İsrail'in 7 Mayıs'ta kara saldırısı başlattığı Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinden üç haftada yaklaşık 1 milyon Filistinli göç etmek zorunda kaldı.

Söz konusu arıtma tesisine sadece Deyr el-Belah'tan değil çevre bölgelerden de Filistinliler geliyor. Han Yunus'un batısındaki Mevasi bölgesinden gelen Filistinliler, kısıtlı miktarda temiz suya erişebilmek için uzun mesafeler katediyor. İnsanlar, diğer bölgelerdeki Filistinlilere su ulaştırmak için kurum ve derneklerin tankerlerini doldurduğu arıtma tesisi önünde saatlerce beklemek zorunda kalıyor.

İsrail ordusunun, yaklaşık 8 aydır havadan saldırılarını ve karadan işgalini sürdürdüğü, sınır kapılarına saldırarak insani yardım girişini büyük ölçüde engellediği 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde çoğu birden fazla kez olmak üzere zorla yerinden edilen 2 milyon Filistinli su, gıda ve ilaç sıkıntısı başta olmak üzere çeşitli krizlerle mücadele ediyor.

"Her gün suya erişim savaşı veriyoruz"

Filistinli Ahmed Mahmud, elinde tuttuğu bir bidonla temiz su alabilmek için Er-Reşid Caddesi'ndeki arıtma tesisi önünde kavurucu güneşin altında sıranın kendisine gelmesini bekliyor.

Her gün bir bidon su için yaşadıklarını anlatan Mahmud, şunları söyledi:

"Her sabah ihtiyaçlarımızı gidermek ve tuzlu ve tatlı sularla bidonları doldurmak için yola çıkıyorum, yemek pişirmek üzere ocağı yakmak için dönüyorum. Ancak suya erişim savaşı, en zor ve en şiddetli olan savaş."

Refah'tan gelen yeni göç dalgası sonrası yaşanan su krizine dikkati çeken Kaud, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hamas: İsrail Gazze'ye yardım ulaşmasını engellemek için her yolu deniyor Hamas: İsrail Gazze'ye yardım ulaşmasını engellemek için her yolu deniyor

"Su, Deyr el-Belah halkı ve yerinden edilerek buraya gelenler için yetersizdi. Refah halkı ile yerinden edilerek oraya gitmek zorunda olanların da Deyr el-Belah'a gelmesi işleri daha da zorlaştırdı ve karmaşık hale getirdi. Artık bir bidon su veya çamaşır ve bulaşıkları yıkamak için bir kova su almak için uzun kuyruklarda bekliyoruz."

Arıtma tesisinden haftada bir veya iki kez ücretsiz şekilde içme suyu alabildiklerini söyleyen Kaud, kalan zamanlarda suyu satın almak zorunda kaldıklarını ve bir bidon suyun fiyatının 1 şekelden 3 şekele (yaklaşık 1 dolar) yükseldiğini aktardı.

Su alabilmek için yakıcı güneşin altında uzun kuyruklarda saatlerce sıra beklemek zorunda kaldığını söyleyen Filistinli kadın, kesinti veya tesiste meydana gelen arızalar nedeniyle birçok kez su alamadan döndüğünü belirtti.

Umm Nebil, tuzlu su aldıkları yerin kirliliğinden şikayet etse de suya olan acil ihtiyaç ve alternatifin bulunmamasının kendilerini buna mecbur bıraktığını ifade etti.

Filistinli kadın, tuzlu su aldıkları yere işaret ederek, "Burayı temizlemek için yapılan hiçbir girişimin, yerinden edilenlerin sayısının çokluğu ve buranın ihtiyaçları karşılayacak düzeyde olmaması sebebiyle işe yaramadığı görülüyor." diye konuştu.

Sık sık yaşanan su kesintileri ve dolum işleminin aksaması nedeniyle az miktarda su temininde dahi sıkıntıların yaşandığını anlatan Umm Nebil, bu durumun göçe zorlanan ve temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılan Filistinlilerin acılarının katlanmasına neden olduğunu vurguladı.

Umm Nebil, İsrail'in 7 Mayıs'taki kara saldırısı öncesinde yerinden edilen Filistinliler nedeniyle nüfusu 1,5 milyona ulaşan Refah kentinden insanların bir kez daha göçe zorlandığına işaret ederek buradan gelen yeni göç dalgasıyla Deyr el-Belah'ta suya erişim konusunda sıkıntıların daha da arttığını belirtti.

Filistinli kadın, "Deyr el-Belah'ta herkesin uygun bir şekilde suya erişebilmesi için su dolum noktalarının artırılması" çağrısında bulundu.

Editör: Islamist Agenda