Bombardımanda yerle bir olan kültür merkezinin enkazı, Filistinlilerin yaşadığı trajedinin adeta sessiz bir şahidi. Bir zamanlar kültür ve sanat etkinlikleriyle yankılanan söz konusu kültür merkezinin enkazı, bugünlerde Filistin halkının hayatta kalma mücadelesine ev sahipliği yapıyor.
Merkezin enkazında eski bir tenekede yaktığı ateşin etrafında yedi çocuğuyla ısınmaya çalışan Hıdır Cuneyd, hayatta kalma mücadelesini sürdüren Filistinlilerden sadece biri.
Harabeye dönen ve sessizliğe bürünen merkezin ailesine barınak olduğunu belirten Cuneyd, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesiyle birlikte evlerinin bombalanmasının ardından Cibaliya Mülteci Kampı'ndan kaçarak Gazze’ye zorla göç ettirildiklerini ve bunun onuncu göçleri olduğunu söyledi.
"Yalnızca canımızı kurtarabildik"
Son olarak yıkılmış söz konusu merkezin enkazına sığındıklarını aktaran Cuneyd, "Yanımıza ne battaniye ne de kıyafet alabildik, yalnızca canımızı kurtarabildik. Burada dondurucu soğuktan korunmak için ateşin etrafında ısınmaya çalışıyoruz. Geriye kalan duvarlar bizi rüzgardan biraz olsun koruyor." diye konuştu.
Çocuklarını soğuktan korumak için ateş sönmesin diye uyanık kaldığını paylaşan Cuneyd, "Burası hayvanlar için bile uygun bir yer değil ama hayatımızı koruyacak başka bir sığınak bulamadık. "ifadelerini kullandı.
Cuneyd, tüm bu zorluklara rağmen, Gazze’deki "soykırımın" bir an önce durmasını ve uluslararası toplumunun Filistin halkının yanında durarak yeniden imar çalışmalarına başlamasını umut ettiğini kaydetti.
Eski kültür abidesinin yıkıntıları evsizlere sığınak oldu
Gazze Belediyesi Sözcüsü Husni Mehna ise "Reşad eş-Şeva Kültür Merkezi, Filistin'in ilk ve benzersiz kültür merkezi, sanatçı ve entelektüellere kucak açan bir kültür yuvası olarak biliniyordu." dedi.
Ancak merkezin artık bir yıkıntıya döndüğünü aktaran Mehna, "İsrail savaş uçaklarının doğrudan hedef alması sonucu büyük bir yıkım yaşandı. Şimdi ise burası, enkazın arasında korunak arayan mültecilere geçici bir sığınak oldu." diye konuştu.
Yıkıntılar arasında tekerlekli sandalyesinde oturan Filistinli yaşlı kadın Fatma Seyyid de AA muhabirine zorlu göç sürecini anlattı.
İsrail'in sürekli saldırıları sonucu yerinden edildiklerini dile getiren Seyyid, şöyle devam etti:
"Gazze’nin kuzeyinden ayrılmamız için İsrail uçakları bizi zorladı. Koşarak evlerimizi terk ettik, hiçbir şey alamadık. O gece dondurucu soğukta açık havada uyumak zorunda kaldık. Hiçbir zaman burada, sadece yıkık duvarların anılarını taşıyan bir binada yaşayacağımız aklımıza gelmezdi. Hayvanlar bile burada yaşayamaz. Ama ölümden kaçtık ve başka bir alternatif bulamadık. Bu yıkıcı savaşın bir an önce bitmesini ve bu korkunç kâbusun hayatımızdan çekip gitmesini diliyorum."
Dönemin Gazze Belediye Başkanı Hacı Reşad eş-Şeva tarafından 1988 yılında kurulan merkez, 1992'den itibaren yıllarca genç yeteneklere ve sanata ev sahipliği yaptı.
Üç katlı bu yapı; çok amaçlı salonlar, büyük bir tiyatro, 100 binin üzerinde kitabı barındıran "Diana Tamari Sabbagh Kütüphanesi" ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan bir kafe gibi özellikleriyle Gazze’nin kültürel hayatının kalbi olmuştu.
Ancak söz konusu tarihi yapı, İsrail bombardımanının ardından harabeye dönmüş durumda.