UAD'den yapılan yazılı açıklamada, işgalci İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırılarında 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından açılan davadaki ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararın, yarın TSİ 15.00'te açıklanacağı bildirildi.
Güney Afrika’nın, "Filistin halkının Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki haklarına daha fazla, ciddi ve telafisi mümkün olmayan zararın gelmesini önlemek" amacıyla Divan’dan talep ettiği ihtiyati tedbirlerin kabul edilmesi durumunda, bu karar İsrail için bağlayıcı olurken davanın esasına ilişkin sürecin uzun yıllar alması bekleniyor.
Yarın ne olacak?
UAD, Güney Afrika’nın tedbir talebine ilişkin kararı, yarın kamuya açık oturumda canlı ilan edecek.
Karar okunurken Divan’ın 15 daimi hakimi ve İsrail ile Güney Afrika’nın bu dava özelinde atadığı ad hoc hakimlerle birlikte 17 hakim, duruşma salonunda hazır bulunacak.
Divan’ın kararını ilk olarak Divan Başkanı ABD’li Yargıç Joan E. Donoghue İngilizce okuyacak, daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier’in kararın Fransızca özetini okumasıyla oturum sona erecek.
Kararın ilan edileceği oturumlarda davanın tarafı olan ülkeler herhangi bir sunum veya beyanatta bulunmazken tarafların avukatları kararı, Divan salonunda hazırda bulunarak dinleyecek.
Yarın Uluslararası Adalet Divanında Güney Afrika tarafını, Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Dr. Naledi Pandor’un temsil etmesi bekleniyor.
Tedbir kararı ne anlama geliyor
Divan’ın yarın vereceği karar, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'ne aykırı hareket edip etmediğine ilişkin olmayıp sadece muhtemel soykırım tehlikesine karşısında oluşacak zararların önüne geçmek için davada nihai karar verilinceye kadar tarafların uyması gereken geçici önlemler anlamına geliyor.
Divan, tedbir taleplerine ilişkin yaptığı incelemede Güney Afrika’nın “makul” gerekçeler sunmasını yeterli bulurken, Gazze’de soykırımın gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin incelemesini davanın esasına ilişkin safhada gerçekleştirecek.
Divan’ın ihtiyati tedbirler konusunda, soykırımın işlendiğine ilişkin “kesin” sonuçlar istemeyip “makul” gerekçeleri yeterli bulması sebebiyle Güney Afrika’nın talepleri doğrultusunda karar vermesi daha muhtemel.
Divan, Güney Afrika’nın tüm taleplerini kabul etmese de İsrail’in Gazze'deki askeri operasyonlarında uluslararası hukuku kurallarının gözetilmesi için gerekli tedbirleri almasına ve özellikle yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasına ilişkin tedbirler hükmetmesi bekleniyor.
Tedbir kararı bağlayıcı mı?
Divan Şartı'nın 59. maddesi uyarınca UAD'nin aldığı kararlar, taraflar için bağlayıcı durumda iken üçüncü ülkeler için kararın bağlayıcılığı bulunmuyor.
Divan, hükmettiği kararları BM’nin ilgili kurumlarına da tebliğ ediyor ve İsrail, Divan'ın muhtemel tedbir kararına uymazsa bu durumda Güney Afrika konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne taşıyarak Divan kararının uygulanması için harekete geçilmesini talep edebiliyor.
Divan’ın kararlarını icra ettirmek için kendi askeri gücü veya organı bulunmazken bu kararların uygulanması büyük oranda BM Güvenlik Konseyi’nin tasarrufunda bulunuyor.
Divan’ın kararı neticesinde oluşacak politik baskı sebebiyle üçüncü devletlerin İsrail’e açıktan askeri ve siyasi destek vermesinin çok daha zorlaşması muhtemel.
Davanın seyri ne olacak?
Tedbir talepleri davanın ilk aşaması olurken, bundan sonraki adımda önce "ilk itirazlar" safhasına geçerek Divan'ın yargı yetkisi ve kabul edilebilirlik şartları sağlanırsa daha sonra "davanın esası"na ilişkin yargılama yapılıyor.
Divan’ın kararları kesin ve itiraza tabi değil.
Divan her ne kadar son yıllarda dava süreçlerinde daha hızlı hareket etse de soykırım gibi benzer davaların tamamlanmasının 10 yılı geçtiği görülüyor.
Bosna Hersek Cumhuriyeti, 20 Mart 1993 tarihinde Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne karşı soykırım davası açtığında Divan, tedbir taleplerini 11 Temmuz 1996’da reddetmişti.
Divan, 27 Şubat-9 Mayıs 2006 tarihlerinde yapılan esasa ilişkin duruşmaların ardından, 26 Şubat 2007'de Srebrenitsa’da soykırım yapıldığına ilişkin nihai kararını vermişti ve 10 yılı aşan dava sonuçlanmıştı.
Benzer bir davada Divan, Hırvatistan’ın 2 Temmuz 1999'da Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne karşı açtığı soykırım davasında esasa ilişkin duruşmaları 3 Mart-1 Nisan 2014 tarihlerinde tanık ve bilirkişileri de dinleyerek tamamlamış, esasa ilişkin nihai kararını 3 Şubat 2015'te vermişti.
Güney Afrika'nın hangi tedbirleri talep etti?
Güney Afrika, Divan'dan, İsrail'i "soykırım yapmamaya, soykırımı önlemeye ve soykırımın faillerini cezalandırmaya" zorlamak için geçici tedbir uygulanmasını istiyor.
Bu tür geçici tedbirler, dava süreci devam ederken durumun daha da kötüleşmesini önlemeyi amaçlıyor.
Güney Afrika, şu 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep ediyor.
Bu kapsamda Güney Afrika, Divan'dan;
1- Gazze'deki askeri operasyonları derhal durdurmasına,
2- Kontrolü altındaki herhangi bir grup tarafından, Gazze'deki herhangi bir askeri operasyonu ilerletecek adımlar atmamasına,
3- Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri almasına,
4- Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınmasına,
5- Yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasına,
6- Soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atmasına,
7- Soykırımın delillerini muhafaza etmesine ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazze'ye erişimini engellememesine,
8- Verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan'a düzenli rapor sunmasına,
9- Davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemlerden kaçınmasına hükmetmesini istiyor.