Kampanyayı başlatan insan hakları aktivistleri, hükümet katil İsrail'e destek sağlarken vergi ödemenin "soykırıma yardım ve yataklık" anlamına geldiğini ve uluslararası hukuk ve iç hukuka göre bunun "yasa dışı" olduğunu savunuyor.
Aktivistler, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı, Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü ve İngiltere'deki 2000 tarihli Terör Yasası uyarınca, "vergi direnişinin" soykırıma ortak olunduğu gerekçesiyle yasal olduğunu müdafaa ediyor.
Grup, öncelikli olarak belirlediği hedef kapsamında, vergi mükelleflerinin, gelir ve belediye vergilerini ödememelerini taahhüt etmesini istiyor. Aktivistler, bunun hazineyi bir yıl içinde 700 milyon sterlinden mahrum bırakabileceğini tahmin ediyor.
Bu kapsamda, kampanyaya katılmayı taahhüt ederek imzalayanların sayısı 100 bine ulaştığında, vergi mükelleflerine aynı gün İngiltere Gümrük ve Gelir Dairesine (HMRC) vergi stopajı planlarını bildirmeleri istenecek ve daha sonra bu kişiler vergilerini vergi dairesi yerine bir vakfa ödemeye başlayacak.
Hükümet 1 yıl içinde "savaş suçlarına iştirak etmediğini" mahkemede kanıtlarsa vergi, HMRC'ye iade edilecek.
Aktivistler, kampanyanın hedefinin, İngiltere'de vergi mükelleflerinin yüzde 10'una denk gelen yaklaşık 3 milyon kişinin ödemelerini durdurmasını sağlayarak ekonominin felç edilmesi ve böylelikle hükümetin Gazze politikasını değiştirmesini sağlamak olduğunu savunuyor.
"Soykırım için vergi ödememenin tamamen yasal olduğu tespit edildi"
"Soykırım İçin Vergiye Hayır" kampanyasının kurucu ortaklarından insan hakları aktivisti Ashish Prashar, bu girişimin başlatılma amacını, gidişatını ve İngiliz hükümeti üzerinde oluşturmasını bekledikleri etkiyi, anlattı.
Prashar, birlikte çalıştıkları bir grup avukatın, İngiltere'de kabul edilen bazı yasalar ve uluslararası hukuk bağlamında soykırım için "vergi ödememenin tamamen yasal olduğunu" tespit ettiklerini belirterek, buradan yola çıkarak geçen hafta bu kampanyayı başlattıklarını ve internet sitesi kurduklarını bildirdi.
"İsrail'in Gazze'ye saldırısının üzerinden 6 ay geçti. Hepimiz katliam üstüne katliam izledik." diyen Prashar, İsrail'in Gazze’deki katliamlarında çocukların cesetlerinin parçalara ayrıldığını, ailelerin paramparça olduğunu veya tamamen yok edildiğini ifade etti.
Prashar, dünyanın dört bir yanındaki halkların her hafta düzenledikleri gösterilerle, Gazze'deki soykırımın durdurulması çağrısında bulunduklarını ve katliamı durdurabilmek için daha fazla ne yapabileceklerini de sorduklarını aktardı.
Aktivist Prashar, "Bu kampanyanın doğuşu, halka gücü kendi ellerine almaları ve politikacılara aslında kimin için çalıştıklarını göstermeleri için araçlar veriyor. Artık bizi yalanlara inandıramazlar, görmezden gelemezler ve hiçbir hesap vermeden bu soykırım eylemlerini sürdüremezler." dedi.
İsrail'in suç ortaklarının uluslararası mahkemelerde hesap vermesi gerektiğini belirten Prashar, "Ancak, bu davalar sonuçlanana kadar katliamları izlemeye devam ediyoruz ve insanlar bu katliamları izlemekten bıktı. Politikacılara, 'Bunu bizim adımıza, bizim paramızla yapmaya devam edemezsin.' demek için kontrolü ele almak istiyorlar." diye konuştu.
"Vergi direnişi, İngiltere'nin DNA'sında var"
Prashar, "vergi direnişi"nin İngiltere'nin DNA'sında olduğunu, 1980'lerde dönemin Başbakanı Margaret Thatcher'ın getirmeye çalıştığı vergilerin, kitlesel ayaklanmalara ve milyonlarca insanın vergi ödemeyi reddetmesine yol açtığını hatırlattı.
Ayrıca, yakın zamanda da enerji faturalarına yapılan zamlar nedeniyle 3 milyon kişinin bir araya gelerek enerji faturalarını ödemeyi reddettiğini anımsatan Prashar, söz konusu kampanyayı, bu direnişlerden ilham alarak başlattıklarını anlattı.
Aktivist Prashar, "Soykırım İçin Vergiye Hayır" kampanyasıyla, halkın "hükümete vergilerini katliamlar için kullandığını" söyleyebilmeleri için başlattıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası hukuka, İngiltere hukukuna ve imzaladığımız ve şu anda bir parçası olduğumuz bazı yasalara göre, İngiliz halkı ve İngiliz şirketleri, kabul ettiğiniz tüm bu anlaşmalar ve yasalar nedeniyle soykırımda suçludur. Bu yasalar, bir soykırımın finanse edilmesinin yasa dışı olduğu anlamına geliyor. Bir birey olarak, bir İngiliz olarak, bir işletme olarak bu konuda suçlu olabilirsiniz. Şu anda halka bir yol gösteriyoruz ve böylelikle hükümete şunu söyleyebilecekler: 'Paramızı Filistin'de kitleler halinde insan öldürmek için kullanmayacaksınız. Paramızı zalimlere silah sağlamak için kullanmayacaksınız. Paramızı BM'de (İsrail'e) siyasi koruma sağlamak için kullanmayacaksınız. Siz bizim için çalışıyorsunuz. Kontrolü biraz geri alacağız.'"
İngiltere'deki bir işletme vergi ödemeyi reddetme kararı aldı
Prashar, ismini açıklamadığı İngiltere'deki küçük bir işletmenin, vergileriyle Gazze’deki soykırıma katkıda bulunmak ve katliamın finanse edilmesini istemediğini belirterek vergi ödemeyi reddettiğini açıkladı.
Aktivist Prashar, bunun üzerine, HMRC'nin işletmeye verdiği yazılı yanıtta, "Vergileriniz bir havuza katkıda bulunuyor, bir kısmı sağlık ve eğitim hizmetlerimiz için kullanılıyor, bir kısmı başka şeyler için kullanılıyor, ancak size tam miktarı veremeyiz." ifadelerine yer verdiğini aktardı. Prashar, HMRC'nin işletmeden vergiyi geri talep etmediğini de sözlerine ekledi.
"Eğer vergilerim bu süreci desteklemeyi durdurabilirse bu kampanyaya kesinlikle katılırım"
İngiliz halkına da "Soykırım için Vergiye Hayır" kampanyasına ilişkin değerlendirmelerini soruldu.
İngiltere’de vergi mükellefi olan Richard, hükümetin, hem doğrudan hem de dolaylı olarak soykırımı desteklediğini ve bunun hem iktidar hem de muhalefet partisinin tutumu olduğunu söyledi.
Siyasi tartışmaların, Filistin'deki insanlara yardım etmek ve onları soykırımdan korumak yerine "doğru sözcükleri" kullanmak üzerine kurulu olduğunu söyleyen Richard, "Dolayısıyla evet, eğer vergilerim bu süreci desteklemeyi durdurabilirse buna (kampanyaya) kesinlikle katılırım. Bunun harika bir kampanya olduğunu düşünüyorum." dedi.
Richard, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun ("Soykırım için Vergiye Hayır" kampanyasının) düzgün şekilde uygulanması durumunda, hükümetin söz dinleme olasılığı daha yüksek olabilir ve şu anda yaptığı her türlü faaliyetten kaçınabilir. Bu durumun Filistin halkına yardım etmek için uygulanabilir olup olmayacağı beni çok ilgilendirir çünkü onlara yardım etmek için bir şeyler yapılması gerekiyor. Bu konuyu düşüneceğim. Daha fazla bilgi edinmek için araştırma yapacağım."