Filistin'in Şam Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, Filistinli Yahya'nın Esed rejimi tarafından 1985'te alıkonulduğu ve durumunun takip edildiği aktarıldı.

Açıklamada, "Beşşar Şerif Yahya'ya gerekli tüm hizmetlerin sağlanması için tüm önlemler alındı, Filistin ve Ürdün'deki yakınlarıyla irtibata geçildi. Özgürlüğüne kavuşmasından dolayı tebrik ederiz." ifadeleri kullanıldı.

Filistinli kaynaklardan edinilen bilgiye göre, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinden Yahya, Suriye'de devrilen rejimin işkence merkezi Sednaya Hapishanesi'nden özgürlüğüne kavuştu.

Filistin Dışişleri Bakanlığı kaynakları, şu ana kadar Suriye'de muhaliflerin devirdiği Esed rejiminin hapishanelerinden 3 Filistinlinin kurtulduğunu ve Filistin'in Şam Büyükelçiliği'nde olduğunu söyledi.

Esed rejiminin işkence merkezi Sednaya

Uluslararası kuruluşların yayımladığı raporlara göre, başkent Şam'a 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve çöken rejimin Savunma Bakanlığına bağlı Sednaya Askeri Hapishanesinin Mart 2011'deki olayların ardından rejim karşıtı barışçıl göstericiler ve rejim karşıtı askeri unsurların tutulduğu üsse dönüştüğü belirtiliyor.

İsrail'in 15 ay saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de kadınlar büyük sıkıntılarla mücadele etti İsrail'in 15 ay saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de kadınlar büyük sıkıntılarla mücadele etti

Raporlarda, cezaevinde devrilen rejim yetkililerinin alıkoydukları binlerce kişinin öldürülmesini sessiz ve sistematik şekilde organize ettikleri aktarılıyor.

Rejimin, cezaevinde "toplu idam" yoluyla yargısız infazlar gerçekleştirdiğini ortaya koyan raporlarda, 2011 ile 2015 yılları arasında her hafta, bazen de iki haftada bir yaklaşık 50 kişinin asıldığı kaydedildi.

Raporlar, ayrıca rejimin, Sednaya'da alıkoyduklarını kasıtlı şekilde insanlık dışı koşullarda tuttuğunu, onlara defalarca işkence yaptığını ve sistematik olarak yiyecek, su, ilaç ve tıbbi bakımdan mahrum bıraktığını gösteriyor.

Uluslararası Af Örgütünün 2017'deki araştırması, 2011'den beri Sednaya'daki cinayet ve işkencelerin, ülkedeki sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırının parçası olarak yapıldığını ve rejimin politikasının parçası olarak yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

Af Örgütü, raporunda, çöken rejimin yetkililerinin Sednaya'daki ihlallerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiği sonucuna vardıklarını bildirdi.