Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail Dışişleri Bakanlığının, UNRWA'nın İsrail'deki faaliyetlerini düzenleyen anlaşmanın iptal edildiğini BM'ye bildirmesinin ardından Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne yazılı açıklama yayımladı.
Ebu Rudeyne, "İşgalci İsrail hükümetinin, UNRWA ile ilişkilerini kestiğini BM'ye resmi olarak bildirmesi, uluslararası insan hakları hukukunu, tüm uluslararası sözleşmeleri ve kararları hiçe saymaktır." ifadesine yer verdi.
İşgalci İsrail'in Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını tasfiye etmek ve UNRWA'nın faaliyetlerini engellemek amacıyla Ajansı hedef almaya devam ettiğini belirten Ebu Rudeyne, bu kararın sonuçlarından İsrail'i sorumlu tutarak, dünya ülkelerine, İsrail'e karşı ciddi ve somut adımlar atması çağrısında bulundu.
İşgalci Tel Aviv yönetimi, İsrail Dışişleri Bakanlığından BM'ye gönderilen mektupla, UNRWA'nın İsrail'deki faaliyetlerini düzenleyen 1967 tarihli anlaşmayı iptal ettiğini duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da ve soykırımın yaşandığı Gazze'de yaklaşık 2,5 milyon Filistinli mülteci, UNRWA'dan destek alarak yaşamını sürdürüyor.
UNRWA'nın yasaklanmasını hedefleyen iki yasa tasarısının 28 Ekim'de İsrail Meclisinden geçmesinin ardından 1967'den bu yana yürürlükte olan anlaşma üç ay içinde feshedilecek.
Söz konusu yasak kapsamında, işgal altındaki Kudüs'teki UNRWA ofisi, Kudüs'teki tek mülteci kampı Şufat'taki UNRWA'nın faaliyetleri tamamen durdurulacak ve Kudüs’teki Eski Şehir’de bulunan UNRWA sağlık kliniği de kapatılacak.
İsrail'in yasağından doğrudan etkilenmemekle beraber, UNRWA'nın saldırı altındaki Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'daki operasyonlarının olumsuz anlamda etkilenmesi bekleniyor.
Söz konusu yasalar kapsamında, İsrailli yetkililerin artık UNRWA ile temas kuramayacağı ancak ilerleyen dönemde buna istisnalar getirilebileceği ek bir maddeyle kabul edilmişti.
İsrail, UNRWA'yı yasaklayarak Filistinlilerin topraklarına geri dönüşünü engellemeye çalışıyor
İsrail'in 14 Mayıs 1948'de tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulması, sonra da 1967'de Kudüs ve Batı Şeria'yı işgal etmesiyle zorla göç ettirilen Filistinliler mülteci durumuna düştü.
Bugün çoğunluğu işgal altındaki Filistin topraklarında, bir kısmı da komşu ülkeler ve dünyanın dört bir yanında UNRWA'ya kayıtlı 5,3 Filistinli mültecinin "uluslararası hukuka dayalı mülteci statüsü ve olası bir müzakerede topraklarına geri dönüş hakkı" bulunuyor.
BM'nin "evlerine geri dönmeyi ve komşularıyla huzur içinde yaşamayı arzulayan mültecilerin, mümkün olan en yakın zamanda bu arzularını gerçekleştirmelerine izin verilmeli ve geri dönmemeye karar verenlerin arazileri için tazminat ödenmeli" şeklindeki 194 sayılı kararını ise İsrail uygulamayı reddediyor.
Uluslararası hak örgütleri ve uzmanlar, İsrail'in UNRWA'yı yasaklayan yasalarıyla "Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını ortadan kaldırmaya çalıştığı" uyarısı yapıyor.
İsrail'in 14 Mayıs 1948'de Filistin toprakları üzerinde kurulmasıyla Filistinlilerin "Büyük Felaket (Nekbe)" diye isimlendirdiği süreçle zorunlu göçe ve katliamlara maruz kalan, hala da işgal altındaki Batı Şeria ve soykırımın yaşandığı Gazze'de yaklaşık 2,5 milyon Filistinli mülteci, UNRWA'dan destek alarak yaşamını sürdürüyor.
Filistin nüfusunun o dönem yüzde 67'sine tekabül eden 957 bin kişinin vatanlarından zorla çıkarılmasının ardından nüfus artışıyla Filistinli mültecilerin sayısı dünya genelinde 6 milyon 20 bine ulaştı.
İsrail'in kuruluş sürecinde topraklarından ayrılmak zorunda kalan Filistinlilerin sığındığı komşu ülkelerin başında gelen Lübnan'da 12, Ürdün'de 10, Suriye'de 12 mülteci kampı bulunuyor.
İsrail'in 1967'de Batı Şeria, Kudüs ve Gazze'yi işgal etmesiyle bu topraklarda 58'i resmi statüde 10'u gayriresmi statüde 68 Filistin mülteci kampı bulunuyor. UNRWA , Filistin mülteci kamplarında sağlık, eğitim, gıda, altyapı gibi birçok hizmeti sağlamanın yanı sıra İsrail'in buralardaki uygulamalarını kayıt altına alıyor.