"Aşırılıkçı yerleşimciler Batı Şeria topraklarını hızla ele geçiriyor" başlıklı araştırma haberinde, İsrail'in Filistin toprağı olan Batı Şeria'da ilerlettiği işgal siyasetinin boyutları işlendi.
Araştırma kapsamında, İsrail'in resmi kararlar yoluyla Batı Şeria'da toprak gasbederek Yahudileri yerleştirdiği alanlar dışında, sözde kaçak yerleşim olarak nitelendirdiği işgal alanlarını perde arkasında doğrudan desteklediği ortaya konuldu.
Buna göre, İsrail devletinden sözüm ona izin alınmadan gasbedilmiş Filistin toprakları için kullanılan para ve araziyi İsrail hükümetiyle yakın ilişkileri olan örgütlerin sağladığını gösteren belgelere ulaşıldı.
BBC, İsrail'in Filistin topraklarını gasp politikalarına karşı çıkmalarıyla bilinen "Peace Now" ve "Kerem Navot" adlı gözlemci oluşumlar ile Filistin yönetimi tarafından derlenen işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan kaçak işgal alanlarının konumlarını ve listelerini inceledi.
Geçen yıl Batı Şeria'da 29 yer daha gasbedildi
Araştırma, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail'in dolaylı yollardan destekleyip gasbedilmesini sağladığı toprak parçaları sayısının son yıllarda hızla arttığını gösteriyor. Resmi rakamlara yansımasa da Batı Şeria'da Filistinlilerin elinden zorla alınıp fanatik Yahudilerin yerleştiği 196 toprak parçası bulunuyor ve bunların 29'u yalnızca geçen yıl içinde kuruldu.
Uluslararası hukuk açısından da yasa dışı sayılan bu toprak gasplarının sayısı, geçen yıllara kıyasla ciddi bir artışa işaret ediyor.
Zira uzmanlara göre, İsrail'in resmen ilan edip fanatik İsrailleri yerleştirmek için işgale açtığı yerlere göre, gayriresmi yollarla destekleyerek fanatik İsraillilerin toprak gasplarını kolaylaştırması süreci geniş toprak parçaları üzerinde daha hızlı ilerliyor.
Araştırma, Batı Şeria'da İsrail'in işgal siyasetinin parçası olarak gayriresmi yollardan kurdurduğu yerleşimlerin 89'unun 2019'dan sonra inşa edildiğini gösterdi.
Batı Şeria'da görev yapan İsrail ordusunun eski komutanlarından Avi Mizrahi, İsrail devletinin dolaylı yollardan teşvik ettiği işgalde fanatik Yahudilerin yaptığı gaspların Filistinlilere yönelik şiddeti "daha muhtemel" hale getirdiğini söyledi.
Mülkü zorla elinden alınan Filistinli Ayşe Aştiye de Ekim 2023'te, toprak gasbeden İsraillilerden birinin, 50 yıldır yaşadığı Filistin toprağını terk etmesi için kafasına silah doğrulttuğunu anlattı.
Aştiye, yaşadığı silahlı şiddetin, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan evinin yakınında, İsrail'in 2021'de resmen ilan etmeden gasbedilmesini sağladığı toprak parçasına Yahudi yerleşimi kurulmasıyla giderek artan "taciz ve sindirme kampanyasının" doruk noktası olduğunu ifade etti.
Filistinlilerin toprağını gasbeden ve bazı devletlerin yaptırım listesine aldığı aşırılık yanlısı İsraillilerden Moşe Şarvit, Filistinli Ayşe Aştiye'nin evine 800 metre mesafede kurduğu yerleşim yerini, "Filistinlilere karşı şiddet uyguladığı bir üs" olarak tanımlıyordu.
Devlet desteğiyle Filistin topraklarını gasbeden İsrailli şiddeti nedeniyle şu anda Nablus yakınında bir kasabada yaşamak zorunda olan Aştiye, Şarvit için "Hayatımızı cehenneme çevirdi." ifadesini kullandı.
Şarvit'in şu anda İsrail devletinin desteğiyle yaklaşık 7 bin dönüm araziyi kontrolü altında tuttuğu iddia ediliyor.
Bu alan, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail'in resmen sözde Yahudi yerleşime açmak suretiyle işgal ettiği alanlardan daha büyük.
Nitekim İsrail devleti, resmen "yerleşim" alanı ilan edip işgal ettiği topraklar dışındaki fanatik Yahudi gasplarını önce yasa dışı statüde görüyor gibi yapmasına karşın, buralardaki durumu zamanla resmi statüye alarak kendince yasallaştırıyor.
İsrail engellemiyor
BM'nin en üst yargı mekanizması Uluslararası Adalet Divanı, temmuz ayında, işgalci İsrail'in tüm "yeni yerleşim faaliyetlerini" durdurması ve İsraillilerin gasbettiği tüm Filistin topraklarından çıkarılması gerektiği yönünde görüş kararını bildirmiş ancak İsrail, kararı reddetmişti.
BBC, İsrail devletiyle yakın bağları olan iki kuruluşun Batı Şeria'da İsrail devleti için resmi görünmeyen yeni sözde Yahudi yerleşimleri kurmak için para ve araziyi nasıl sağladığını gösteren yeni belgelere ulaştı.
Bu kuruluşlardan biri olan Dünya Siyonist Örgütü (WZO) neredeyse 100 yıl önce kuruldu ve İsrail devletinin kurulmasında da etkili oldu. Bu kuruluşun alt kurumu olan Yerleşimler Birimi, 1967'den bu yana işgal altındaki bölgelerde kendisini "İsrail devletinin kolu" olarak tanımlıyor ve finansmanını tamamen İsrail kamu fonlarından sağlıyor.
Aşırılıkçı Yahudiler bu kuruluşlar tarafından destekleniyor.
BBC, ayrıca bu kuruluşlardan ikincisi olan Amana'nın, dolaylı yollardan desteklenip gasbedilen topraklara yerleşilmesine yardımcı olmak için 100 binlerce şekel borç verdiğini ortaya koyan iki belgeyi de ortaya çıkardı.
Örneğin, Amana, İsrail yasalarına göre sözde yasa dışı kabul edilen bir kaçak yerleşimde sera inşa etmesi için bir yerleşimciye 270 bin dolar kredi sağladı.
"Peace Now" adlı kuruluştan Hagit Ofran, İsrail henüz resmen Yahudilere vereceğini ilan etmeden Batı Şeria'daki tepelere üslenen İsraillilerin "günlük işlerinin Filistinlileri bölgeden kovmak" olduğunu söyledi.
Filistin'in Sömürgeleştirme ve Duvara Direniş Komisyonu Başkanı Moayad Şaban, Moşe Şarvit gibi fanatik İsraillilerin otlaklara erişimi kısıtlayarak Filistinli çiftçileri giderek daha güvencesiz durumlara soktuğunu belirtti.
Şaban, "Filistinliler hiçbir şeylerinin olmadığı bir noktaya itiliyor. Yemek bulamıyor, hayvan otlatamıyor, su bulamıyorlar." dedi.
Aşırılık yanlısı İsraillerin saldırıları, 7 Ekim'de başlayan Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların ardından daha da keskin bir hal aldı.
Filistinlilere yardım eden Ariel Moran ise buradaki İsraillilerin silahlı eylemlerinin arttığına işaret etti. Moran, Moşe Şarvit isimli aşırılıkçı yerleşimcinin silah kullanarak Filistinlileri bir an önce yerinden etmeye çalıştığını aktardı.
Filistinlilerin topraklarını gasbederek, İsrail devletinin desteğiyle artan şiddet eylemleri üzerine 7 Ekim saldırılarından sonra pek çok Filistinli göç etmek zorunda kaldı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisine (OCHA) göre, Batı Şeria genelinde bu tür şiddet "benzeri görülmemiş seviyelere" ulaştı. OCHA'ya göre, son 10 ayda Filistinlilere yönelik 1100'den fazla fanatik İsrailli saldırısı kayıtlara geçti. 7 Ekim'den bu yana en az 10 Filistinli, topraklarını gasbeden İsraillilerce şehit edildi ve 230'dan fazlası yaralandı.
