İran Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15. İslam Zirvesi sırasında Gambiya'nın başkenti Banjul'da, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ile bir araya geldi.
Görüşmede iki bakan, Tahran ve Riyad arasındaki ilişkilerin iyi yönde ilerlediğini belirterek, iki ülkenin ortak ekonomik ve ticari işbirliğinin önemine işaret etti.
Abdullahiyan ile Bin Ferhan, iş vizesi verilmesinin kolaylaştırılması ve karşılıklı direkt uçuşların sağlanması konusunda fikir birliğine vardı.
İsrail’in, İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına saldırısını "terör eylemi" olarak nitelendiren Abdullahiyan, ülkesinin buna karşılık İsrail’deki askeri hedeflere yaptığı saldırıya ilişkin bilgi verdi.
Abdullahiyan, Filistin halkının haklarını güvence altına alan her türlü anlaşmaya ülkesinin destek verdiğini dile getirerek, "Filistin'in kaderine Filistinlilerin kendilerinin karar vermesi gerektiğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Gazze'deki savaşın durdurulması için ortak çaba gösterilmesi gerektiğini söyleyen Abdullahiyan, "Bölgede istikrar ve güvenliğin sağlanmasının, savaşın durdurulmasının tüm bölge ülkelerinin faydasına olduğuna inanıyoruz." diye konuştu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan da Tahran ve Riyad arasında bölgesel ve uluslararası alanda sürekli istişare ve etkileşimin olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, iki ülke liderinin ilişkilerde derinleşme yönündeki iradesinin önemli olduğunu ifade etti.
Riyad’ın bölgedeki gelişmelere ilişkin yaklaşımına değinen Bin Ferhan, ülkesinin Filistin halkının haklarının korunması ve bağımsız bir Filistin devleti kurulması yönündeki çabalarına vurgu yaptı.
Bin Ferhan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bölgedeki savaş benzeri planlarına karşı durmak için Suudi Arabistan ve İran arasındaki iletişimin devam etmesi gerektiğini belirtti.
Ülkesinin, İsrail’in Şam’daki İran konsolosluk binasına saldırısını kınadığını hatırlatan Bin Ferhan, böyle bir saldırının hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını belirtti.
