Altun, Al Jazeera'nın, İsrail'in Filistin'e saldırıları, terörle mücadele, son dönemdeki diplomatik temaslar gibi gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin Filistin'e sağladığı desteklerle ilgili bir soru üzerine Altun, Türkiye'nin 7 Ekim'de başlayan yeni işgal ve soykırım girişimleriyle birlikte konuyu dünyada gündemde tutan ülkelerin başında geldiğini vurguladı.

İnsani yardımlarla ilgili de en çok gayret eden ülkelerden birinin Türkiye olduğuna işaret eden Altun, "Dolayısıyla, Türkiye'nin Filistin politikasında değişen bir şey yok. Hangi coğrafyada olursa olsun, tarihin omuzlarımıza yüklediği misyonun gereği olarak başta Filistin olmak üzere mazlumlara kimlik sormadan kol kanat geriyor, zalime de gür bir sesle 'zalim' diyoruz." diye konuştu.

Fatih Erbakan'dan emekli zammına ilişkin açıklama Fatih Erbakan'dan emekli zammına ilişkin açıklama

Bu yaklaşımın bir yansıması olarak, BM Genel Kurulu'nun 30 Aralık 2022 tarihli kararıyla Divan'dan "İşgal Altındaki Filistin Topraklarında İsrail'in Politikaları ve Uygulamalarından Kaynaklanan Hukuki Sonuçlar" hakkında istişari görüş talebine ilişkin devam eden süreçte, yazılı görüşü 20 Temmuz 2023'te Divan'a tevdi ettiklerini belirten Altun, Lahey'de gerçekleştirilen sözlü oturumlar kapsamında da 26 Şubat'ta Türkiye'nin sözlü beyanda bulunduğunu anımsattı.

Altun, beyanla, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarının, bu meyanda Kudüs şehrinin ve Harem-i Şerif dahil kutsal mekanların karakterini ve statüsünü değiştirmeyi amaçlayan tüm tek taraflı eylem ve tedbirlerinin uluslararası hukukun ihlali olduğu ve kayıtsız şartsız ilgası ve geri alınması gerektiğine ilişkin tutumun, bir kez daha Divan ve uluslararası kamuoyu önünde kayda geçirildiğini söyledi.

Türkiye'nin ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin konusundaki ilkeli ve insani duruşuna dikkati çeken Altun, Türkiye'nin tüm gücüyle ateşkes için uğraşırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Filistinli aktörlerin entegre hareket etmesini temin etmek amacıyla Hamas ve El Fetih liderlerini buluşturduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının ilk günden İsrail'in yalan haberleri ile mücadele etmek amacıyla dezenformasyonla mücadele kampanyasını başlattığını belirten Altun, sektörel bazda ilk defa İslam İşbirliği Teşkilatının Enformasyon Bakanları Toplantısı'nı gerçekleştirip, bu alanda İsrail'e karşı atılabilecek adımları koordine ettiklerini söyledi.

Altun, 7 Ekim'den bu yana Türkiye'nin tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştiren katliamlara en güçlü şekilde karşı çıktığının altını çizerek, Türkiye'nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla, insani ve diplomatik tüm kanallarla bu katliamın durdurulması için bütün imkanlarını seferber ettiğini vurguladı.

Türkiye'nin, meseleyi devlet seviyesine çekerek, orta ve uzun vade için çözüm önerilerini sunduğunu dile getiren Altun, "Garantörlük mekanizmasını teklif ederek elini taşın altına koymaktan çekinmemiştir. Bütün bu girişimler ile unutulmaya yüz tutmuş olan İsrail'in yerleşimci kolonyalist politikasını ve 'Filistin Devleti' gerçeğini uluslararası kamuoyuna yeniden hatırlatmıştır." dedi.

"Milletimiz, İsrail'le ticaretin durdurulmasına ilişkin alınan kararları sonuna kadar destekliyor"

"Türkiye'nin İsrail'le ticareti kısıtlamak için aldığı kararları Türk kamuoyu destekledi mi?" sorusuna Altun, "İsrail'le 7 Ekim tarihi itibarıyla ilişkilerimizin hangi noktada ilerlediği gayet açık. Türkiye, Gazze'de yaşanan katliamın çok öncesinde İsrail'e askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkiyatını durdurmuştu. Geldiğimiz nokta itibarıyla İsrail'le ticareti durduran Türkiye, yaptığı açıklamalar ve Filistin'e verdiği destekler konusunda ne kadar sahici ve samimi olduğunu gözler önüne serdi." yanıtını verdi.

Milletin, Filistin konusundaki duyarlılığının tüm dünyaya örnek olacak türden olduğuna işaret eden Altun, milletin, İsrail'le ticaretin önce kısıtlanmasına sonra da durdurulmasına ilişkin alınan kararları sonuna kadar desteklediğini aktardı.

İsrail'e yönelik ticaret kısıtlanmasını ve durdurulmasını hayata geçiren tek ülkenin Türkiye olduğunu anımsatan Altun, şunları kaydetti:

"Orta Doğu'da uzun yıllardır süregelen ve 7 Ekim 2023 itibarıyla ayyuka çıkan bir İsrail sorunu var. Türkiye olarak bu sorunun devlet ciddiyeti içerisinde ve Filistinli mazlumların lehine çözüme kavuşturulması için gereken her türlü adımı atacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Dolayısıyla ticaret tartışmaları üzerinden meselenin odağını kaçırmamak lazım. Türk kamuoyunun Gazze konusundaki hassasiyetlerini ortaya koyması bizim açımızdan memnuniyet vericidir. Beklentilerin yüksek olması bizim hassasiyetimize de işaret eder. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanı'mız başta olmak üzere, hükümetimiz ile kamuoyu arasında Gazze konusunda bir düşünce, tavır farkı yoktur."

Öncelikle İsrail sorununun ve İsrail'in yarattığı sorunların bir çözüme kavuşturulması gerektiğine işaret eden Altun, "İsrail'in yıllardır devam eden zulmünün artık bir halkı toptan yok etmeye evrildiğini görmemiz gerekiyor. Bu gerçekleri teslim ve tespit ettikten sonra bunların çözümü için etkili ve stratejik adımların atılması gerekiyor." diye konuştu.

Editör: Islamist Agenda