Dinç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarına devam ettiğini belirterek, güvenli bölge ilan edilen alanlardaki insanların bile savaş uçaklarınca bombalandığını kaydetti.
İsrail'in saldırıları ve ihlallerinin, uluslararası kuruluşların sessizliğinden kaynaklandığını ifade eden Dinç, "Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlar işlevini kaybetmiş, ABD'nin desteklediği bu teröristlere teslim olmuşlardır. İslam ülkeleri de Gazze imtihanını kaybetmiş, maalesef yaşanan soykırımı bile gündemlerinden düşürmüşlerdir. Müslüman kamuoyu ve vicdan sahibi tüm insanlar, terör rejimi durdurulana kadar baskı politikasına devam etmelidir." diye konuştu.
Soykırım suçuna iştirak eden Türk ve İsrail vatandaşlarının cezalandırılması için geçen yıl TBMM Başkanlığına bir kanun teklifi sunduklarını anımsatan Dinç, düzenlemenin, Meclis'teki 2025 yılı bütçe görüşmelerinin hemen ardından tüm siyasi partilerin desteğiyle yasalaştırılarak, Türkiye'nin Gazze'deki soykırıma karşı net ve güçlü bir duruş sergilediğini dünya kamuoyuna ilan edilmesi gerektiğini belirtti.
İstanbul'da sahte içki nedeniyle 22 kişinin hayatını kaybettiğini, Mersin'de de alkollü bir kişinin 3 akrabasını öldürdüğünü anlatan Dinç, şunları kaydetti:
"Alkol felakettir. Çünkü sahtesi de gerçeği de öldürüyor. Alkol sadece bireysel sağlığı tehdit eden bir durum değil, halk sağlığını da tehdit ediyor. Halk sağlığını tehdit etmekle de kalmayıp toplumsal sorunlara yol açıyor. Bugün aile içerisindeki huzurun olmaması ve bunun temel nedenlerinden biri de alkoldür. Kadına şiddet olaylarına bakıldığında da şiddet uygulayan şahısların çoğunun alkollü olduğu görülüyor. Bu konuda yasal düzenlemeler yapılmalı, alkol felaketi hiçbir şekilde mazur görülmemeli."
Faruk Dinç, son dönemde aile içerisindeki tartışmaların arttığını, bunun da toplumsal huzuru bozduğunu, aile kurumunun güçlendirilmesi için İslam Hukuku'nda yer alan "aile hakimliği" uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.