İşgalci İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari'nin 30 Eylül'de Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın altyapısına yönelik "sınırlı ve yoğun" kara saldırılarına başladıklarını açıklamasının ardından 3 haftadan uzun bir süre geçti.
Geçen süre zarfında 3 yönden Lübnan topraklarına sızmaya çalışan işgalci İsrail ordusu, on binlerce askerin bulunduğu toplamda 5 tümenin görev aldığı saldırılarına devam ediyor.
İşgalci İsrail ordusunun 210, 98, 91, 36 ve 146 numaralı tümenleri Lübnan'a kara saldırılarını yürütürken, 18 Ekim'de 5 bin kişiden oluşan ek bir tugayın daha Lübnan'a yönelik karadan işgal saldırılarında görev aldığı açıklandı.
Lübnan'ın resmi açıklamalarına göre, ülkenin güneyinde herhangi bir bölgede kontrol sağlayamayan işgalci İsrail ordusu, Başbakan Necib Mikati'nin ifadelerine göre sınırdaki köylerde vur-kaç saldırıları düzenleyerek çıkıyor.
Lübnan Parlamentosu'ndaki Hizbullah milletvekili Hasan Fadlallah da geçen hafta düzenlediği basın toplantısında, "Bugüne dek düşman hiçbir köyü tamamen kontrol altına alamadı cephelerde yeterli sayıda direniş savaşçısı var." ifadelerini kullandı.
İşgalci İsrail ordusu ise Lübnan'a yönelik saldırılarda tamamen gizlilik çerçevesinde hareket ederken, Hizbullah ile girilen çatışmalara ilişkin sınırlı kayıp haberleri dışında açıklama yapmıyor.
Çatışma eksenleri
Lübnan'ın güneyine sızma saldırıları yapan İsrail 3 eksenden ilerleyemeye çalışırken, Hizbullah ile her iki tarafın da can kaybı yaşadığı şiddetli çatışmalar meydana geliyor.
İşgalci İsrail güçleri doğudan saldırılarını Lübnan'ın güneyindeki Rab Selesin, El-Adise, Et-Tayyibe ve Kefr Kila beldeleri ekseninde sürdürüyor.
Merkezde Yarun, Marun er-Ras, Blida, Meys el-Cebel ve İta eş-Şaab bölgelerinden Lübnan topraklarına girmeye çalışan İsrail ordusu, batıda ise Nakura, El-Lebuna ve Ramiye'den saldırıyor.
Hizbullah 2 Ekim'de sınırdaki ilk çatışmanın El-Adise beldesinde yaşandığını ve İsrail ordusuna ağır kayıplar verdirilerek püskürtüldüğünü duyurdu.
Bu tarihten itibaren, birçok defa İsrail ordusuna ait askeri araçların imha edildiğini ve askerlerin öldürüldüğünü duyuran Hizbullah'ın açıklamasına karşılık, Tel Aviv bu kayıpların bir kısmını kabul etti.
UNIFIL'e saldırılar
İşgalci İsrail ordusunun Lübnan'ın güney sınırlarında görev yapan Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) de saldırılar düzenlemesi uluslararası toplumun tepkisine yol açtı.
Faaliyet alanı Lübnan'ın güneyindeki Litani nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasında belirlenen UNIFIL, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı doğrultusunda bölgede güvenliği sağlama görevi üstleniyor.
İsrail'in Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'a saldırdığı yönündeki açıklamalarına rağmen, UNIFIL Sözcüsü Andrea Tenenti, İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Nakura, el-Lebbune ve Ramiye'deki mevkilerindeki güçlerinin doğrudan ve kasıtlı saldırılarına maruz kaldığını duyurdu.
Tenenti, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "geri çekilme" çağrısını reddederek, "İsrail'in kasıtlı saldırılarına rağmen Lübnan'da kalmaya devam edeceklerini" vurguladı.
İşgalci İsrail’in Lübnan’da şiddetlenen saldırılarında 2 bin 574 kişi yaşamını yitirdi
Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 574 kişi yaşamını yitirdi, 12 bin 1 kişi yaralandı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, işgalci İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında yaşamını yitirdi.
Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan’da 100 binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilen kişilerden 486 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıkladı.