Meşal, Gazze ve Batı Şeria’nın yalnızca halkına ait olduğunu ifade ederek, Filistinlilerin vatanlarından göç etmeye zorlanamayacağını söyledi. “Filistin’in alternatifi yine Filistin’dir.” diyen Meşal, Arap ve İslam ülkelerine duydukları saygının, bu gerçeği değiştirmediğini dile getirdi.
“İşgal devam ettikçe silahlarımızı bırakmayacağız”
Filistin direnişinin silah bırakması yönündeki taleplere karşı net bir tutum sergileyen Meşal, “Halkımız işgal altında olduğu sürece silahlarını bırakmayacaktır” dedi. Aynı zamanda, Filistin davasına destek veren tüm halklara teşekkür ederek, “Filistin’in yanında durmak dini bir sorumluluktur.” ifadelerini kullandı.
“Birlik olmadan zafer mümkün değil”
Ulusal birliğin önemine dikkat çeken Hamas lideri, “Ancak birlik içinde olursak zafer kazanabilir, ulusal projemizi tamamlayabilir ve zorluklarla baş edebiliriz." dedi. Ayrıca, Filistin davasında kimsenin başkasının yerine geçmeye çalışmaması gerektiğini belirterek, dayanışma çağrısında bulundu.
“Tehlike bölgeye yayılıyor”
Meşal, yaşanan çatışmaların sadece Gazze ve Batı Şeria’yı değil, bölgedeki diğer ülkeleri de etkilediğini vurgulayarak, “Tehlike artık yalnızca Filistin’le sınırlı değil, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’ı da kapsıyor. Bu durum bölgedeki liderler tarafından da hissediliyor.” dedi.
“6 Ekim olmasaydı Sina kurtulamazdı, 7 Ekim olmasaydı Filistin kurtulamazdı”
Mısır’a ve bölge liderlerine seslenen Meşal, 1973 Arap-İsrail Savaşı’na (6 Ekim) atıfta bulunarak, “Eğer 6 Ekim olmasaydı, Sina geri alınamazdı. 7 Ekim olmadan da Filistin’i geri alamazdık.” ifadelerini kullandı.
Son olarak, cihadın Filistin halkı için bir direniş yolu olduğunu belirten Meşal, “Cihad, vatanları geri almanın, esirleri özgürlüğüne kavuşturmanın ve bağımsızlığı sağlamanın tek yoludur.” dedi.