İsrail güçlerinin Gazze'de 27 Ekim'de başlattığı kara operasyonu sırasında Zeytun Mahallesi'nde alıkonulan ve bir süre sonra bırakılan Filistinliler, AA muhabirine açıklama yaptı.

İran'da İsrail'in BM'den ihraç edilmesi talebiyle gösteri düzenlendi İran'da İsrail'in BM'den ihraç edilmesi talebiyle gösteri düzenlendi

Filistinliler, alıkonuldukları süre boyunca maruz kaldıkları tehditlerin yanı sıra şiddetli darp, elektrik şoku, saatlerce bacaklarından asılma gibi işkenceler gördüklerini anlattı.

Filistinli 43 yaşındaki Cihad Yasin, alıkonulma anlarının korkunç ve vahşice olduğunu dile getirdi.

Yasin, "İsrail ordusu, beni 11 gün alıkoydu ve bu sürede elektrik şokuyla işkence etti." dedi.

Alıkonulduğu süre boyunca elleri ve ayakları zincirli şekilde, vücudundaki etkileri şu ana kadar devam eden sert işkencelere maruz kaldığını aktaran Yasin, İsrail güçlerinin alıkoyduğu kişileri gözlerini bağlayarak bilinmeyen yerlere götürdüğünü söyledi.

Filistinli Yasin, İsrail askerlerinin alıkoydukları kişileri yemek vermeden elleri ve ayakları bağlı iki gün tuttuğunu ifade etti.

Yasin, "İsrail askerleri, vücutlarımıza ne olduğunu anlamadığımız tuhaf maddeler püskürtüyor ve bu madde nedeniyle üzerimize böcekler geliyordu." diye konuştu.

Serbest bırakılan Filistinli, "Bizi farklı farklı yerlere götürüyorlardı. Bu yerlerin neresi olduğunu bilmiyorduk. Sonra bizi açık havada, soğukta çıplak şekilde bıraktılar." ifadelerini kullandı.

Alıkonulanların başta elektrik şoku olmak üzere maruz kaldıkları işkence nedeniyle uyuyamadıklarını ifade eden Yasin, gece yarısı 12'ye kadar dizlerinin üzerinde yerde oturmaya zorlandıklarını belirtti.

Yasin, birkaç saat uyuyabilirlerse bu kez de askerler tarafından sabah 04.00 ya da 06.00'da uyandırıldıklarını anlattı.

Filistinli Yasin, sözlerine şöyle devam etti:

"İsrail askerleri alıkoyduklarına çok kötü yemekler veriyordu üzerinde küfler vardı. Ayrıca halüsinasyon görmeye neden olan haplar almaya da zorluyordu.

Maruz kaldığım şiddetli darptan kaynaklı morluklara ek olarak bu hapların da etkisi nedeniyle hala baş ağrısı ve baş dönmesi yaşıyorum."

Filistinli genç adam, şu ana kadar Gazze'deki ailesinin durumundan, akıbetinden haberdar olmadığını, başlarına bir iş gelmesinden endişe duyduğunu dile getirdi.

Zeytun Mahallesi'nde alıkonulan ve sonra bırakılanlardan Mahmud el-Alul de askerlerin kendilerine bozuk yemekler verdiğini söyledi.

Alul, şunları kaydetti:

"Askerler alıkonulanların her birine üç parça bozulmuş ekmek getiriyor. Ekmekleri, ellerimiz ve ayaklarımız bağlı olmasına rağmen önümüze bırakıyorlardı.

Ancak alıp yiyemiyorduk. Alıkonulduğum bir hafta boyunca bozuk olduğu için yemek yemeyi reddettim ve bu sürede aç kaldım."

Filistinli Alul ayrıca "İsrail askerleri tuvalete girdiğimizde ellerimiz ve ayaklarımızın çözülmesini de reddetti." ifadelerini kullandı.

"İsrail askerleri beni ve diğerlerini ağır darbelerle dövdü." diyen Alul, alıkoymanın başında elleri arkalarından bağlı dizleri üzerinde 6 saat oturtulduklarını kaydetti.

Alul, İsrail askerlerinin sabah saat 06.00'da kendilerini yürütmeye başladığını, ardından Gazze kentinin doğusundaki Es-Saha bölgesine vardıklarını orada askerlerin kendilerini darbettiğini aktardı.

İsrail askerlerinin kendilerini en az 6 saatlik bir sürede İsrail içinde art arda iki bölgeye yürüttüğünü belirten Alul, şu ifadeleri kullandı:

"İsrail askerleri, kimlik numarasını hatırlamayanları ağır şekilde dövüyordu, daha çok copla kafalarına vuruyordu. Alıkonulanlar kendi aralarında konuşursa işkence görüyor, saatlerce ayaklarından asılıyordu."

Zeytun Mahallesi'ndeki saldırılar nedeniyle zorla yerinden edilen Filistinli Hanan Avde ise İsrail güçlerinin sabah saatlerinde aniden evlerine saldırdığını ve içinde yaşayanlar olmasına rağmen yerle bir etmeye başladığını söyledi.

İsrail ordusunun evlerine doğru çok sayıda top mermisi attığını belirten Avde, şunları aktardı:

"Evimizin başımıza yıkılacağını zannettik. Daha sonra kadınlar ve çocuklar korkuyla bağırmaya başladı. İsrail askerlerinin evden tek tek çıkmamızı istediğini duyduk. İsrail askerleri yanımıza ne bir çanta ne bir poşet almamıza izin verdi.

Kadınları ve çocukları erkeklerden ayırdı. Soğuk havaya rağmen erkeklerin elbiselerini çıkarmalarını söylediler, kimliklerine, telefonlarına ve paralarına el koyduktan sonra onları evin dışına alıp götürdüler. Sonra silah sesleri duyduk ve sonrasında adamların akıbeti hakkında hiçbir şey bilmiyoruz."

İsrail askerlerinin çocukları da alıkoyduğuna dikkati çeken Avde, askerlerin 16 yaşındaki bir çocuğu alıkoyduğunu, buna karşı gelmeye çalıştığında ise kendisinin ölümle tehdit edildiğini kaydetti.

Avde, İsrail güçlerinin kadın ve çocukları Gazze Şeridi'nin güney bölgelerine gitmeye zorladığını, kendilerini boş bir alana götürüp ellerine beyaz bayrak vererek güneye gitmelerini söylediklerini aktardı.

"İsrail askerleri orada bulunanların hepsinin gözlerini bağladı ve bizi Gazze kentinin güneydoğusunda yer alan Salahaddin Caddesi'nde Gazze'yi güneyinden ayıran kontrol noktasının yakınlarındaki El-Kuveyt kavşağına götürdü. Orada İsrail askeri araçları ve buldozerleri vardı." dedi.

Filistinli Avde, yaşadıkları anları şöyle anlattı:

"Kontrol noktasındaki askerlerden biri kadınlardan bazılarını rastgele seçti ve soruşturmaya tabi tuttu. Diğerlerine ise hızla mekandan uzaklaşmalarını söyledi. O kadınları, geç saatte her yerden çatışma sesleri yükselirken bıraktı."

Avde, Zeytun Mahallesi'ne düzenlenen saldırıda alıkonulan eşinin serbest bırakıldığını ancak çocuğunun akıbetini hala bilmediğini dile getirdi.

Filistinli kadın, "Eşimin, saldırılardan önce bazı hastalıkları vardı. Alıkonulduğu sürede maruz kaldığı vahşi işkenceler nedeniyle sağlık durumu daha da kötüleşti. Şu anda El-Aksa Şehitleri Hastanesi'nde yatıyor." diyerek sözlerini tamamladı.