Blinken, bölge turunun ardından geldiği İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesiyle görüştüğü gün içindeki ziyaretini tamamlamasının ardından Ben Gurion Havalimanı'nda basın mensuplarına konuştu.
İsrail'de "samimi görüşmeler gerçekleştirdiğini" dile getiren Blinken, temasların Doha'da Hamas ile müzakere edilen ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşmasına odaklandığını belirtti.
Blinken, Hamas ve İsrail arasındaki müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini ancak son aşamalara gelindiğinde uzlaşının daha da zorlaştığını kaydetti.
Katar ve Mısır ile birlikte çalıştıklarını ifade eden Blinken, Amerikan ekibinin de Doha'da bulunduğu bilgisini paylaştı.
Blinken, İsrail'in Gazze Şeridinin güneyinde 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah'a olası kara saldırısına ilişkin, "Refah'a bir askeri operasyon İsrail'e beklediği güvenliği sağlamayacak. Refah saldırısı İsrail'i dünyada daha da yalnızlaştırma riski taşıyor." ifadesini kullandı.
İsrail'in Refah'a saldırı planını ve bunun risklerini gelecek hafta İsrailli yetkililerle Washington'da görüşeceklerini belirten Blinken, "Refah'a saldırının İsrail'e uzun vadeli bir güvenlik sağlamayacağına inandıklarını" dile getirdi.
Gazze'deki sivil nüfusun çektiği açlık ve insani yardım eksikliğine dikkati çeken Blinken, "Gazze halkının tamamı gıda güvenliğinden yoksun. Gazze halkının tamamı insani yardıma muhtaç. Buraya gönderilen insani yardım artırılmalı. Geçtiğimiz haftalarda atılan olumlu adımlar var ancak hala yetersiz." diye konuştu.
Blinken, ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) getirdiği Gazze'de bir ateşkes ve buradaki İsrailli esirlerin serbest kalmasına ilişkin karar taslağını Rusya'nın veto etmesi karşısında şaşırdıklarını belirtti.
İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın Ürdün Vadisi bölgesinde 8 bin dönüm araziye ziyaretinin gerçekleştiği gün el koymasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Blinken, "Filistinlilere ait mülklerin yıkılması, Filistinlilerin zorla evden çıkarılmaları, yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin inşası ve genişletilmesi gibi iki devletli çözümü zora sokacak tek taraflı ve tırmandırıcı adımları desteklemedikleri ve kınadıklarını" vurguladı.
