Dünya

BM, İngiltere'deki aşırı sağcıların camilere yönelik saldırılarından endişeli

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, İngiltere'de aşırı sağcı protestocuların camiler ile sığınmacı ve göçmenlerin barındığı merkezlere yönelik saldırılarından endişe duyduklarını belirtti.

Al-Kheetan, AA muhabirinin İngiltere'de geçen haftadan bu yana aşırı sağcıların sosyal medyada yaydığı spekülatif haberler üzerine başlayan İslam karşıtı ve ırkçı şiddet olaylarının ülkenin birçok bölgesine yayılmasıyla ilgili sorusunu yazılı yanıtladı.

Son birkaç gündür İngiltere'nin farklı kentlerinde patlak veren huzursuzluk ve şiddet olaylarını yakından takip ettiklerini kaydeden Al-Kheetan, "Diğer tüm ülkelerde olduğu gibi polise yönelik saldırılar, İslam karşıtı saldırılar, camilere, sığınmacılara ve göçmenlerin barındığı merkezlere yönelik saldırılar ve göçmen karşıtı söylemler dahil şiddet olaylarından endişe duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

Al-Kheetan, "barışçıl toplanma hakkının" temel özgürlükler kapsamında olduğunu ve bunun her zaman barışçıl şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayarak, "Ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete tahrik oluşturan ırksal veya dinsel nefretin savunulması kabul edilemez ve yasaklanmalı." değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere hükümetinin yasalar uyarınca bu şiddetle mücadele etmek için en üst düzeyde taahhütte bulunmasını memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Al-Kheetan, hükümete, özellikle sığınmacılar gibi en savunmasız durumdaki nüfus kesimlerini hedef alan nefret kışkırtmasına uluslararası insan hakları normları ile standartlarına uygun, etkili bir yanıt verme çağrısında bulundu.

Al-Kheetan, politikacıların ve nüfuz sahibi diğer kişilerin de nefret, şiddet veya ayrımcılığı kışkırtan bölücü ve insanlık dışı söylemlerden kaçınması gerektiğinin altını çizerek, bunun, göçmen ve mülteciler gibi belirli insan gruplarını, ele alınması gereken gerçek sorunlara yönelik dikkati dağıtmak için "günah keçisi" olarak göstermekten kaçınmayı içerdiğini vurguladı.

Sözcü Al-Kheetan, dijital medya platformlarının ulusal, ırksal ya da dinsel nefretin ayrımcılık, düşmanlık ya da şiddete kışkırtma şeklini alacak biçimde savunulmasının yasaklanmasına ilişkin Rabat Eylem Planı'na uygun olarak nefret söylemi niteliğindeki içerikleri etkili bir şekilde denetlemek için toplum standartları ve diğer araçları kullanması gerektiğine işaret etti.

⁠Olaylar, 3 çocuğun öldüğü bıçaklı saldırı sonrası arttı

Aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi'nin düzenlediği eylemler, Southport kentinde 29 Temmuz'daki bıçaklı saldırı sonrası şiddetlendi.

Bıçaklı saldırganın 3 çocuğu öldürdüğü, 8'i çocuk 10 kişiyi yaraladığı olay sonrası aşırı sağcı sosyal medya hesapları ve haber siteleri, şüphelinin ülkeye geçen yıl gelen Müslüman sığınmacı olduğu iddiasını yaymıştı.

Polis, saldırganın Galler'in başkenti Cardiff doğumlu 17 yaşında bir erkek olduğunu açıklasa da aşırı sağcılar, Müslümanları ve göçmenleri protesto etmek için Southport'ta eylem düzenlemişti.

Eylemin ardından kentteki camiye saldıran aşırı sağcılar, ülke genelinde gösteriler düzenlemiş, 2 Ağustos'ta da Sunderland kentindeki karakolu yakmıştı.

Ülkenin çeşitli kentlerinde düzenlenen eylemlerde de aşırı sağcılar, polis ve karşıt görüşlülerle çatışmış, çok sayıda iş yerine saldırmıştı. 3 Ağustos'taki eylemlerde polis, 90'dan fazla eylemciyi gözaltına almıştı.

Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, göçmenleri ve Müslüman toplumu hedef almıştı.

Rotherham'da düzensiz göçmen ve sığınmacıların barındığı otelin önünde toplanan aşırı sağcılar, binaya taş, sandalye ve yabancı maddeler atmıştı.

Middlesbrough'da toplanan aşırı sağcılara karşı ırkçılık karşıtları da "Masjid al-Madinah" adlı caminin önünde bir araya gelmiş, yaklaşık 200 kişi camiyi koruma altına alırken aşırı sağcı grup, düzenledikleri yürüyüş sırasında bazı evlerin camlarını kırmıştı.

Bir dönerci dükkanının önündeki aracı da yakan yüzü maskeli aşırı sağcılar, çevik kuvvet ekiplerine taş ve şişe atarak ateş yakmış, çöp konteynerlerini polislerin üzerine sürmüştü.