Suriye'de halk ayaklanmasının başladığı Mart 2011'den bu yana, çöken Baas rejimi, kayıtlara göre binlerce kişiyi işkence yaparak öldürdü.
Ancak kayıtlara geçmeyen sayının on binleri bulduğundan endişe ediliyor.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) verilerine göre, devrilen rejim güçleri iç savaş boyunca en az 1,2 milyon Suriyeliyi alıkoyarak çeşitli işkenceler uyguladı.
Rejim, iç savaş boyunca 20'den fazla sözde af kararı açıkladı ancak uluslararası insan hakları örgütlerine göre rejim Suriyelileri alıkoymaya devam etti.
Birçok uluslararası raporda rejimin alıkoyduğu kişileri işkence yoluyla öldürdüğü vurgulanırken, güvenlik birimlerinin işkence yuvalarına dönüştüğüne işaret ediliyor.
Anadolu Ajansı (AA), Suriye'de 61 yıl sonra çöken Baas rejiminin işkence merkezlerini ve yöntemlerini derledi.
SNHR'nin AA'ya özel hazırladığı rapora göre, rejimin muhalifleri alıkoyarak işkenceler yaptığı merkezler sivil hapishaneler, askeri hapishaneler, gizli gayriresmi gözaltı merkezleri ve son olarak güvenlik birimlerinin gözaltı ve sorgu merkezleri olarak ayrılıyor.
Sayısı 50'den fazla olan bu merkezler, ülkenin neredeyse tüm illerinde kuruldu.
Rejimin İçişleri Bakanlığına bağlı cezaevleri
Baas rejimini deviren grupların ele geçirdiği kentlerde ilk işi, çoğu muhalif kişilerin tutulduğu cezaevlerindekileri kurtarmak oldu.
Bu kapsamda Halep Merkez Hapishanesi, Hama Merkez Hapishanesi, Şam'daki Adra Merkez Hapishanesi, Humus Merkez Hapishanesi ve Suveyda Merkez Hapishanesi'ndeki tutuklular salıverildi.
Tartus ve Lazkiye'deki merkezi hapishanelerdeki tutuklular ise serbest bırakılmayı bekliyor.
Çöken rejimin İçişleri Bakanlığına bağlı bu hapishanelerde terörle suçlananlar da alıkonuluyordu.
Askeri hapishaneler, rejimin suç merkezleri oldu
Çöken Baas rejiminin Savunma Bakanlığına bağlı hapishanelerde on binlerce kişiye yıllarca işkence edildi.
Bu hapishaneler arasında Şam'daki Sednaya, Mezze ve Kabun, Humus'taki Balone ve Tedmur işkence konusunda öne çıkarken, burada tutulan çoğu kişiden yıllarca haber alınamadı.
Silahlı grupların rejimi yıkmasının ardından Mezze ve Kabun'daki mahkumlar da kurtarıldı.
Şam'daki Mezze bölgesindeki askeri havalimanında yer alan Mazze Hapishanesi, Savunma Bakanlığına bağlı askeri istihbarat birimince yönetiliyordu.
Gizli ve gayriresmi gözaltı merkezleri
Rejimin muhalifleri alıkoyduğu ancak adeta sır olan merkezler de vardı.
SNHR ve diğer insan hakları örgütlerine göre, kurulan gizli gözaltı merkezleriyle de daha şiddetli işkencelerin yapılması amaçlanıyordu. Bu tür işkence yuvalarına düşenlerin kurtulma şansı bulunmuyordu.
Bu merkezler devrik lider Esed'in kardeşi Mahir Esed'in komuta ettiği 4. Bölüğe bağlıydı.
Rejim, özellikle 2012 başlarında bazı evleri, villaları, stadyumları gözaltı merkezlerine çevirdi.
Hama'nın kuzeybatısında yer alan Deyr Şımeyl Kampı'nın, bu gözaltı merkezilerinden biri olduğu ortaya çıkmıştı.
Güvenlik birimlerinin alıkoyma ve işkence merkezleri
Son olarak rejime bağlı güvenlik birimlerinin gözaltı ve sorgu merkezleri de işkence ve alıkoyma konusunda oldukça etkin oldu.
Güvenlik birimleri, 4 ana istihbarat servisinden meydana geliyordu.
Bu birimler, "askeri güvenlik" olarak da bilinen Askeri İstihbarat Servisi, Siyasi Güvenlik Servisi, "devlet güvenliği" olarak da bilinen Genel İstihbarat Direktörlüğü ve Hava İstihbarat Direktörlüğünden oluşuyordu.
Ülkedeki en fazla ağa sahip Askeri İstihbarat Servisinin en az 20 şubesi mevcuttu.
Bunlar arasında Filistin Şubesi (235), Mıntıka Şubesi (227), Askeri Soruşturma Şubesi (248), Baskın Birimi Şubesi (215), Devriye Şubesi, Cephe İstihbaratı, İdari Şube, Subaylar Şubesi, Güçlerin Güvenliği Şubesi, Teknik Şube, İletişim Şubesi, Telsiz Şubesi, Halep ili Şubesi, İdlib ili Şubesi, Hama ili Şubesi, Humus ili Şubesi, Dera ili Şubesi, Haseke ili Şubesi, Deyrizor ili Şubesi ve Çöl Bölgesi Şubesi yer alıyordu.
Siyasi Güvenlik Servisinin çoğu ilde şubeleri bulunurken Şam'da ise Tahkikat, Enformasyon, Partiler ile Arap ve Yabancılar Şubeleri vardı.
Genel İstihbarat Direktörlüğünün de Şam'da 6 ana üssü bulunuyordu.
Hava İstihbarat Direktörlüğü, Askeri İstihbarat Servisinin ardından tutuklamalar konusunda ikinci sırada yer almıştı.
Neredeyse tüm illerde şubeleri olan Direktörlük, özellikle askeri havalimanları olan illerde daha fazla etkinlik gösteriyordu.
Bu birimler, 2012'de kurulan Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu çatısı altında yer aldı. Rejimin Savunma Bakanlığına bağlı Askeri İstihbarat Servisi, ülkedeki tutuklamalardan sorumlu ana teşkilat olarak faaliyet gösterdi.
Temel olarak alıkoyma ve işkence merkezleri olarak kullanılan bu şubelerde alıkonulan kişiler, birkaç gün tutulduktan sonra Şam'daki ana merkeze sevk ediliyordu.
Şam'a sevk edilenler burada yıllarca kalabiliyordu. Güvenlik birimlerinin ülke genelinde 45'ten fazla gözaltı şubesi bulunurken, bunların 18'inin Şam'da olduğu ifade ediliyor.
Rejim 72 farklı işkence yöntemine başvurdu
SNHR raporuna göre, Baas rejimi fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet içeren 72 ayrı işkence türü uyguladı.
Ayrıca rejimin tutukluları zorla çalıştırma ve hücrede yalnız bırakma gibi insan haklarına aykırı uygulamaları da mevcut.
Rejimin fiziksel işkence uygulamaları arasında, mağdurun vücudunun farklı yerlerine kaynar su dökme, başını suya sokarak boğma hissi verme, elektrikli sopayla vücuduna elektrik verme, mağduru çıplak bir şekilde metal sandalyeye oturtarak sandalyeye elektrik verme, naylon poşeti yakarak vücuduna damlatma, bedeninde sigara söndürme, mağdurun parmaklarını, saçlarını ve kulaklarını çakmakla yakma, ısıtılmış metali bedeninin farklı bölgelerine değdirerek cildini yakma, kızgın yağı bedenine damlatma, yanıcı böcek ilaçlarını üzerine dökerek yakma gibi insanlık dışı yöntemler yer aldı.
Rejimin işkence yöntemleri arasında el ve ayak tırnaklarının kerpeten benzeri cisimlerle sökme, saçlarını yolarak koparma, kulak ve cinsel organlar dahil uzuvlarının makas gibi kesici aletlerle koparılması, el, dil ve burun gibi bedenin hassas noktalarına çivi çakılması gibi işkenceler de tespit edildi.
Gözler Sednaya Hapishanesi'ne çevrildi
Suriye'de on binlerce kişinin tutulduğu düşünülen Sednaya ise en kötü üne sahip cezaevi olarak biliniyor.
Suriye'de Mart 2011'deki olayların ardından bu hapishane, çoğu siyasi tutuklu on binlerce kişinin işkence gördüğü üsse dönüştü.
8 Aralık'ta 61 yıllık Baas rejiminin çökmesi üzerine, gözler Şam'daki Sednaya Hapishanesi'ndeki tutukluların durumuna çevrildi.
Binadaki bazı tutsakların güvenlik kameralarında göründüğü halde, ulaşılan bölümlerde bulunamaması, yerin altındaki gizli bölmelerde olabilecekleri ihtimalini artırdı.
Tüneller açılıp duvarların kırılması suretiyle ekiplerin çalışması sürerken, yıllardır yakınlarından haber alamayan Suriyeliler de işkence ile özdeşleşen hapishaneye gelerek akrabalarının izlerini arıyor.