İsrail güçleri, 27 Aralık'ta Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki tek hizmet veren hastane Kemal Advan'ı kuşatma altına almış, sağlık personelini, hastalar ve refakatçıları zorla dışarı çıkarmış ve baskın düzenlemişti.
Hastanenin, ameliyathane, laboratuvar ve acil servis gibi bazı bölümleri ateşe verilmiş, sağlık ekipleri ve yaralılar bilinmeyen bir yere götürülmüştü.
Gazze'deki Hükümetin medya ofisi, işgalci İsrail ordusunun, Kemal Advan Hastanesi'ni yakıp yıkarak, hizmet dışı bıraktığını belirtmişti.
Kemal Advan Hastanesi ve çevre bölgelerde işgalci İsrail askerleri tarafından alıkonulan ardından göçe zorlanan ve Gazze kentine ulaşan Filistinliler, bölgedeki yaşadıkları ve tanık oldukları saldırıları anlattı.
Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana yürütülen soykırımın gölgesinde BM Filistin Özel Raportörlüğü, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve Haaretz gazetesi, İsrail ordusunu, davranışlarını ve bölgedeki saldırılarını "vahşet" şeklinde tanımladı.
İşgalci İsrail askerleri alıkoydukları Filistinlinin yaralı ayağındaki plağı zorla çıkardı
Zorla yerinden edilen ve Gazze kentine ulaşan gazeteci Muhammed Şerif, işgalci İsrail tarafından saatlerce alıkonulduğunu aktardı.
Şerif, "İsrail askerleri hasta, yaralı, sivil ya da sağlık personeli alıkoyduğu tüm Filistinlilerin üstlerini aradı; darbetti. Bir yaralının ayağındaki plağı zorla çıkardılar." dedi.
İsrail askerlerinin alıkoydukları süre boyunca kendisini soruşturma için izole bir bölgeye götürdüğünü ve telefonlarını onlara teslim etmesini istediklerini belirten Şerif, telefonlarını önceki İsrail saldırısında kaybettiğini aktardı.
Şerif, askerlerin, Filistinlilerin kıyafetlerini çıkardığını, serbest bıraktıktan sonra da kıyafetleri geri vermeyi kabul etmediğini ifade etti.
Yaralılar darbedildi
Alıkonulduktan sonra Gazze kentine gelenlerden yaralı Filistinli Abdurrahman Reyyan ise işgalci İsrail askerlerinden şiddet gördüğünü belirtti.
Reyyan, "İsrail saldırısı sonucu ayağım yaralandı ve kısa bir süre önce ayağıma dışarıdan plak takıldı." dedi.
Koltuk değneklerinin yardımıyla yürüyebilen Reyyan, alıkoydukları sırada İsrail askerlerine ayağındaki plak hakkında bilgi verdiğini fakat askerlerin onu kasten yere düşürdüğünü, canının çok yandığını, ayağı ve başında şiddetli ağrı hissettiğini aktardı.
Reyyan, "Yere düştükten sonra askerlerden biri beni saçımdan çekti ve tekrar ayağa kalkmam için zorladı." diye konuştu.
Filistinli yaralı, askerlerinin kendilerini hastaneden yüzlerce metre uzaklıktaki El-Fahura Okulu'na doğru zorla yürüttüğünü söyledi.
Kadınların başörtülerini çıkarmaları istendi
Reyyan ayrıca, "İsrail ordu güçleri, alıkonulan kadınları darp etti, tehditlerle başörtülerini çıkarmalarını istedi." dedi.
Gazze kentine nakledilen yaralı Filistinli Iz el-Esud da İsrail askerlerinin tehditle Filistinli kadınların başını açmasını istediğini belirtti.
Gözünden yaralanan eşinin Kemal Advan Hastanesi'nde çocuk, kadın ve yaşlıların bulunduğunu söylemek için İsrail askerlerini yanına gittiğini ve İsrail güçlerinin aynı şekilde eşinin tehdit ederek başörtüsünü çıkarmasını istediklerini kaydetti.
Yaralılardan Said Afane de, İsrail ordusunun, hastalar, refakatçiler ve sağlık personelinden 27 Aralık Cuma sabahı hastanenin avlusuna çıkmalarını istediğine dikkati çekti.
İsrail güçlerinin kamera kaydı alarak kendilerini sorguladığını aktaran Afane, soğukta nerdeyse çıplak vaziyette herkesin dışarı çıkarıldığını, hakaretlere maruz kaldıklarını ve içme suyu talep edince üzerlerine su püskürtüldüğünü kaydetti.
Afane, yaralıların moloz yığınları arasında koltuk değnekleriyle bir kilometre yürümeye zorlandığı, Gazze kentine ulaştıklarından birçok kişinin molozlar arasında yürürken düştüğü için yeni yaralar aldığını aktardı.
İşgalci İsrail'in Gazze'nin kuzeyini "yok etme" planı
İşgalci İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyi başta olmak üzere pek çok bölge için sık sık "tahliye emirleri" yayımlayarak bölgedeki Filistinlileri zorla yerinden ediyor. İsrail’in özellikle kuzeyi için yayımladığı tahliye emirleriyle “Generallerin Planı” olarak nitelenen planı uygulamaya çalıştığı yorumları yapılıyor.
Söz konusu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor.
Bu durumda silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanması, bölgeyi terk etmeyen veya terk edemeyen Filistinlilere de "düşman unsur olarak muamele edilmesini" içeriyor.