Yazar Şevki Karabekiroğlu: "Dinimizde sâliha bir hanımefendi, toplumun gerçek mimarıdır. Zira o, neslin korunması ve hayırlı evlât yetiştirilmesi gibi ulvî bir sorumluluğu yüreğinde taşır. “Bir erkeği terbiye edin; bir insanı yetiştirmiş olursunuz. Bir hanımı terbiye edin; bir âileyi, hattâ toplumun büyük bir bölümünü yetiştirmiş olursunuz.” denilmiştir. Çocuğun eğitim gördüğü ilk sınıf, anne yüreğidir. "Anne bir mekteptir.” sözü de bu hakîkatin bir ifâdesidir. Annenin ağzından çıkan her bir kelime, çocuğun şahsiyet inşâsında kullanılan bir tuğla mesâbesindedir. İslâm'da saliha kadının 12 özelliği: 1- Âilenin huzurunu temin eden ve gönülleri aydınlatan âdeta billur bir avizedir. 2- Evinin işlerini, efendisinin ve çocuklarının hizmetini îfâ ederken dahî Kurʼân-ı Kerîm ile ünsiyetini ihmâl etmeyen bir gayret ve ferâgat timsâlidir. 3- Etrâfına gayet latîf bir lisanla, nezâket ve müsâmaha ile muâmele eden bir zarâfet numûnesidir. 4- Onun yüreği, kendi yavrusundan başlayarak yeryüzündeki bütün âcizleri, muhtaçları kucaklama temâyülü ile dolu bir rahmet dergâhıdır. 5- Mü’minin takvâdan sonra sahip olabileceği en hayırlı nîmettir. Âyet-i kerîmede; “Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla…”buyrulması da sâliha hanım yetiştirmenin ehemmiyetine dikkat çekmektedir. Bu keyfiyetteki sâliha hanımlar için Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “Cennet annelerin ayakları altındadır!” buyurmuşlardır. Yine Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- sâliha bir hanımefendiyi şöyle tavsîf etmişlerdir: “Mü’min, Allâh’a takvâdan sonra en ziyâde sâliha bir eşten hayır görür. Böylesi bir kadına emretse itaat eder. Ona baksa sevinç duyar. Bir şeyi yapıp yapmaması hususunda yemin etse, kadın bunu yerine getirerek onu yeminden kurtarır. Zevcesinden ayrılıp uzak bir yere gitse, kadın hem kendi nâmusunu korur hem de kocasının malı hususunda hayırlı ve dürüst olur.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 5/1857) 6- O, bir taraftan âileyi mânevî neşvelerle doldurur, bir taraftan da günah girdapları ve ahlâksızlık erozyonlarına karşı âilenin koruyucu zırhı -tâbir yerindeyse- bir paratoneri olur. 7- Sâliha bir hanımefendinin takvâ ve istikâmeti; kocasını, çocuklarını, akrabalarını ve hattâ komşularını hayır ve hasenâta teşvik edecek mâhiyette olur. Şüphesiz ki âile hayatında bir hanımın en mühim vazife ve mesʼûliyetleri, kocasına karşı olanlardır. 8- Sâliha bir hanım, beyine hayırlı ve meşrû her işinde destek olur. 9- Âile sırlarını kimseye ifşâ etmez. 10- Sâliha bir hanım, Allâhʼın belirlediği mahremiyet sınırlarına titizlikle riâyet eder. Meselâ yalnız başınayken, kendisine nikâh düşen birini, akrabadan bile olsa evine alamaz. Hiçbir zaman saf ve güzel niyet gözlüğünü takıp da mahremiyet duvarlarını yıkamaz. Bembeyaz bir elbise gibi olan nâmus, iffet ve haysiyetine en küçük bir leke düşürmeme hassâsiyetini muhâfaza eder. 11- Sâliha bir hanımefendi, beyinin davranışlarına son derece dikkat eder. Şâyet efendisinin bir hususta asabîleştiğini fark ederse, meseleyi münâkaşa raddesine vardırmadan, alttan alarak, sükûnet, sühûlet ve mülâyemetle tatlıya bağlamaya çalışır. 12- Sâliha bir hanımefendi, kocası ne kadar asabîleşse de kendisine yakışan edep ve terbiye dâiresinin dışına çıkmaz. Öfkeyle karışık münâkaşaların hiçbir hayır getirmeyeceğini, bilâkis aradaki muhabbet ve saygıyı zedeleyip âile yuvasını tehlikeye atacağını dâimâ göz önünde tutar. Kocasının hatâsını anlayıp telâfî edeceği zamanı sabırla bekler. İşte bu ve benzeri fazîletlerle kendisini âilesine hasreden sâliha bir hanımefendi; engin bir sevgiye, derin bir saygıya ve ömürlük bir teşekküre lâyıktır… Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de böyle sâliha bir hanımefendinin uhrevî mükâfâtını: “Kocası kendisinden memnun olduğu hâlde ölen (takvâ sahibi bir) kadın Cennet’e girer.” (Tirmizî, Radâ’, 10/1161; İbn-i Mâce, Nikâh, 4) beyânıyla müjdelemiştir." Islamist Agenda