BM İnsan Hakları Ofisi, Gazze, Batı Şeria, Kudüs ve İsrail'de Ekim 2022-Ekim 2023 döneminde taraflarca gerçekleşen insan hakları ihlallerine ilişkin rapor yayımladı.
Raporda, bu süreçte çok sayıda hukuka aykırı cinayet, rehin alma, sivil mülklerin sebepsizce tahrip edilmesi, sivil altyapıya saldırılar, zorla yerinden edilme, cinsel saldırı ve işkence olayının yaşandığı kaydedilerek, bunların tümünün uluslararası insancıl hukuk tarafından yasaklandığı hatırlatıldı.
İşlenen suçların tam kapsamının belirlenmesi için daha fazla soruşturmaya ihtiyaç duyulduğu belirtilen raporda, tüm bunlara ilişkin hesap verebilirlik ve adalet çağrısı yapıldı.
Raporda, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarının uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal ettiği, İsrail'in ardından gelen askeri saldırıları ve savaş yöntemi seçimlerinin Filistinlilerin büyük acı çekmesine yol açtığı vurgulandı.
İsrail'in saldırılarında sivillerin geniş çapta öldürüldüğüne, Filistinlilerin defalarca yerinden edildiğine, evlerin yıkıldığına ve insanlara yeterli gıdanın verilmediğine değinilen raporda, "Bu süreçte özellikle kadınlar ve çocuklar mağdur oldu. Uluslararası hukuk açık şekilde ihlal edildi. İsrail'in Gazze'ye temel hizmet ve insani yardımların sağlanmasına yönelik uyguladığı ciddi kısıtlamalar kıtlık, susuzluk ve hastalıkların yayılması endişelerini artırdı. Gazze'ye uygulanan abluka ve kuşatma, toplu cezalandırma anlamına geldiği gibi, savaş suçları içerisinde yer alan 'açlığın savaş yöntemi olarak kullanılması' anlamına da gelebilir." ifadeleri yer aldı.
Raporda görüşlerine yer verilen BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, BM İnsan Hakları Ofisinin bölgede yaşananları rapor ettiğinin ve uzun süredir yaşanan "cezasızlığın" devam etmesine izin verilemeyeceğinin altını çizdi.
BM Komiseri Türk'ten ihlalleri soruşturma çağrısı
Türk, "Gazze'de yaşanan 56 yıllık işgal ve 16 yıllık abluka sürecinde bugüne kadar yaşanan ihlaller konusunda tüm tarafların hesap vermesi gerekir. Adalet, şiddet döngülerinin sona ermesi ve Filistinliler ile İsraillilerin barışa yönelik anlamlı adımlar atabilmeleri için ön koşuldur." ifadesini kullandı.
Tüm taraflara uluslararası insancıl hukuk ihlallerine, uluslararası insan hakları hukuku ihlallerine ve suistimallere derhal son vermeleri çağrısında bulunan Türk, iddia edilen tüm ihlallere ilişkin hızlı, bağımsız, tarafsız, etkili ve şeffaf soruşturmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
Raporda, 7 Ekim 2023'ten sonra yasa dışı cinayetler, toplu tutuklamalar ve orantısız hareket kısıtlamalarında önemli artış olduğu da vurgulandı.