Vakıftan yapılan açıklamaya göre, Vakfın Kuzguncuk İskelesi'ndeki ofisinde gerçekleştirilen toplantıda, yeraltı sığınaklarını füzelerin erişemeyeceği, yerin 70 metre altına yapmak, savaşa dayanıklı altyapılar kurmak, ulaşım ve iletişim sorunlarını çözmek, tarıma elverişli arazileri geliştirmek, ticaret merkezleri yapmak, savaşın bitmesi için uluslararası kurumları yaptırım uygulamaya davet etmek gibi aksiyon önerileri ele alındı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Tasarım Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Mehmet Kalyoncu, "Gazze'de soykırım yaşanırken konu tasarım ve planlamaya mı kaldı? diyenler olabilir. Fakat bir sivil inisiyatif olarak, vakfımız çatısı altında bu konuya eğilmeyi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Savaştan harap olmuş şehirlerin yeniden canlandırılması, öncelikle orada yaşayanlar için bir umut ışığı doğurduğundan Gazzelilerin özgürce ve mutlulukla yaşayabileceği bir Gazze hayaliyle yola çıktık. Hatay'ın ihyası sürecinde de deneyimledik ki, buradaki kritik başarı faktörü, yerel paydaşlarla bir araya gelerek iş birliklerini güçlendirmek. Bu nedenle Filistinli dostlarımızla bir araya gelmek bizler için çok kıymetli." ifadelerini kullandı.

"Tecrübemizi Gazze için seferber etmeye, Gazze'ye özgürlük için çalışmaya hazırız"

Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Demirci de global sorunları ele alan mimari ve tasarım çalışmalarının tüm dünyanın gündeminde olması gerektiğini vurguladı.

Bu sorunlarla mücadelede en önemli yaklaşımın iş birliği kültürü olduğunu aktaran Demirci, şunları kaydetti:

"Biz vakıf olarak tasarım, planlama, mühendislik, sürdürülebilirlik ve tarihi miras gibi farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösteren dünyanın en iyi beyinlerini bir araya getirdiğimiz bir iş birliği grubuyla, bu yaklaşımın en iyi örneğini Hatay'da yürütüyoruz. Elbette sorumluluğumuz burada bitmiyor. Yaygınlaşan doğal afetlerin ve savaşların yok ettiği şehirlerin tasarlanmasına da eğilmek gerekiyor. Tecrübemizi Gazze'de yaşanan insanlık dramı için seferber etmeye, 'Gazze'ye özgürlük' için çalışmaya hazırız."

"Afetler ve savaşlar sonrasında kentlerin iyileşmesi 3 aşamada ilerliyor"

Filistin Ekonomi eski Bakan Yardımcısı Dr. Hatem Ewaida da 150 günlük bilançonun çok ağır olduğunu vurgulayarak, "14 bin 622 çocuk, 8 bin 896 kadın, 35 bin 490 sivil olmak üzere, 39 bin 178 insan öldürüldü, 73 bin 300 kişi yaralandı. 250 bin 900 ev kısmen, 106 bin ev ise tamamen yok edildi ve 2 milyon insan yerlerinden oldu. 432 okul, 621 cami, 279 sağlık binası zarar gördü, 326 sağlık görevlisi öldürüldü, 430'u yaralandı… Deneyimlerimizden görüyoruz ki afetler ve savaşlar sonrasında kentlerin iyileşmesi 3 aşamada ilerliyor. Birinci aşamada 6 aylık süreçte geçici barınmayı çözmek, ikinci aşamada 6 ay-1 yıl arası refahı sağlamak, 3. aşamada ise 2 yıl içinde kentin canlanmasını planlıyoruz." ifadelerine yer verdi.

"Gazze'deki insani krize dair çözümler geliştirmeyi amaçlıyoruz"

Türkiye Tasarım Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Serhat Başdoğan ise toplantıda Gazze'deki mevcut durumun detaylı bir değerlendirmesi ve son saldırıların etkilerini, saldırılar sonucu ortaya çıkan insani ihtiyaçları, acil yardım gereksinimlerini belirlediklerini aktararak, şu değerlendirmede bulundu:

İsrail, Gazze'deki Kemal Advan Hastanesi'nin jeneratörünü bombaladı İsrail, Gazze'deki Kemal Advan Hastanesi'nin jeneratörünü bombaladı

"Gıda, su ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması, yaralılar ve engellenen sağlık ekipleri için acil çözümler ve güvenli geçişin sağlanmasını konuştuk. Altyapı ve yeniden canlandırma çalışmalarını, barış ve güvenlik inisiyatiflerini, uluslararası toplumun rolünü, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü, sosyal ve ekonomik kalkınmayı, psikososyal destek ve toplumsal uzlaşıyı tartıştık. Bir kentin iyileşmesi sadece şehri ayağa kaldırmakla olmuyor. En öncelikli ihtiyaç, demografik düzenin iyileşmesi. Ardından ekonomik, sosyal, ekolojik ve politik iyileştirme geliyor. Bu çerçevede yürüteceğimiz çalışmalarda kimlerle neyi nasıl geliştireceğimiz hususunda yerel paydaşlarla yakın mesaide olmaya devam edeceğiz."