Filistinlileri göçe zorlama planı kapsamında yoğun kara ve hava saldırıları ve bölgeye uyguladığı sıkı ablukayla halkı aç ve susuz bırakmak dahil her yolu deneyen İsrail, son olarak hastaneler, ilk yardım ve sivil savunma ekipleri ile araçlarını kasıtlı olarak hedef alarak Filistinlileri "ölmek ya da gitmek" arasında seçim yapmaya zorluyor.
Cibaliya Mülteci Kampı'ndan Han Yunus'a göçe zorlanan Abdurrahman Hadura, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ailemize bir gün yetecek ekmeği alabilmek için saatlerce kuyrukta kalıyoruz. Bazen bir ekmek dahi alamayabiliyoruz. Durum gittikçe daha da kötüleşiyor." dedi.
Gazze Şeridi'nin güneyinde ve orta kesimlerinde un ve temel gıda maddelerine ulaşmada ciddi bir kriz yaşandığını belirten Hadura, "Bu kriz, zaten yorgun olan yerinden edilmiş insanların hayatlarını etkiliyor ve onların koşullarının daha da kötüleşmesine ve Gazze'nin güneyinde kıtlığın ortaya çıkmasına neden olacak." dedi.
Hadura, bir an önce İsrail soykırımının sona ermesini ve ablukanın kaldırılmasını temenni etti.
Çalışan tek fırın her an kapatılma tehdidiyle karşı karşıya
Han Yunus'ta ekmek fırıncısı Ahmed el-Benna, bölgedeki insanlara ekmek sağlayabilmek ve gıda krizini hafifletmek için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini belirtti.
"Dünya Gıda Örgütü'nün (DSÖ) çok sayıda fırını işletmek için yeterli miktarda un girişi sağlayamaması nedeniyle Gazze Şeridi'nin güneyinde sadece fırınımız faaliyet gösteriyor." diyen Benna, mevcut un miktarının tükenmesi durumunda da fırınının her an kapatılma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Gazze Şeridi'ne girişlerin sürekli olarak kapatılması ve tırların bekletilmesi nedeniyle gıda maddelerinin bölgeye çok geç ulaştığını ve yolda bozulduğunu ifade eden Benna, "Elimize ulaşan olan un ve diğer gıda maddelerinin çoğu güneşin altında ve sıcakta uzun süre bekletildiği için sağlıksız." dedi.
