Filistinli kız kardeşler Dima Akil (12) ve Rima Akil (15), İsrail ordusunun 12 Temmuz'da Nusayrat Kampı'na düzenlediği füze saldırısında ailelerinden 6 kişiyi kaybetti.
Saldırı nedeniyle vücutlarında 3. derece yanık ve birçok kırık oluşan Dima ve Rima kardeşlerin, Deyr el-Belah'taki Aksa Şehitleri Hastanesi'ndeki tedavileri sürüyor.
Olayın üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen gözlerinde hala o geceki korku ve dehşetin izlerini taşıyan Dima ve Rima kardeşler, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Evlerinin üzerine İsrail füzesinin düştüğü o temmuz akşamını "en zor gün" olarak nitelendiren Filistinli kız kardeşler, saldırıda ailelerinden 6 kişinin şehit olduğunu, 9 kişide ise 3. derece yanıklar olduğunu aktardı.
İsrail ordusunun hiçbir uyarı yapmadan evlerine düzenlediği o saldırıyla hem evi hem de hayatlarını yerle bir ettiğini söyleyen Dima, "O gece namaz kılmak için abdest aldığım sırada gelmekte olan bir füzenin sesini duydum. Saniyeler içinde kendimi enkazın altında buldum." dedi.
Enkaz altında nefes almakta dahi zorlandığı, yardım istemek için ne hareket edebildiğini ne de bağırabildiğini dile getiren Dima, şunları söyledi:
"Saldırıdan sonra ayağa kalkmaya çalıştım ancak bir anda kendimi enkazın altında yere serilmiş halde buldum. Hareket etmeye, nefes almaya veya yardım istemek için bağırmaya gücüm yoktu. Sesleri dahi duymaz oldum ve çok ağır fazla acı hissettim. Bu halde yardımın gelmesini bekledim."
Bir süre sonra nefes almak için başının üstündeki molozları temizleyerek biraz hava almaya çalıştığını belirten Dima "Her yer moloz haline gelmişti, çok korkunç bir durumdu. Orada hiç kimse yoktu, herkesi korkutan ürpertici bir sessizlik hakimdi." diye konuştu.
Acı ve korku dolu uzun saatler sonrasında sivil savunma ekiplerinin yardımlarıyla Aksa Şehitleri Hastanesi'ne ulaştırıldığını aktaran Dima, vücudunda ağır kırık ve yanıklar olduğunu, tedavisinin ise halen sürdüğünü dile getirdi.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana devam eden yoğun saldırıları nedeniyle sağlık sisteminin çöktüğü Gazze'de yanık tedavisinde kullanılan ilaç ve tıbbi ekipman konusunda da ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Filistinli Dima da yaşanan ilaç ve tıbbi ekipman sıkıntısından etkilenen binlerce kişiden biri.
Avucuna deri nakli ve parçalanmış kemiklerin platin çubuklarla sabitlenmesi gibi cerrahi operasyonlara ihtiyaç duyan Dima, imkansızlıklar nedeniyle bu operasyonları geçiremedi.
Yaşadığı ağrılara rağmen bir yandan da ailesi için üzülmekten kendini alıkoyamayan küçük Dima, ailesinden bazı fertlerin vücutlarının yüzde 65'inden fazlasının yandığını, yanıkların şiddeti nedeniyle ilk anda onları tanıyamadığını ifade etti.
Dima, "Çoğu kez Gazze Şeridi'nde sivillere ait evlerin bombalandığı gibi bizim evimizin de vurulacağını, yaralanabileceğimi bile düşündüğüm olmuştu. Ama bu kadarını, bu derece ciddi yanıkları hiç tahmin etmemiştim." dedi.
Ailesiyle karşılaştığı ilk anı anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Dima, şunları söyledi:
"Enkazın altından çıkarıldıktan sonra ailemi tanıyamadım. Bu kız kardeşim Rima mı, bu babam mı, bu annem mi, diye sordum. Yüzlerindeki yanıklar nedeniyle onları tanıyamadım. Sesleri çıkmasa da acıdan inleyişleri duyuluyordu."
Annesini yanıklar içinde gördüğü o anı unutamıyor
Filistinli kız kardeşlerden Rima Akil ise akşam namazında secde halinde iken evlerinin üzerine füze düştüğünü, bir anda her yerin moloz yığınına döndüğünü anlattı.
Rima, "İlk kaos ve acı anlarından sonra yardım çağırmak için amcamın evine ulaşmaya çalıştım ama acım ve ağrım çok fazlaydı. Sonrasında hastaneye götürülmüşüm, burada sancılı bir tedavi sürecine başlandı." dedi.
İlk olarak Avde Hastanesi'ne götürüldüğünü ve bir süre orada kaldığını aktaran Rima, "Yanıklar nedeniyle vücudumu havalandırıyorlardı. Sonra muayene için bir odaya götürüldüm. Bir süre sonra da Aksa Hastanesi'ne sevk edildim. Hastane yaralılarla dolu olduğu için önce Aksa Hastanesi'ne sevk edilemedim." diye konuştu.
En zorlandığı anın annesini yanıklar içinde gördüğü an olduğunu dile getiren Rima, ağlayarak yere yığıldığını çığlıklarla diğer aile fertlerini yardıma çağırdığını söyledi.