İsrail'in Refah'ta başlattığı saldırıların Gazzelilerin haklarını telafisi mümkün olmayan şekilde zarara uğrattığı gerekçesiyle Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, UAD'nin yeni tedbirlere hükmetmesine ilişkin talepleri Mahkeme'de görüşülmeye başlandı.
Lahey merkezli UAD'de iki gün sürecek duruşmaların ilk gününde, Güney Afrika tarafı sunum yaptı.
Duruşmalarda Güney Afrika adına ilk sözü alan Lahey Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının, dün 76. yıl dönümü olan Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulduğu Nekbe (Büyük Felaket) bağlamında gerçekleştiğini kaydetti.
Güney Afrika'nın, Gazze'yi neredeyse haritadan silen ve insanlığın vicdanını sarsan soykırımı durdurmak için elinden geleni yapmak üzere mahkemeye yeniden talepte bulunduğunu belirten Madonsela, "İsrail cezasızlıkla hareket ediyor. Bu da Güney Afrika'ya adaleti aramaktan başka bir seçenek bırakmıyor." dedi.
Madonsela, UAD'nin ilk kararından bu yana İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarını tırmandırarak Divan’ın bağlayıcı emirlerini kasten ihlal ettiğinin altını çizdi.
"Mahkeme, elindeki en iyi kanıtlara dayanarak davayı ele almalı"
Büyükelçi Madonsela'nın ardından söz alan Güney Afrika hukuk heyetinden Profesör Vaughan Lowe da Güney Afrika'nın talepte bulunmasından bu yana İsrail'in Refah'taki eylemlerinin "Gazze'nin tamamen yok edildiği nihai oyunun parçası olduğunun giderek daha açık hale geldiğini" söyledi.
Lowe, bunu, "Gazze'nin ve Filistin halkının yok edilmesindeki son adım" olarak niteledi.
Avukat Lowe, İsrail'in Gazze'de inceleme yapan soruşturmacıları engellerken aynı zamanda "yetersiz kanıt" nedeniyle UAD sürecine karşı çıkmasının, tutarsız olduğuna işaret ederek, "Mahkeme, elindeki en iyi kanıtlara dayanarak davayı ele almalı." diye konuştu.
Refah, siviller için "yaşanabilir son bölge"
İsrail'in, uzun zamandır beklediği işgali gerçekleştirerek kritik sınır geçişlerini, insani yardım, tıbbi malzeme ve yakıt akışını durduğunu vurgulayan Dugard, İsrail'in eylemlerinin insancıl hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini ve Gazze'de acı çeken Filistinlilere nihai darbe teşkil ettiğini söyledi.
Dugard, bu eylemlerin "soykırım suçunun da kanıtı" olduğu değerlendirmesinde bulundu.