Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Sözcüsü Muslih, İsrail’in Filistinli Hristiyanlara Paskalya Bayramı’nda uyguladığı kısıtlamaların, ramazan ayında ve ramazan bayramında Müslümanlara uygulananlarla aynı olduğunu ifade etti.
Rahip Muslih, "Bağımsızlığımıza kavuşmamız, özgür olmamız ve başkenti Kudüs olan Filistin devletimizi kurabilmemiz için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK), dünya liderlerini ve Birleşmiş Milletler'i (BM) İsrail’e baskı yapmaya çağırıyorum. Mescid-i Aksa’ya yapılan her saldırı, Kıyamet Kilisesi’ne yapılmış bir saldırıdır; bunun tersi de geçerlidir." diye konuştu.
Bu yıl farklı takvimleri takip eden kiliselerin bayram tarihleri konusunda birleştiğini ve bu durumun yaklaşık her 4 yılda bir gerçekleştiğini belirten Muslih, bu yüzden herkesin (Paskalya Bayramı kutlamalarında) Kudüs’teki Kıyamet Kilisesi’nde bulunmak istediğini kaydetti.
Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar nedeniyle bayram kutlamalarının yalnızca dini ritüellerle sınırlı kaldığını aktaran Muslih, İsrail’in birbuçuk yılı aşkın süredir sürdürdüğü bu saldırıların on binlerce ölü, yaralı ve kayıpla sonuçlandığını ve bunların çoğunun sivil olduğunu ifade etti.
"Sevgili Gazze için dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor"
"Sevgili Gazze için dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Çocukların, kadınların ve yaşlıların öldürülmesini, evlerin yıkılmasını şiddetle kınıyoruz." diyen Muslih, kilise liderleri ve din adamları olarak, Gazze’deki ve Batı Şeria’daki mülteci kamplarında dünya çapında bir sessizliğin gölgesinde yaşananlar sebebiyle kutlamaları yalnızca dini törenlerle sınırlama kararı aldıklarını söyledi.
Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Sözcüsü Muslih, şöyle devam etti:
“Tanrı’ya ibadet etmek isteyen bir insan terörist midir? Camilere ya da kiliselere bomba yerleştirmek mi ister? Biz diyoruz ki, Allah’a ibadet etmek insanlığın en temel haklarından biridir ve hiçbir taraf, kim olursa olsun, Kudüs’ü kendi tekelinde tutma hakkına sahip değildir.
Biz kimseye karşı değiliz. Meşru hakkımızı, bağımsızlığımızı, adaleti ve hakkaniyeti istiyoruz. Kendi devletimizi kurmak istiyoruz. Yürekten dua ediyoruz ki Allah, dünya liderlerinin yolunu aydınlatsın ve Filistin davamızda bize adaletle yaklaşmalarını nasip etsin.”
Muslih, İsrail makamlarının Batı Şeria’daki Hristiyanlara Doğu Kudüs’e geçmek için gerekli izinleri vermediğine dikkat çekerek yaşanan durumu, "Kudüs’e sadece izinle girişe izin veriliyor ve bu izinler sınırlı sayıda. Bazen sadece kocaya veriliyor, eşine verilmiyor; babaya veriliyor ama oğluna değil… Bu bir hayat değil. İnsan böyle bayramlarda ailesiyle birlikte olmak ister." sözleriyle açıkladı.
Her zaman Müslüman ve Hristiyan bayramlarını ulusal bayramlar olarak gördüklerini belirten Muslih, "Kudüs, Mescid-i Aksasıyla birlikte herkes için açık olmalı. Çünkü Kudüs, tüm dünyanın mücevheridir." dedi.
Kudüs'ün kapatılmaması için çağrıda bulunarak, özgürlük ve güvenlik istediklerini ifade eden Muslih, hiç kimsenin ibadet özgürlüğünü engelleme hakkına sahip olmadığını vurguladı.
Hazreti İsa'nın Kutsal Cuma'da çarmıha gerildiğine inanan Hristiyanlar, sonraki günü de Kutsal Cumartesi olarak adlandırarak Hazreti İsa'nın Kıyamet Kilisesi’ne defnedildiğine inanıyor.
Hristiyanlar pazar günü başlayan Paskalya Bayramı öncesi bugünü de dualar ve çeşitli dini ayinlerle geçiriyor.