Nobel Ödülü alan 3. Müslüman bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, başarısının sırrını açıkladı: "İsmimi Google’a yazdığınızda Nobel ödülü alan ilk Türk bilim insanı olduğumu okuyacaksınız. Biraz daha merak edip okumaya devam ederseniz bilimsel çalışmalarımı ve kariyerimi göreceksiniz. Ama Google’ın yazmadığı şeyler de var. Ben müsaadenizle sizlere onları anlatmak istiyorum. Google, Mardin’in Savur ilçesindeki bir çocukken hangi motivasyonlarla Nobel’e uzanan bir yolculuğa çıktığımı yazmaz. Çünkü o motivasyon genlerimizde, tarihi mirasımızda, kültürel kodlarımızda var. Eğer bizi bugüne getiren düne dönebilirsek, yarınınızı da öngörebilir ve geleceğe yönelik projeksiyonlarımızı daha sağlam yapabiliriz.
Bizler zamanın en büyük Ar-Gecisi Fatih Sultan Mehmet’in torunlarıyız. Bizler ilk emri oku olan bir dinin ahlakı ile sarmalanan insanlarız. İlim Çin’de bile olsa gidip alın diyen bir geleneğin temsilcisiyiz. Soluduğumuz iklim, İbni Sinaların, Ali Kuşçuların, Ömer Hayyamların iklimidir. Eğer bu iklimi solumayı bilirseniz sizlere neyin miras bırakıldığını anlarsınız. Sizi bugüne getiren dünün sorumluluğunu hissedersiniz. Geriye sadece başarılar için yola çıkmak kalacaktır. Karşınızdaki bu insan sadece bir büyüğünüz, bir ağabeyiniz değil, karşınızdaki bu insan sizler gibi bu toprakların çocuğu, hemşehriniz. O yüzden bütün samimiyetimle sizlere sormak istiyorum, sizce 1930’larda, 1940’larda Mardin’in Savur ilçesinde yaşayan okuma yazma bilmeyen aile Nobel ödülü diye bir şeyden haberdar olabilir miydi? Ya da soruyu şöyle sorayım, 8 çocuklu ailem Nobel ödülünün 7’ncisine verileceğini bilir miydi? Muhtemelen hepinizin cevabı bilemezdi olacaktır.
"Sır durmadan çalışmakta"
Mardinli Aziz Sancar, okuma yazma bilmeyen anne ve babanın çocuğu nasıl başardı? Sizlerle sırrımı paylaşmakta sakınca görmüyorum. Başarmanın formülü de olan bu sır, tüm dezavantajları avantaja çevirebilecek sihirli bir sırdır. Azim, inanç ve çaba. Değerli hocanız Sayın Rektör İdris Demir de söyledi, çalışmak çalışmak, çalışmak… Ben ona biraz daha yön veriyorum. Azim, inanç ve çaba… Hepsi aynı manaya gelir. Çünkü çalışmak da azim, inanç ve çaba ister. Eğer bu 3 cevhere sahipseniz, sizlere belki daha aşınmaz engeller gibi gelen umutsuzluğa ve daha kötüsü başaramama duygusuna sürükleyecek bütün dezavantajları aşınması gereken küçük engeller olduğunu göreceksiniz. Demek istediğim şey her dönemin kendine ait olumlu ya da olumsuz şartları vardır. Zamanın ruhu her zaman farklıdır. Mesele karşılaşılan olumsuzluk anlarından vazgeçip pes etmemektir."