Shamdasani, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Lübnan, Gazze, İsrail ve Suriye'deki sivillerin durumunun her geçen gün daha da kötüleştiğini belirten Shamdasani, "Yoğun nüfuslu başkent Beyrut, İsrail hava saldırılarıyla giderek daha fazla hedef alınıyor. Yüzlerce insan öldü ve ülke genelinde 1 milyondan fazla insan evlerini terk etti." dedi.
Shamdasani, Hizbullah ve diğer silahlı grupların İsrail'e roket atmaya devam ettiğini ve bunun da İsrail'in kuzeyinde ilk kez ölümlere neden olduğunu kaydetti.
İşgalci İsrail'in dün gece Beyrut şehir merkezine şimdiye kadarki en ağır bombardımanı gerçekleştirdiğini hatırlatan Shamdasani, Lübnan Sağlık Bakanlığının, şimdiye kadar en az 22 kişinin öldüğünü ve 100'den fazla kişinin yaralandığını açıkladığını aktardı.
Shamdasani, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'ün, tüm taraflara yönelik sivillerin ve altyapının korunması konusundaki yükümlülüklerini hatırlattığını söyledi.
Lübnan halkının çatışmaların yükünü çektiğini vurgulayan Shamdasani, "Lübnan'da yerinden edilenlerin çoğu Suriye'ye geçti. 23 Eylül'den 9 Ekim'e kadar 310 binden fazla Suriyeli ve yaklaşık 110 bin Lübnanlının sınırı geçtiği bildirildi." ifadelerini kullandı.
Shamdasani, İsrail'in, dün BM Lübnan Geçici Barış Gücünü (UNIFIL) hedef almasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, ülkelerin onların hedef alınmamasını ve korunmalarını sağlama konusunda yükümlülüğü olduğunu hatırlattı.
Bununla ilgili birincil yükümlülüğün İsrail'e ait olduğunun da altını çizen Shamdasani, "İsrail tarafından yapılan açıklamalarda UNIFIL'in güvenliğinin garanti edilemeyeceğinin ima edilmesi talihsiz bir durum. Onların korunmasını ve BM tarafından kendilerine verilen görevi yerine getirebilmelerini sağlamak ülkelerin sorumluluğundadır." diye konuştu.
Shamdasani, İsrail'in son 1 haftada Gazze'nin kuzeyine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığını da kaydederek, saldırıların bölgedeki sivillerin can güvenliğini riske attığını ve Filistinlilerin kitlesel olarak yerinden edilmesine neden olduğunu söyledi.