Gazeteci Baki Yaya: "Çok basit bir örnek vereyim. Dibimizdeki Suriye'ye bile harekat düzenlerken aylarca sevkiyat ve yığınak yapıyoruz, hazırlanıyoruz. Türkiye'ye kuş uçuşu yaklaşık 450 km uzaklıkta olan bir bölgeye ikmal yapmak mümkün değilken bodoslama girip askerleri ölüme mi terk edelim? Her şeyin bir yolu yordamı var. Çevre ülkelere baktığımızda Suriye, Lübnan, Ürdün ve Mısır var. Suriye ve Lübnan'dan ikmal yapma ihtimalin yok zira İran'ın milis grupları tutmuş bölgeyi. Ürdün desen Orta Doğu'da ABD nereyi vurursa vursun Ürdün'den kalkan jetlerle vuruyor. Yani Ürdün kolay kolay öyle bir irade gösteremez. Geriye sadece Mısır kaldı ki onun başında da Sisi var. Bütün bu durumlar nedeniyle Türkiye garantör ülke olarak bizatihi bölgeye girmeye hazırlanıyor. Türk Barış Gücü bölgeye girerse gözlem noktaları kurulur. Hatırlarsanız Soçi Mutabakatı kapsamında Türkiye İdlib'de gözlem noktaları kurmuştu. En nihayetinde o gözlem noktaları 2020'de askeri üs oldu ve bir haftada İran, Rusya, Rejim üçlüsünü alt ettik. 3138 düşman unsurunu, 4 savaş uçağını, 8 helikopteri ve 151 tankı bir haftada imha ettik. Ancak Türkiye bunu yapmadan bir ay önce bölgeye sevkiyatlara başlamıştı. Sınırında olan bir bölge olduğu halde kuvvetler hazır hale gelinceye kadar saldırılara karşılık vermeden ikmal yapmaya devam etti. Hepimiz aynı şeyi istiyoruz, aynı şey için üzülüyoruz ve öfkeleniyoruz. Ama doğru okuma yapmazsak hata yaparız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hakan Fidan günlerdir yoğun diplomasi trafiği yapıyor. Türk Barış Gücü, Allah'ın izniyle kalıcı olarak bölgeye girecek. Sabırlı olun." Islamist Agenda