Bölgedeki Filistinliler, İsrail güçlerinin kampı harabeye çevirip yaşanmaz hale getirmeye devam ettiğini anlattı.
Rafet Davud, İsrail askerlerinin 15 gün önce gece yarısı yaptığı baskınla evini terk etmeye zorlandığını söyledi.
"Durum çok kötü, sokaklar harap olmuş, kamptaki her şey harap olmuş durumda." diyen Davud, saldırıların başlangıcından bu yana kampta bulunan anne ve babasına ulaşamadığını bildirdi.
Yaşlı anne ve babasıyla 25 gündür görüşemediğini, ilaçlarını ve ihtiyaçlarını gideremediği için üzgün olduğunu ifade eden Davud, "İsrail ordusu kamptaki her şeyi yok etmek için çalışıyor. Sonumuz ne olacak bilmiyoruz. Kampın yaşanmaz hale geleceğini düşünüyoruz." diye konuştu.
Geriye dönüş ve direniş
Tulkerim Mülteci Kampı'ndan yerinden edilen bir diğer Filistinli, İbrahim ed-Damiri de kamptaki durumu "oldukça kötü" şeklinde niteledi.
"Evlerimizde güzel bir şekilde yaşıyorduk. Şimdi sığınma merkezlerinde hayır ehlinin yapacağı bağışların yolunu gözlüyoruz." diyen Damiri, yaşadıkları trajedinin son bulmasını ve kampa geri dönmeyi temenni etti.
"İsrail mülteci kamplarını geri dönüşün sembolü olmaktan çıkarmayı amaçlıyor"
Yerinden edilenlerden Hüseyin Şeyh Ali de kampta büyük bir yıkım yaşandığını; patlamalar, yıkımlar ve İsrail ordusunun verdiği zararlar nedeniyle kampın artık yerleşime uygun olmayacağını dile getirdi.
"İnsanların sevdikleriyle bir araya getiren anıların yok edilmesinin çok büyük bir acı olduğunu kaydeden Ali, "Filistinlilerin kentin dışına doğru yerinden edildiğini ve görünüşe göre yakın bir zamanda dönüş imkanının olmayacağını" aktardı.
İsrail'in "direnişin beşiği" olarak nitelendirdiği bölgeye saldırı düzenleyerek halkını kovmaya çalıştığını belirten Ali, "İşgalciler hayal kuruyor. Halkımız. 1948'deki Nekbe'den beri vatanından vazgeçmedi." dedi.
"Yaşananları üzücü ve suç" olarak niteleyen Ali, "Evim ve anılarım için gözyaşı döküyorum." şeklinde duygularını ifade etti.
Hüseyin Şeyh Ali, Filistinlilerin evlerinde ve vatanlarında yaşamasa bile kalplerinde Filistin'i yaşattığını vurguladı
Tulkerim Valisi Faysal Selame yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Tulkerim kentine yönelik baskınlarındaki yıkıma dair bilgiler vermişti.
Selame, İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'nın Tulkerim kentinde, 27 Ocak'ta başladığı saldırılarında 50 ev ve 280 iş yerini yıktığını belirtmişti.
İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyine yönelik saldırıları
Gazze'de varılan ateşkesin 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe girmesinin ardından İsrail güçleri, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine "Demir Duvar" adını verdiği bir saldırı başlattı.
Cenin'de sürdürdüğü şiddetli saldırılarını 27 Ocak' günü Tulkerim, 2 Şubat'ta Tubas'ın El-Faria Mülteci Kampı ile Tamun beldesini kapsayacak şekilde genişleten İsrail güçleri, 7 gün süren baskının ardından 8 Şubat'ta Tamun'daki güçlerini geri çekti.
İşgalci İsrail askerleri 9 Şubat'ta saldırılarını Tulkerim'in doğusundaki Nur Şems Mülteci Kampı'nı da kapsayacak şekilde genişletti.
İsrail güçlerinin 21 Ocak'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 56 Filistinli şehit oldu, binlerce kişi yaralandı, bölgedeki yapılar ve altyapı geniş çapta tahrip edildi.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında ise 167'si çocuk 917 Filistinli şehit oldu, 7 bine yakın kişi yaralandı.