Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten UAD'de, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar sürüyor.
Duruşmalarda İsviçre adına söz alan Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Hukuk Dairesi Başkanı Franz Perrez, "Filistin halkı barış içinde yaşamak amacıyla kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir." dedi.
İsrail'in askeri ve insani gereklilikler arasında bir denge gözetmesi gerektiğini ifade eden Perrez, işgal altındaki toprakların statüsünün değiştirilmesinin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.
Perrez, İsrail'in işgalci güç olduğu topraklarda statükoyu korumak ve sosyal, ekonomik ve demografik özelliklerini değiştirmeye yönelik eylemlerde bulunmaması gerektiğini kaydetti.
İşgalci gücün, "işgal ettiği topraklarda güvenliği, kamu düzenini, buradaki kişilerin korunmasını ve refahını sağlamakla" yükümlü olduğunu hatırlatan Perrez, "İşgalci, yetkisini kendi çıkarlarına hizmet etmek amacıyla kullanmamalı." dedi.
Perrez, İsrail'in hem uluslararası insancıl hukuk hem de uluslararası insan hakları hukukuna uymakla yükümlü olduğunu, bu iki hukuki rejimin işgal edilen topraklarda uygulanması gerektiğini dile getirdi.
İşgalci İsrail'in Filistin halkını işgal ettiği topraklardan zorla yerinden etmeye yönelik eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Perrez "İsrail, yerleşimlerin oluşturulmasını teşvik ederek bölgesel ve demografik statükoyu değiştirmenin yanı sıra nüfusun refahını aşırı derecede etkileyen ayrımcı yerleşim politikalarını güvenlik gereklilikleri altında haklı gösteremez." ifadelerini kullandı.
Perrez, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ederek işgal bölgelerinin gelişmesini ve bu topraklardaki insanların mal ve ihtiyaçlarına erişimini engellediğine işaret ederek, "İşgalci güç olarak İsrail, kendi yetki alanında yaşayan kişiler için insan onuruna uygun yaşama koşulları sağlama yükümlülüğü altındadır." dedi.
İşgalci İsrail'in Filistin halkına ait olan doğal kaynakları "kendi menfaati için sömürmesinin" uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Perrez, İsrail'in işgal ettiği topraklardaki insanların yaşam hakkı başta olmak üzere tüm insan haklarını korumakla yükümlü olduğunun altını çizdi.