Dünya

BM Filistin Raportörü Albanese: İsrail'in Refah'a saldırısı katliam olur

BM Filistin Özel Raportörü Albanese, işgalci İsrail'in Refah kentine olası saldırısının sivil halka saldırı ve katliam olacağı uyarısında bulundu.

Albanese, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze'deki son duruma ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Gazze'deki insanların ölüm ve yaralanma korkularını aktarmanın çok zor olduğuna işaret eden Albanese, ölümleri sistematik olarak hesaplama ihtimali bulunmadığını belirtti. Albanese, bu durumun Gazze'dekilerin ne kadar "çaresiz" olduğu konusunda fikir verdiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"İsrail, 7 aydan uzun süredir yoğun yerleşim bölgesinde sıkışıp kalmış nüfusa karşı saldırı başlattı. Sivil altyapının yüzde 70'i yok edildi. Ölü sayısı, sadece bombalar ve keskin nişancılar yüzünden artmaya devam etmiyor, aynı zamanda yaraları tedavi etmenin imkansızlığından da kaynaklanıyor. Antibiyotik, ağrı kesici, dezenfektan, doktor ve sağlık personeli yok."

Gazze'de sıcaklığın artması nedeniyle bulaşıcı hastalıklar ve enfeksiyonların yayılma riskine işaret eden Albanese, insanların, özellikle de çocukların yetersiz beslenme nedeniyle öldüğünün altını çizdi.

Albanese, İsrail'in saldırılarının durmasının beklenmediğini dile getirerek, Refah'a yönelik olası saldırıya değindi. Albanese, "Bunun bir saldırı ve bir askeri mücadele olmadığının farkında mıyız? Bu sivil halka yönelik bir saldırıdır. Bu gaddarlığın sona ermeden önce daha kaç canın alınması gerekiyor?" ifadesini kullandı.

Refah'a yönelik saldırının insani, hukuki ve siyasi yönleri olduğuna işaret eden Albanese, "Hukuki açıdan bakıldığında bu operasyonun (saldırının) sürdürülmesinin hiçbir gerekçesi yok. Ateşkes sağlanmalı. Bunun nedeni, bu hiçbir zaman bir meşru müdafaa savaşı olmadı. İsrail'in yaptığının meşru müdafaa olduğu iddia edilemez." dedi.

Albanese, İsrailli liderlerin 7 ayın ardından "zafer kazandıklarını" iddia etmelerine katılmadığını belirtirken, İsrail'in Gazze Şeridi'ni tamamen yıktığını, bunun yeniden inşasının onlarca yıl alacağını vurguladı.

Gazze'deki insanların hayatlarının mahvolduğunun altını çizen Albanese, bu kişilerin ağır travmalar yaşadığını ve bunun etkilerinin "tahmin edilemez" olduğunu söyledi.

"Tam bir katliam olacak"

Albanese, Gazze'ye saldırıların İsrail'in iç politikasında da gündem olduğunu kaydederek, "Başbakan'ın (Binyamin Netanyahu) sadece başbakan olarak değil, politikacı olarak da geleceği konusunda kaygıları var ancak kendisine karşı hem ulusal hem de uluslararası düzeyde yürütülen adli işlemlerin herkes farkında." dedi.

İşgal altındaki Filistin topraklarında insani durumun korkunç olduğunu dile getiren Albanese, işgalci güç olarak İsrail'in uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki "insani ihtiyaçların giderilmesine yeterli erişimi sağlama yükümlülüğünü" yerine getirmediğini hatırlattı.

Albanese, "İsrail, Gazze'de insani ihtiyaçları başkasının gidermesini de engelliyor. İnsani yardım konvoyları büyük bir gecikmeyle Gazze'ye giriyor ve hedef de alınıyor. Çaresiz durumda olan ve yardıma ulaşmak için toplanan Filistinliler de vuruluyor. Bu ortamda çaresiz, yoksul ve açlıktan ölmek üzere olan Filistinlilerin bulunduğu Refah'a saldırı, bu koşullar altında tam bir katliam olacak. Uluslararası düzeyde de bu farkındalığın olduğunu biliyoruz." şeklinde konuştu.

İsrail'in, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) aleyhine açılan "soykırım" davasındaki ihtiyati tedbir kararlarına uymamasını "meydan okuma" şeklinde değerlendiren Albanese, bunun İsrail'in bağlayıcı tedbir veya BM Güvenlik Konseyinin Gazze ile ilgili kararlarına uymamasıyla da ilgili olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin UAD'deki davaya müdahil olması

Albanese, Güney Afrika'nın İsrail aleyhine UAD'de açtığı soykırım davasına Türkiye'nin müdahil olmasına dair soru üzerine şunları söyledi:

"Mümkün olduğu kadar çok ülkenin bu duruşmalara katılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mahkeme eninde sonunda uluslararası hukuka göre karar verecek ancak devlet uygulamalarından da destek alınabilmesi noktasında üye ülkelerden destek geldiğini bilmek önemli. Bu mahkemenin hukuki derecelendirmesini değiştirmeyecek ancak nihai kararın uygulanması koşulları konusunda farkındalık oluşturacak."