Araştırmacı
Zehra Aydın İşcan: "Türkiye gibi güçlü askeri kapasiteye sahip bir devletin caydırıcılığı da yüksek olacaktır. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Dışişleri Bakanı Fidan’ın Türkiye’nin yanı sıra başka devletlerin de garantör olması gerektiğini söylemesi, tarafsızlığın mutlak olması noktasında önemlidir. Nitekim Erdoğan, Türkiye’nin
Filistin tarafının garantörlüğünü üstlenebileceğini belirtiyor.
İsrail-Filistin çatışmasında değerlendirilmesi gereken bir diğer uluslararası hukuk kavramı da arabuluculuktur. Arabuluculuk, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın 36. maddesi kapsamındaki barışçıl yöntemlerden biridir. Buna göre uyuşmazlık tarafı olmayan bir devlet veya uluslararası örgüt, kendi çözüm önerilerini de sunabildiği bir ortamda, tarafları bir araya getirerek soruna çözüm arar. Bu, tarafların buluşturulması ve diplomasinin yürütülmesi bakımından önemlidir. Fakat üçüncü tarafa garantörlükte olduğu kadar büyük haklar tanımaz ve caydırıcılığı sadece arabulucu devletle ilişkilerin gerilmesiyle sınırlıdır. Oysa garantörlük yönteminde, halihazırda üzerinde uzlaşılmış anlaşmanın devamlılığı, ilgili üçüncü tarafın garantisi altındadır ve bu ciddi bir caydırıcılığa sahiptir."
AA
Editör: TE Bilisim