Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Abdullah ez-Zeğari, Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Ulusal Konseyi tarafından 1974'te ilan edilen "17 Nisan Filistin Esirler Günü" dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, esir ve tutukluların gördüğü muamele ve işkencelere dair bilgi verdi.

Filistin halkının, 2 yıldır "Esirler Günü"nü İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım ve işlediği ihlallerin gölgesinde kutlamak zorunda kaldığına işaret eden Zeğari, "Hapishaneler kelimenin tam anlamıyla gerçek bir felakete dönmüş durumda. İsrail, insan haklarını hiçe sayan ihlallerin ve tıbbi ihmallerin dozunu artırdı." dedi.

Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı'nda ortak dayanışma mesajı verildi Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı'nda ortak dayanışma mesajı verildi

Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden "vahşi" saldırıların tüm tutukluları etkilediğini kaydeden Zeğari, İsrail'in tutuklulara karşı komplike unsurlar içeren suçlar işlediğini, bunun da ölen tutuklu sayısında rekor sürede artış yaşanmasına neden olduğunu dile getirdi.

Zeğari, "İsrail, 18 aydır süren soykırım boyunca işkence, aç bırakma ve tıbbi ihmal politikası sonucu 63 tutukluyu öldürdü. Bunlardan sonuncusu, Ramallah'ın doğusundaki Silvad kasabası sakinlerinden olan Velid Ahmed." diye konuştu.

İsrail hapishanelerindeki koşullar "cehennemi" andırıyor

Tutukluların içinde yaşadıkları feci koşullarla ilgili olarak Zeğari, "İnsan hakları ve insani denetimden yoksun ve tıbbi ihmalin olduğu bu mekanlarda, başta uyuz olmak üzere binlerce tutukluyu etkileyen hastalıklar yaygınlaştı. Bireysel ve kolektif tecrit politikası, tutukluların hayatını cehenneme çevirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Hapishanelerdeki kötü koşulları "İsrail hapishanelerinde felaket yaşanıyor." diyerek tanımlayan Zeğari şöyle devam etti:

"İsrail, özellikle Gazze Şeridi'nden esirlere karşı tecavüz, taciz, soyma ve gece gündüz darp gibi insan aklının alamayacağı işkence yöntemlerini kullandı. Gizli İsrail hapishanelerinde ve Sde Teiman Gözaltı Merkezi'nde ölen ve kimlikleri açıklanmayan Gazzeli esirler olduğuna eminiz."

Dışarıda gerçek, içerde "sessiz savaş"

Zeğari, İsrail'in, Filistinlilere karşı Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'da hapishanelerde "sessiz bir savaş" yürüttüğünü ifade etti.

Tutukluların her gün yaşadıkları acılardan dolayı "İçeri girenler kaybolur, dışarı çıkanlar doğar" sloganını attığını söyleyen Zeğari, serbest bırakılan tutukluların birçoğunun, hapishanede geçirdikleri süreyi tutuklular hareketinin (hapishanelerdeki örgütsel yapıları tanımlamak için kullanılan terim) tarihindeki en kötü dönem olarak nitelendirdi.

İşlenen suçlar tutuklu ölümlerini artırabilir

İsrail'in, 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Kudüs'te 17 bin Filistinliyi göz altına aldığını, Gazze'den de 15 bin kişiyi alıkoyduğunu paylaşan Zeğari, bunların büyük kısmının "zorla kaybetme" politikasıyla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

Halihazırda İsrail hapishanelerinde 29'u kadın, 400'ü çocuk olmak üzere yaklaşık 10 bin tutuklunun bulunduğunu hatırlatan Filistinli yetkili, 11 bin kişi hakkında da idari tutukluluk kararı çıkarıldığını aktardı.

İşlenen ihlal ve suçların tutukluların hayatını tehdit ettiğini kaydeden Zeğari, "Yeni ölüm haberleri alabiliriz. Bazı tutuklular vasiyetlerini gönderip işkence, tecrit, mahrumiyet ve tıbbi ihmal politikaları nedeniyle öldüklerini ama henüz gömülmediklerini söylüyor." dedi.