Maariv gazetesine bağlı FM 103 radyo kanalına konuşan Tibon, 7 Ekim'den bu yana geçen süreci Tel Aviv hükümetinin yönetemediğine ilişkin eleştirilerde bulundu.
Batı dünyasının 7 Ekim saldırısından sonra İsrail'in yanında yer aldığını ancak şu an silah ambargosu uygulanan bir ülke konumuna düştüklerini belirten Tibon, "Dünyanın gördüğü fotoğraflar Beeri'den, Kfar Aza'dan değil, Gazze Şeridi'ndeki açlık çeken çocuklar." dedi.
Mevcut koalisyon hükümetinin işlemediğini ve bakanların "sorumsuz" davrandığını dile getiren Tibon, İsrail'in kuzeyinde yerinden edilmiş vatandaşlarla hiçbir yetkilinin ilgilenmediğini kaydetti.
İşgalci İsrail'in Gazze'de artık bir "savaş durumunda" olmadığını ancak devam eden bir güvenlik durumu içinde olduğunu iddia eden Tibon, ordunun Gazze'ye yönelik saldırılarını net bir strateji taşımaksızın yürüttüğünü savundu.
Katil İsrail'in Filistinlilerin sığındığı Refah'a kara saldırısı başlatma planına ilişkin de Tibon, Refah'taki asıl meselenin Hamas taburları olmadığını, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır hattı Philadelphia Koridoru (Selahaddin Koridoru) olduğunu öne sürdü.
Tibon, İsrail'in bölgede etkin kontrole sahip olabileceği ve aynı zamanda Hamas'ın Sina Yarımadası'ndaki tedarik kanallarını kestiği çözüme odaklanması gerektiğini belirtti.
Ayrıca Tibon, İsrail hükümetinin Gazze’de ulaşması gereken hedefler arasında; esirlerin geri getirilmesi, Hamas'ın Gazze Şeridi'ni kontrol etmesinin engellenmesi, İsrail yerleşim birimlerinin güvenliğinin sağlanması ve ülkenin güneyindeki Batı Necef'te (Negev) güvenlik ve refahın tesis edilmesi olduğunu söyledi.