Gazze'deki çatışmaların başlangıcının ardından elde edilen uydu görüntüleri, İsrail'in bölgeye yönelik olarak kullandığı 2 bin kilogramlık bombaların yarattığı tahribatı gözler önüne seriyor. Bu bombaların patlaması sonucu oluşan kraterler, çapı 12 metreyi aşan ve sayıları 500'ü aşan izler olarak bölgede beliriyor.
CNN ve yapay zeka şirketi Synthetaic tarafından derlenen verilere göre, İsrail'in Gazze'deki savaşının ilk ayında attığı bu büyük bombaların çoğu, 300 metreden daha uzak mesafedeki insanları hedef alabilecek kapasiteye sahip. Ayrıca, bu bombaların ABD'nin Irak'ın Musul kentinde IŞİD'e karşı kullandığı en büyük bombalardan dört kat daha ağır olduğu belirtiliyor.
Silah ve savaş uzmanları, bu tür ağır bombaların siviller için büyük tehlike oluşturabileceğini ifade ediyorlar. Gazze gibi yoğun nüfusa sahip bölgelerde bu bombaların kullanılmasının ölü sayısını artırabileceği kaydediliyor.
Gazze'deki nüfus yoğunluğunun dünya geneline kıyasla çok daha yüksek olması, bu tür bombaların kullanımının kayıpları artırmasına neden oluyor.
Özellikle sivil kayıpları açısından endişe yaratan bu bombaların Gazze'de kullanılması, bölgedeki insanların uzun vadeli toparlanma sürecini olumsuz etkileyebilir.
Uluslararası insani hukuk, sivillerin yoğun olarak bulunduğu bölgelere bu tür bombaların atılmasını ciddi bir ihlal olarak kabul ediyor.
Eski ABD savunma istihbarat analisti ve eski BM savaş suçları araştırmacısı Marc Garlasco, İsrail'in Gazze'deki bombardımanının yoğunluğunu "Vietnam'dan bu yana görülmemiş" olarak değerlendiriyor. Bu tür saldırıların geçmiş Irak operasyonlarıyla kıyaslandığında benzer düzeyde yoğunlukta olduğu ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Gazze'ye yönelik 2 bin kilogramlık bombaların kullanılması, büyük bir insanlık ve güvenlik endişesine yol açıyor. Bu bombaların neden olduğu tahribatın uzun vadeli etkileri, bölgedeki halk için ciddi bir sorun teşkil ediyor.
