Görüşmede Abdullahiyan ile Borrell, İran ile AB arasındaki diyaloğun sürdürülmesinin ve nükleer faaliyetler nedeniyle İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasına yönelik görüşmelerin sürdürülmesinin önemini vurguladı.
Abdullahiyan, İran ile AB arasında nükleer faaliyetler nedeniyle devam eden görüşmelere değinerek ülkesinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile “yapıcı işbirliğini” sürdürmeye kararlı olduğunu, Batılı taraflardan da nükleer müzakereler konusundaki “yükümlülüklerini yerine getirmelerini ve yaptırımların kaldırılması konusuna tam olarak uymalarını” beklediklerini ifade etti.
Borrell de nükleer müzakerelerin sonuca ulaşmasının hala Avrupa Birliği'nin öncelikleri arasında yer aldığını belirterek, nükleer müzakerelerin takibinin sürdürülmesi ve yaptırımların kaldırılmasının gerekliliğini vurguladı.
Abdullahiyan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Gazze davasını ve ABD’nin ulusal çıkarlarını "kendi kişisel çıkarlarının esiri" ettiğini belirterek, “İnsani krizin devam etmesi ve İsrail rejiminin Gazze halkını aç bırakması, Gazze'deki durumu ‘yüzyılın gerçek krizine’ dönüştürdü.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze’deki gelişmelere değinen Abdullahiyan, uluslararası toplumun ve AB’nin Filistin konusundaki sorumluluklarını hatırlatarak, “İsrail rejimine karşı cezai tedbirlerin alınmasının ve Gazze Şifa Hastanesi’ndeki suçlar da dahil olmak üzere bu rejimin suçlarına ilişkin uluslararası bir soruşturma komisyonunun oluşturulmasının zamanı gelmiştir.” ifadelerinde bulundu.
Borrell de Filistin konusunda AB’nin Gazze'ye insani yardım göndermeye devam etme ve UNRWA'nın eylemlerini, Birleşmiş Milletler ve Genel Sekreter Antonio Guterres'in kalıcı ateşkes sağlama çabalarını destekleme ve Filistinli yetkililerle işbirliği yapma programından söz etti.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Refah kentine yönelik saldırı planına değinen Borrell, İsrail'in Refah'a saldırısına karşı olduklarını ifade ederek, sivilleri aç bırakma politikasını eleştirdi.