HRW Sudan Araştırmacısı Mohamed Osman, Sudan'daki çatışmada yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

İhlallerin hem Hızlı Destek Güçleri hem de Sudan ordusu tarafından yapıldığını belirten Osman, çatışan grupların patlayıcı silahlar kullandıklarını, önemli altyapılara ayrım gözetmeksizin ve kasıtlı olarak saldırdıklarını, sivilleri zorla yerinden ettiklerini söyledi.

Osman, "Çatışmayla bağlantılı olarak cinsel şiddet, cinayet, adam kaçırma gibi çok çeşitli biçimlerde insan hakları ihlalleri görüyoruz. Bu hak ihlalleri, Darfur, Hartum gibi büyük şehirlerde ve ülkenin diğer bölgelerinde gerçekleşiyor. Çatışmaların farklı cephelerde devam ettiğini görüyoruz." dedi.

Gazzeli İman, İsrail saldırılarının getirdiği zorluklarla karşı karşıya Gazzeli İman, İsrail saldırılarının getirdiği zorluklarla karşı karşıya

İhlallerinin devam etmesine iki grubun da izin verdiğini ifade eden Osman, Sudan'da şu an hesap verebilirliğin olmaması ve sivillere yönelik ihlalleri sona erdirecek uluslararası adımların atılmamasının bu durumun devam etmesine yol açtığını aktardı.

Saldırılarda sivillerin korunmadığını dile getiren Osman, "Sivilleri koruyamamak, hastanelerine yapılan saldırılara katkıda bulundu ve daha sonra diğer insan hakları ihlallerinin genişlediğini gördük. Geçen yıl Batı Darfur'da gerçekleşen etnik temizlik kampanyasını ve Kuzey Darfur'da diğer ihlal türlerine yönelik ayrım gözetmeyen saldırıları da rapor ettik." dedi.

Osman, Sudan'da büyük bir zorla yerinden edilme dalgası yaşandığına işaret ederek, bu göç sırasında da birçok ihlalle karşılaştıklarını vurguladı.

Cinsel kölelik iddiaları var

Çatışan grupların insani yardımı engellemesinin ülkedeki birçok istismarı da beraberinde getirdiğini anlatan Osman, "Yayınladığımız raporda özellikle tecavüz, toplu tecavüz gibi cinsel şiddet eğilimlerini belgeledik. Ayrıca zorla ve çocuk yaşta evlilik vakaları da var. Başkentte yaşanan bu istismarların arka planında özellikle Sudan ordusunun insani yardımları engellemeye devam etmesi yatıyor." diye konuştu.

Osman, yardımların kasıtlı olarak engellenmesinin savaş suçu teşkil ettiği uyarısında bulunarak, cinsel şiddetin yaygınlığının insanlığa karşı suç teşkil ettiğini ve ülkede uluslararası hukukun ihlal edildiğini hatırlattı.

HRW'nin bölgedeki, doktorlar, avukatlar ve danışmanlarla yaptıkları görüşmelere dayanarak Sudan'da ağır insan hakları ihlalleri olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Osman, şöyle devam etti:

"Örneğin Sudan'dan Kenya'ya göç eden aile üyelerinin gözü önünde yaşanan tecavüz vakaları ve paylaşılan korkunç hikayeler, toplu tecavüz hikayeleri var. Doktorlar bize 9 yaşından 60 yaşına kadar olan kişilere hizmet verdiklerini söylediler. Dolayısıyla Sudanlı kadınlar ve kız çocukları Hartum'da ve muhtemelen ülkenin diğer bölgelerinde de güvende değiller. Yerel grupların yanı sıra bazı uluslararası gruplar tarafından da cinsel kölelik ve cinsel kaçakçılıkla ilgili raporlar var."

Osman, Sudan'da bağımsız uluslararası soruşturma ya da izleme olmadığı sürece, bu tür suçların işlenmeye devam edeceğinin altını çizerek, ülkede kadınlara ve çocuklara yönelik düşmanca eylemlerin sis perdesi altında kaldığından bahsetti.

Sudan'daki çocukların da çatışmalardan en çok etkilenen gruplar arasında olduğunu söyleyen Osman, "UNICEF, özellikle bilgiye erişim eksikliği açısından çocuklar için önemli bir nesil kaybına dikkat çekmişti. Birleşmiş Milletler kuruluşları da dahil olmak üzere insani yardım kuruluşlarının, özellikle yerinden edilme bölgelerinde çocuklar arasında yetersiz beslenmenin önemli ölçüde arttığına dair raporları var." ifadelerini kullandı.

Osman, ülkede çatışmalar nedeniyle temel ihtiyaç malzemelerinin fahiş fiyatlara satıldığını belirterek, ailelerin temel ihtiyaç malzemelerine ulaşamamasının en fazla çocukları etkilediğini dile getirdi.

Çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının da yaşandığını ifade den Osman, sözlerini şöyle tamamladı:

"Daha önce de belirttiğim gibi, belgelediğimiz bazı vakalarda cinsel şiddet de bazı çocukları hedef aldı. Batı Darfur'da çocuklara karşı cinayetler, yasa dışı gözaltılar, kötü muamele gibi ciddi ihlaller yaşandı. Dolayısıyla çocuklar çatışma bağlamında kesinlikle çok savunmasız durumdalar ve eğitime erişim, sağlık hizmetlerine erişim, gıdaya erişim açısından çatışmanın önemli etkilerini görüyoruz. Çocuklar için genel güvenlik eksik."

Editör: Islamist Agenda