Biden yönetiminin İsrailli yetkilileri geniş çaplı bir kara harekâtı düzenlememeleri konusunda uyarmasına rağmen, işgalci İsrail büyük olasılıkla harekâta devam edecek gibi görünüyor. İsrail'in Gazze'nin güneyine böylesine büyük bir askeri saldırı düzenlemesi "savaşta" önemli bir dönüm noktası olacak.
11 Mayıs'ta işgalci İsrail ordusu Refah'ın bazı bölgelerindeki Filistinlilerin bölgeyi boşaltması için "acil uyarı" gönderdi. Uyarıda "Bu bölgelerdeki herkes kendi hayatını ve aile üyelerinin hayatını riske atıyor" denildi. "Güvenliğiniz için derhal insani yardım bölgesine tahliye etmenizi rica ediyoruz." denildi.
Gazze'nin güneyinde yer alan dar bir kıyı şeridi olan Al-Mawasi, İsrail'in Refah'tan yaklaşık 100.000 Filistinlinin tahliye edilmesini emrettiği bölge.
Bu "genişletilmiş insani yardım alanında" bu kadar büyük bir akın için yeterli su, ilaç, gıda, hijyen ürünleri, barınak ve elektrik bulunmamaktadır. Norveç Mülteci Konseyi'ne göre İsrail ordusunun Refah'taki "zorla, hukuksuz" tahliye emri "bu çatışmanın en ölümcül aşaması" ile sonuçlanabilir.
Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini 11 Mayıs'ta sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının "Refah'taki insanları her yere kaçmaya zorlayan" "zorla yerinden etme emirleri vermeye devam ettiğini" belirtti.
Lazzarini, 7 Ekim'den bu yana "Gazze'deki insanların çoğunun birden fazla kez yer değiştirdiğini, ortalama olarak ayda bir kez yer değiştirdiklerini" kaydetti. Hiçbir zaman bulamadıkları güvenliği umutsuzca aradılar”. diye ekledi.
Beyaz Saray'dan gelen sinyaller
Biden yönetimi sürekli olarak İsrail'in, sivilleri kaçınılmaz kan dökülmesinden koruyacak herhangi bir plan olmaksızın Refah'ı topyekûn işgal etmesini istemediğini ifade etti.
Sonuç olarak, Beyaz Saray ile Başbakan Netanyahu hükümeti arasında Refah'la ilgili konularda bazı gerginlikler yaşanıyor.
İsrail'i tepeden tırnağa silahlandırmaya devam etmesine rağmen Biden kısa bir süre önce İsrail'e 1.800 adet 2.000 kiloluk ve 1.700 adet 500 kiloluk bomba sevkiyatını, büyük bir Refah operasyonuna girişeceği endişesiyle erteledi.
Washington'daki pek çok Cumhuriyetçi milletvekili ve Amerikalı yeni muhafazakâr sesler bu fırsatı değerlendirerek Biden'ı İsrail'e ihanet etmekle suçladı. Senatör Tom Cotton, Başkan'ın "bu noktada fiili olarak Hamas'ın zaferinden yana tavır aldığını" söyleyecek kadar ileri gitti.
Biden yönetiminin bu bomba sevkiyatını erteleme kararını açıklayan ABD'deki iç faktörler ve Orta Doğu'daki dinamikler var. Yurt içinde bu hamlenin ABD genelinde, özellikle de ülke çapındaki üniversite kampüslerinde yaşanan protestolarla bir bağlantısı var.
Biden İsrail yanlısı lobinin İsrail'i "terk ettiğini" düşünmesini istemese de, ABD başkanı ve yakın çevresindekiler, Gazze'de ölü sayısı artmaya devam ettikçe Demokrat Parti tabanındaki daha genç ve ilerici unsurların Filistin'e yönelik politikaları nedeniyle Biden'a daha fazla öfkelendiğinin giderek daha fazla farkında gibi görünüyor.
Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi direktörü ve doçent Dr. Joshua Landis verdiği röportajda, "Biden bir yandan İsrail'in güvenliğini destekleme ve İsrail'in arkasında durma sözünü tutmaya çalışırken, diğer yandan Arap-Amerikalılara ve ateşkes yanlısı gençlere çoğunluğu sivil 30,000 Filistinlinin daha öldürülmesine izin vermeyeceği mesajını veriyor" dedi.