Hums, Safa Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, bedenlerdeki parçalanmaların ve ağır yanıkların en yaygın yaralanmalar arasında bulunduğuna dikkati çekti.
İsrail'in ateşkesi bozduğu 18 Mart’tan bu yana, bombalamalarda yoğunluk ve kullanılan silahlar açısından benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştığını ifade eden Hums, "İsrail, stoklarını yeniledikten sonra yeni ABD menşeli silahları kullanıyor ve bu da hücrelerin tamamen parçalanmasına neden oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Pek çok yaralanmanın, yanmış uzuvlar nedeniyle "kanama olmadan ampütasyon" şeklinde gerçekleştiğine işaret eden Hums, tıbbi ekiplerin, kısıtlı kaynaklara rağmen olası protez uzuvları yapılandırmaya çalıştığını aktardı.
Hums, Gazze Sağlık Bakanlığı'nın kimyasal silahları test edecek laboratuvarları olmadığını ama uluslararası analiz için kanıtları olduğuna kaydederek, İsrail, tek DNA laboratuvarını bombaladığını bu da aileleri sevdiklerini kalıntılar veya kıyafetler üzerinden teşhis etmek zorunda bıraktığını anlattı.
Doktor Hums ayrıca, uluslararası toplumun, şehit olan Filistinlilerin kimlik tespitinden ve İsrail’in Filistinlileri yok etmek için kullandığı silahların incelenmesinden sorumlu olduğunu belirtti.
