylemi yaptığını anımsatan Cronin, bu tür eylemlerin artması gerektiğini vurguladı.

Cronin, Fransa'nın Gazze'deki mevcut soykırım nedeniyle İsrail'e silah satışını durdurduğuna dair işaretler verdiğini ancak bunun teyide muhtaç olduğunu söyledi.

Paris'te geçen ay yapılan silah fuarı Eurosatory'ye İsrailli şirketlerin katılımının yasaklandığını ancak Fransa-İsrail Ticaret Odasının Paris Ticaret Mahkemesi'ne bulunduğu şikayet neticesinde bu kararın iptal edildiğini anımsatan Cronin, yine de bu süreçte birçok İsrailli şirketin katılımının fiilen engellenmiş olduğunu anlattı.

Cronin, Belçika'da bulunan, Elbit'e ait "OIP Sensor Systems" silah şirketinin yüzde yüz İsrail'e ait olmasına rağmen Eurosatory'e Belçikalı bir şirket olarak kayıt olarak katıldığını belirtti.

İrlandalı uzman, Hollandalı, İspanyol ve Polonyalı silah firmalarının da Eurosatory'e katılarak, İsrail üretimi bileşenlerden oluşan silah sistemlerini sergilediğini kaydetti.

Cronin, "Bu işbirliği uzun süredir devam ediyor ve oldukça karmaşık hale geldi. Bu yüzden İsrail ile AB arasındaki tüm ticareti tamamen yasaklamamız gerekiyor. Bunu başarmanın tek yolu Avrupa'da ve her yerde kitlesel protestoların düzenlenmesi." tespitini yaptı.