Milletvekilleri, İsrail ordusunun (IDF) Gazze’nin kuzeyinde yürüttüğü sıkı kuşatma ve etnik temizlik kampanyasına atıfta bulunarak, bölgede kalan sivillerin düşman olarak görülmesi gerektiğini savundu. Bu ifadeler, sözde “insani tahliye” tamamlandıktan sonra bölgede kalan herkesin hedef alınmasını öneriyor.

Mektupta, nüfusun “çevrelenmesi ve tahliyesi” sonrasında üç temel eylem planı öneriliyor:

1. Enerji kaynaklarının uzaktan imha edilmesi: Yakıt, güneş panelleri ve ilgili tüm araçların (borular, kablolar, jeneratörler vb.) yok edilmesi.

2. Gıda kaynaklarının yok edilmesi: Depolar, su kaynakları ve ilgili tüm araçların (su pompaları vb.) imha edilmesi.

3. Beyaz bayrak taşımayan herkesin uzaktan hedef alınması: Etkili kuşatma günleri boyunca bölgede hareket eden ve beyaz bayrak taşımayan herkesin uzaktan imha edilmesi.

Bu eylemlerden sonra, IDF’nin kademeli olarak bölgeye girerek “düşman yuvalarını tamamen temizlemesi” gerektiği belirtiliyor. “Uzaktan imha” ifadesi, kara birlikleri kullanılmadan hava saldırılarıyla gerçekleştirilecek operasyonları işaret ediyor.

Mektubu imzalayan milletvekilleri arasında Likud’dan Amit Halevy, Nissim Vaturi, Ariel Kellner ve Osher Shekalim; Dini Siyonizm Partisi’nden Zvi Sukkot ve Ohad Tal; Yahudi Gücü Partisi’nden Limor Son Har-Melech ve Şas’tan Avraham Bezalel bulunuyor. Bu isimler, İsrail hükümetinin sağ kanadını temsil ediyor.

Milletvekilleri, Hamas’ın IDF’nin kontrol ettiği bölgelerde hâlâ varlık gösterdiğini ve bunun İsrailli askerlerin hayatını tehlikeye attığını belirterek, “yıpratma savaşı” yerine kesin bir zafer çağrısında bulunuyor.

Bu talepler, Gazze’deki insani krizin derinleşmesine ve uluslararası toplumda endişelere yol açıyor. Birleşmiş Milletler uzmanları, İsrail’in Gazze’de kasıtlı olarak açlık politikası uyguladığını ve geniş çaplı bir kıtlığın yakın olduğunu belirtiyor.

İngiliz milletvekili McDonnell, İsrail'in Londra Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesi çağrısında bulundu İngiliz milletvekili McDonnell, İsrail'in Londra Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesi çağrısında bulundu

İsrail’in Gazze’ye yönelik bu tür politikaları, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirirken, uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendiriliyor ve geniş çaplı eleştirilere neden oluyor.