İsrail'in Lübnan'a saldırısında 3 sağlık çalışanı daha hayatını kaybetti İsrail'in Lübnan'a saldırısında 3 sağlık çalışanı daha hayatını kaybetti

Evlerine düzenlenen füze saldırısından yaralı kurtulan Ebu Casir, tedavi gördüğü Gazze’nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadıkları sıkıntıyı ve hedeflerini anlattı.

Saldırıda babası, amcası ve 3 kız kardeşini kaybeden, kuzeniyle birlikte yaralı kurtulan 14 yaşındaki Ebu Casir, şiddetli patlamanın etkisiyle gece yatağından fırladığını, toz bulutları arasında ailesinin cansız bedenleriyle karşılaştığı manzarayı tarif etmesinin imkansız olduğunu dile getirdi.

Ebu Casir, "Evdeki bir odada ben ve amcaoğlum diğerinde babam, amcam ve kız kardeşlerim yatıyordu. Füze, ailemin uyuduğu odaya isabet etti. 7 yaşındaki kız kardeşim Şam, 15 aylık olan kız kardeşim Bena ve 16 yaşındaki ablam Şehed ile amcam ve babam vefat ettiler." diye konuştu.

Hayatta, Allah'tan başka, kimsesinin kalmadığını söyleyen Filistinli çocuk, "Ailemden 5 kişi öldü. Hepsinin cansız bedenleri sokaktaydı. Her taraf ceset parçalarıyla doluydu. Manzara tarif edilemez." ifadelerini kullandı.

Vücuduna isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralanan ve kırılan bacaklarına platin takılan Ebu Casir, "Şu anki arzum, ayağa kalkmak ve İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği suçları ortaya çıkarmak. Babamın yolundan yürümek istiyorum. İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği suçları ortaya çıkarmak ve seslerini dünyaya duyurmak için babamın mesleği olan gazeteciliği yapmak istiyorum." dedi.

İsrail'in Filistin halkına karşı bombardıman, işkence, tehcir, aşağılama ve soykırım gibi suçlar işlediğini belirten ve Uluslararası Ceza Mahkemesi ve uluslararası toplumdan destek isteyen Ebu Casir, "Babam bir gazeteciydi ve gerçekleri aktarıyordu. Bundan dolayı onu hedef aldılar.

İşgalci İsrail, Filistinlilere yapılanları dünyaya duyuran gazetecileri ve onların ailelerini hedef alıyor. Yaşadığımız ve karşılaştığımız en zor şey, bütün bir aile şehit edilirken bir çocuğun, beşikteki bir bebeğin ya da minik bir kızın yapayalnız geride kalmasıdır. Bu bizim için en zor olan bu durumdur." şeklinde konuştu.

En az 10 kere yerlerinden edildiklerini anlatan Ebu Casir, "Her patlamadan ve saldırıdan sonra acaba bir yakınımızı kaybettik mi endişesini taşıyoruz. Rabbim, 3 amcam, 3 kız kardeşim, 2 kuzenim, 3 teyzemi yanına aldı. Neredeyse yakınlarımın tamamını kaybettim." ifadelerini kullandı.

Her şeye rağmen mazlum Filistin halkının acılarını ve yaşadıklarını dünyaya duyurmak için çalışacağını vurgulayan Ebu Casir, şöyle devam etti:

"İşgalcilerin bize yaptıklarına, katliamlarına rağmen hala dimdik ayaktayız. Biliyoruz, işimiz çok zor ama sabredeceğiz. Rabbimiz bize dayanma ve ayakta durma gücü verdi. Ne yaparlarsa yapsınlar yıkılmayacağız. Ailemi kaybettim, tek başıma kaldım ama Hazreti Allah bana sabretmeyi öğretti. Dik durmaya devam edeceğiz."

Editör: Islamist Agenda