Karadaği, AA muhabirine yaptığı açıklamada işgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız saldırıları, Güney Afrika'nın başvurusu üzerine İsrail'in Uluslararası Adalet Divanında (UAD) yargılanması ve ramazan ayında yardımlaşma ve dayanışma konularını değerlendirdi.
"İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki 'soykırım' savaşı, Batı'nın bugün hiçbir ilke ve değere sahip olmadığını kanıtladı." ifadesini kullanan Karadaği, tüm ülkelere Uluslararası Adalet Divanında Tel Aviv'e karşı yürütülen davada Güney Afrika'yı desteklemeleri ve uluslararası alanda uğradığı zararı tazmin etmeleri çağrısında bulundu.
Karadaği, İsrail'in saldırıları ve ablukasının sonucu olarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin, özellikle de Gazze ve kuzeydeki kentlerin, çocukların ve yaşlıların hayatına mal olan ciddi bir kıtlığın pençesinde olduğunu vurguladı.
Siyonist konum manevi güç ve ahlaki açıdan çökmüş durumda
Gazze'deki insani durumun çok acı olduğunu belirten Karadaği, "Tarih, ne Moğollar ne de Tatarlar zamanında Gazze'de gördüğümüz gibi bir trajediye tanık olmuştur. Soykırım, cinayet, yıkım, açlık ve açlıktan ölümler.." ifadelerini kullandı.
İslam dünyasında ramazan ayında yapılan israfın caiz olmadığını ve Gazze halkına mümkün olan her şeyin sağlanması gerektiğinin altını çizen Karadaği, şunları söyledi:
"Bugün Siyonist işgalciler dünyanın dört bir yanında yüzlerini karartmış durumda. Bu iyi bir durum. Bu adaletsizliği destekleyen, her şeyi görmezden gelen, yaşanan her soykırımı meşru müdafaa olarak gören baskıcı Batı medeniyeti için bunun sonun başlangıcı olduğuna inanıyorum. Allah'a şükür Gazze'deki direniş henüz mağlup olmadı, inşallah mağlup da olmayacak. Siyonist konum aslında şu anda zayıf bir aşamada. Askeri yönü kastetmiyorum. Manevi güç ve ahlaki açıdan çökmüş durumda."
İkinci ya da daha fazla kez yapılacak umrenin bedeli Gazze'ye gönderilsin
Çoğu ülkede bugün başlayan mübarek ramazan ayında Müslümanların görevlerine ilişkin de Karadaği, bu ayın zafer, cihat, salih amel, bereket ve cömertlik ayı olduğunu belirterek, "Ümmetten, ellerinden geldiğince hayırlı işlere koşmasını, Gazze'deki kardeşlerimizin açlık, susuzluk ve hastalık konusunda yaşadıklarını hissetmelerini rica ediyorum." dedi.
"Ramazan ayında müstehap umre yapmak isteyen kimsenin (2. ya da daha fazla kez), umrenin bedelini Gazze'deki kardeşlerimize vermesi gerektiği yönünde fetva veriyorum. Cenâb-ı Hakk'ın vereceği mükâfat bundan daha fazlası olacaktır." sözlerine yer veren Karadaği, herkesin kendi konumunda Gazze'ye dua etmesi ve gündemde tutması, barışçıl gösteriler düzenlemeleri ve hükümetlere zarar vermeden barışçıl bir şekilde baskı yapmaları çağrısında bulundu.
Karadaği, "İsrail'deki bu aşırı sağcı Nazi hükümeti elinden gelen her şeyi yapıyor. Mescid-i Aksa'yı yıkabilseydi bunu da yapardı." değerlendirmesinde bulundu ve ümmet olarak bu konunun dikkate alınmasını ve Filistin'de Kudüs'e gidebilen herkesin orayı bırakmayarak gitmesi gerektiğini vurguladı.
"Tüm Müslüman hükümetler Güney Afrika'yı desteklemeli"
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkanı Karadaği, UAD'de İsrail'in soykırım suçuyla yargılanmasına ilişkin, "Başlarda, bir açıklamamızda, sadece tek bir suçu değil, yargılamayı veya yargılama için gerekçe olmayı gerektiren yüzlerce suçu bulunan bu cani, ırkçı (İsrail'deki) hükümetin yargılanması için çağrıda bulunduk." dedi.
Karadaği, Güney Afrika'nın desteklenmesi gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi:
"Hastane ve camilerin yıkılması, sivillerin, kadınların ve çocukların öldürülmesi, gıda girişinin engellenmesi gibi onlarca suç söz konusu. Güney Afrika Cumhurbaşkanı (Cyril Ramaphposa) ile görüşme talep ettik o da kabul etti ve Katar'daki büyükelçisini gönderdi. Güney Afrika hükümetinin meydanda yalnız başına kalmaması için tüm Müslüman hükümetleri hatta insani hükümetleri bu tutumu desteklemeye çağırıyoruz."
Güney Afrika Büyükelçisinin kendisine ülkesinin Filistin'i desteklediği için zarar gördüğünü ancak ilkeleri uğruna desteklemeye devam edeceklerini söylediğini aktaran Karadaği, "İslam ülkelerinden bu zararı destek ve yatırımlarla telafi etmelerini talep ediyorum. Çünkü maalesef küresel yatırımların çoğu Yahudilerin, ABD'lilerin ve batı ülkelerinin elinde." ifadesini kullandı.
"Hani Araplık, Arapların yiğitlik ve iftiharı, İslam kardeşliği, insan kardeşliği nerede?"
Karadaği, Dünya Müslüman Alimler Birliğinin sonraki adımına ilişkin, "Bir stratejik plan ve acil durum planı oluşturduk. Stratejik plan, ümmet fikrini canlandırma ve İslam ümmetimizin dengesini bozan bu sorundan kurtulma. Halihazırda ümmetin dengesinde büyük bir sorun var. Ümmet harekete geçmiyor. Çoğu Arap ve İslam ülkesi maalesef sadece sessiz bir tavır almıyor aynı zamanda olumsuz bir tavır da alıyor." dedi.
Müslümanların içinde bulundukları sıkıntılara değinen Karadaği, "Bu konuda sorunun nerede olduğunun araştırılması gerekiyor, Müslüman Gazze halkı, Arap Gazze halkı yok edilmiyor mu? Hani Araplık, Arapların yiğitlik ve iftiharı, İslam kardeşliği, insan kardeşliği nerede?" şeklinde konuştu.
Karadaği, acil durum planına değinerek, açıklamalar veya öneriler yoluyla sorunun çözümünün ele alınacağını belirtti.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı, "Birlik, ilk kez 4 ayaklı bir plana sahip. İlim ve fikir ayağı, uluslararası ilişkiler ayağı, Filistin meselesi ve Arakanlı Müslümanların durumu, geri kalmışlık, yoksulluk işsizlik gibi ümmetin büyük meseleleri ayağı. Aynı şekilde uluslararası ilişkiler ayağı da insani işleri ve bazı kurumlarla ilişkileri kapsıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Karadaği, "Genel Sekreterlikte de komiteler ve yürütme kurulu aracılığıyla eksiksiz bir strateji geliştirdik. Gelecek 5 yıl boyunca birliği, İslam ümmetimiz için referans haline gelmesi ve güvenilir olması için kalkındıracağız." diye konuştu.
"Batıda artık hiçbir şeyin değeri kalmadı"
İşgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin Karadaği, "Batıda artık hiçbir şeyin değeri kalmadı. İlkeler kıymetsizleşti. Gazze meselesinde gördüğümüz gibi hukuki ve insani prensipler yok. Uluslararası hukuk, uluslararası insancıl hukuk, insani merhamet yok. İnsani ilkeler ve kanunlar Siyonistlerin ayakları altında kaldı." ifadelerini kullandı.
Karadaği, "Eğer değerler yerle bir olursa, prensipleri ve hakiki ilkeleri tüm insanlığa yeniden kazandırabilecek tek sığınak yalnızca İslam'dır. Bu nedenle ümmetin İslam ile onur duyması, ona itibarını yeniden kazandırması ve gerekli bağlılığı göstermesi gerekiyor." dedi.
"Bugün tüm dünya İslami değerlere ve ilkelere muhtaçtır ancak kimse kaybettiğini veremez." diyen Karadaği, İslam ümmetinin yeniden dengesine dönmesi gerektiğini, İslam ahlakına ve ibadetlere bağlı olunmadan başkasına etki edilemeyeceğini sözlerine ekledi.